Görüp, uzaklaştığını, saptığını artık iyice Cumhuriyet’ten;
Kurtulma zamanı gelip geçmiştir ülkenin bu devr i hükümetten.
Usanmaz, kendini yurttaş bilenler Cumhuriyet’e sahiplenmekten;
Kurucu ve değiştirilemez ilkeleri uğruna mücadele etmekten.
Hakir görseler de Cumhuriyeti her gün, şanına noksan gelir sanma;
Yere düşmekle cevher, ne kaybeder özünden, değerinden.
Varlığımızın, ruhumuzun mayası bağımsızlığımızdandır;
Ne gam! Çekilse de acılar, çağdaş Cumhuriyet derdinden.
Dünyada zalimlerin yardımcısı, hep zavallı kimselerdir;
Köpektir zevk alan, zalim-insafsız avcıya hizmet etmekten.
Cumhuriyetin değerini, önemini gözden düşürmek isteyenler;
Yalanlarını kusup yıllardır, atamadılar gerçekleri halkın zihninden.
Borçlu oldukları Cumhuriyete bunca garez-düşmanlık nedendir?
Usanmadılar şükran-vefa yerine, her fırsatta kin-öfke beslemekten.
Her yaptıkları bir tahribat, her sözleri bir sövgüdür Cumhuriyete;
Erdemini bilenler Cumhuriyetin, geri durmaz onu sahiplenmekten.
Her yaptıkları, Cumhuriyete ait ne varsa, gözden düşürmek;
Ne çok alıp veremedikleri, sindiremedikleri var büyük emanetten?
Bu Cumhuriyetin, kurtuluş savaşıyla kurulduğunu unutursa her kim?
Utanmaz tarihine, ulusuna, halkına karşı düştüğü ağır zilletten.
Cumhuriyetten “intikam”dır maksat; unutturmaktır millete;
Ne mümkün? Ne yapsalar da silemezler, ulusun bilincinden.
Yaşar Ata’nın emaneti her an, ülkenin belleğinde, geleceğinde;
Ateş edilse de içerden, dışardan, dört koldan, onca ihanetten.
Yenecektir er geç, makus talihini ülkesinin, yeniden milletin azmi;
Aydınlatacaktır yolunu, aldığı ışık ve ilham ile Atatürk’ünden.
Halkın acelesi olmaz, sebatını-sabrını derinliklerinde saklar;
Fark etmediğinden değildir gayrı suskunluğu; zaafı metanetten.
Ne varsa Cumhuriyet’ten geriye kalan, bugünlere uzanan;
Maksatları belli zaten, başka bir şey değil, yerle bir etmekten.
Ellerinden geleni geri bırakmamakta aceleleri var, çok pervasızlar;
Tarihin çarkı yerinde sayıp dursa da; vazgeçilemez Cumhuriyet’ten.
İrfanla kuruldu laik Cumhuriyet, erdemdir-bilimdir-fendir;
Ödün yok, ne yapıp etseler de kayıtsız şartsız ulusal egemenlikten.
Cumhuriyet yurttaşları, sahip çıkarak her şeye karşın varlığına;
Gücümüz bilimdir-fendir, devraldığımız ilkelerdir Aziz Atatürk’ten.
Bu topraklarda yaşayan bütün bir halkız kardeşçe, ezeli ve ebedi;
Bağımsız ve çağdaş bir Cumhuriyet çıkardık tarihin küllerinden.
Atatürk’ün kurup bıraktığı bağımsız ülkede, özgür karakterimizle;
Olmadan özgür-bağımsız, yok olmak ehvendir, esaret zilletinden.
Gam değil hürriyet için mücadele; korku ateşiyle dolu olsa da;
Ölmek de yok, dönmek de yok çağdaş Cumhuriyet için üstün gayretten.
Korku, her yanı saran, dehşet saçan acımasız bir ejder olsa da bile;
Özgürlük-bağımsızlık karakterimiz; doğacaktır güneş kara geceden.
İktidar sahipleri, her türlü baskı ve yıldırmayla devam etse de;
Dönülemez çağdaş-özgürlükçü demokrasi yolundaki azimetten.
Bu yolda çekilen acılar, sıkıntılar hep oldu, elbette hep olacaktır;
Öyle kavuşuldu Cumhuriyet ve demokrasiye, onca çilelerden.
Cumhuriyetin ve demokrasinin, her geçen gün içi boşaltılmakta;
Bıkmak, usanmak yoktur, çağdaş demokrasi mücadelesinden.
İktidarda kalmak uğruna, padişah-ı mülk olup mütemadiyen;
Korkular salıp yıldırmak için milleti, güç alınamaz devletten.
Atatürk Cumhuriyeti, korkmadan, yılmadan elbet kazanılacaktır;
Kimler, nasıl sebeplenirlerse sebeplensin devr i hükümetten.
Cumhuriyet ve demokrasi aşkı ile kavgadan sakın ey adaletsizlik;
Zulmün kılıcı er geç erir özgürlüğün, hamiyetin güçlü ateşinden.
Ne mümkün bu çağda korkutup söndürmek, özgürlük ateşini;
Yetiyorsa gücünüz, idrak etmeyi kaldırın milletin beyninden.
Yürekteki özgürlük aşkı, elmas cevherine benzer, kırılıp çizilmez;
Eğilmez iktidarların ağırlığından, ezilmez baskının şiddetinden.
Çağdaş Cumhuriyet’in ey güzel yüzü, ey özgürlükçü demokrasi!
Kırılacaktır er geç bu zincir; kurtuluş muhakkak, onca mihnetten.
Zalimliğin zulmü baki olamaz asla, bu gök kubbenin altında;
Parlar güneş gibi; gizlenip saklanamaz gerçekler, aziz milletten.
Aziz Atatürk, bu topraklarda parıldayan bir güneş oldu;
Kurtarandır halkını, süren ağır azap, sıkıntı ve esaretten.
Senindir artık ey halk, hükmetme, sandıkta hükmünü bildirme zamanı;
Vazgeçilmezdir yolun, dönüşü yok, güç aldığın o Cumhuriyet’ten.
Ey yaralı-kükreyen arslan, kanla-irfanla kuruldu Cumhuriyet’in;
Taçlandırmak için demokrasiyle, uyan içindeki o derin gafletten.
Duygu seli dizeler,CUMHURİYET sevdalılarına selam olsun