featured
  1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. COVİD-19 SALGINI NE DURUMDA? TÜRKİYE NE DURUMDA?

COVİD-19 SALGINI NE DURUMDA? TÜRKİYE NE DURUMDA?

Bugün 31 Mayıs 2020, Pazar.

30 Mayıs 2020 günü verilerine göre Dünya’da toplam hasta sayısı 6 milyon 150 bini aşmış durumda.

COVİD-19’a bağlı ölümlerin sayısı da son düzeltmelerden sonra toplamda 370 bin 500’ü aştı.

Dünya’da halen hastalığı aktif olarak devam eden 3 milyonun üzerinde COVİD-19 hastası bulunmakta.

Salgın ile birlikte simgeselleşen ve Türkiye’den önce hastalığın görülmesi nedeniyle ülkemize ilişkin öngörülerde bulunabilmek adına izlediğim ülkelere ilişkin karşılaştırmalı verileri paylaşmak istiyorum:

HASTA VE ÖLÜ SAYILARI

COVİD-19’un bizden önce görüldüğü ülkelerdeki toplam hasta sayılarıyla başlayalım. ABD, hasta sayısı olarak grafiğin görünümünü anlaşılmaz kılacak kadar artmış olduğu için bu grafikte yer almıyor. Toplam hasta sayısı olarak ortalama bir yerde bulunduğumuzu söyleyebiliriz. Hasta sayımızın iyi ya da kötü olarak nitelendirilecek bir yanı yok. Bir salgın hastalık söz konusu olduğu için ülkemizde de bu hastalığa yakalanan insanların olması doğal bir durum.

Ölümlere baktığımızda, en başından söylediğim gibi, ölümleri etkileyen incelenmesi gereken çok fazla farklı etmen bulunmakta. Bu tabloda İtalya, İspanya ve Fransa’nın farklı bir durumda, Almanya, İran ve Türkiye’nin bu ülkelere göre nüfuslarının çok daha büyük olmasına rağmen farklı bir durumda olduğunu görebiliyoruz.

Bu arada yukarıdaki grafik yeni ölenlerin eklenerek devam etmesi nedeniyle, azalan bir eğri çizmemesi gerekirken, geçtiğimiz 10 gün içinde önce Fransa’nın ardından İspanya’nın yaptığı düzeltmeler nedeniyle bu iki ülkede azalan kesitler içermektedir.

İspanya ve Fransa’nın hangi gerekçelerle daha önce COVİD-19 nedeniyle öldüğünü bildirmiş olduğu hastaların ölüm nedenini COVİD-19 dışı bir nedene çevirdiğini inceleme olanağım olmadı. Bunu da ayrıca belirtmek isterim.

COVİD-19 SALGININI İZLEMEDE ÖNEMLİ BİR ARAÇ: 14 GÜNLÜK İNSİDANS EĞRİLERİ

En başından beri hastalığın yayılımı açısından en değerli bulduğum grafik 14 günlük insidans grafiğidir.

Ülkelerin ilk ölüm ile karşılaştıkları günler üzerinden birleştirildiğinde ülkeler arası karşılaştırma yapılabilir bir grafik oluşmaktadır.

Bu grafiğe göre son 14 gün içinde karşılaştırmaya aldığımız ülkeler arasında yeni saptanan hastaların en yoğun olduğu ülkenin ABD olduğunu görüyoruz.

İspanya’nın toplam hasta sayısındaki fazlalığa rağmen son zamanlarda yeni hasta sayısının hızla azaldığını ve 14 günlük insidansta Türkiye’ye çok yaklaştığını görüyoruz.

İtalya yaşadığı kabus dolu günlerin ardından çok kararlı bir biçimde hasta sayılarını azaltarak şu anda Türkiye’den daha iyi değerlere ulaşmış durumda.

Fransa Almanya’dan bile daha iyi 14 günlük insidans değerlerine ulaşmışken 3 gündür sert bir yükseliş göstermeye başlamıştır.

İran, ikinci atağını beklenenden önce yaşamaya devam ediyor. Dünya ikinci atağı sonbaharda beklemekteyken, İran yaz aylarına güçlü bir atakla girmiş durumda.

AKTİF HASTA SAYILARINI NÜFUSA ORANLARSAK NE GÖRÜRÜZ?

İnsidans hesaplamasını zamandan bağımsız olarak hastalığı aktif olarak devam eden ve ülkelerin tedavi etmeye devam ettiği hastalar üzerinden yaptığımızda İspanya ve Fransa’nın verilerinin sorgulanması gerektiği gibi bir durum ortaya çıkmaktadır.

Gerçi Fransa son 3 gündür 14 günlük insidansta gösterdiği artışla kendini belli etse de, aktif hastaların nüfusa oranının Fransa’da Nisan ortalarından beri kısa dönemlik insidanslara yansıdığı gibi bir azalma içinde olmadığı görülmektedir.

İspanya ise yaşadığı Dünya çapındaki en büyük zirveden sonra aktif hastalarının nüfusa oranında da aşağı yönlü bir eğim yakalamış olsa da 18 Mayıs’tan bu yana aktif hasta sayısını azaltamamakta ve daha kötüsü arttırmaktadır. Bu durum İspanya ile ilgili verilerin sorgulanması gerektiğini de düşündürürken, ölümler üzerine yapılan düzeltme kanımca İspanya’nın yakın incelemeye alınmasını gerektirmektedir.

İSPANYA TURİZM UĞRUNA VERİLERLE Mİ OYNUYOR?

İspanya’nın verilerine tek grafik üzerinde baktığımızda18 Mayıs’tan bu yana, aktif hasta oranının insidansların yöneliminden ayrılarak belirgin yukarı hareket ettiği görülmektedir.

Eğer hastalığın İspanya’daki tedavi süreçlerinde uzama yoksa ve bu farklı eğim iyileşen hastaların iyileşmiş olmalarına rağmen bildirilmemeleri gibi bir istatistik yöntem hatasından kaynaklanmıyorsa, önemli bir soruna işaret ediyor olabilir. İspanya’nın turizm uğruna verilerle oynadığını öne sürenler de hiç yok değil…

FRANSA YÜKSELİŞE Mİ GEÇTİ?

Benzer bir gariplik de Fransa verilerinde gözlenmektedir. Fransa’da insidans eğrileri neredeyse çıkışlarına yakın bir eğim ile inişe geçmişken, aktif hasta oranları Nisan ayı sonlarına kadar yükselmeye devam etmiş ve o günden bu yana yatay diyebileceğimiz bir düzeyde süregelmiştir. Fransa’nın son 3 gündür tüm insidans eğrilerini aynı anda değiştirecek şiddette yeni hasta ile karşılaşıyor olması, önlemleri hızla gevşeten Avrupa için izlenmesi gereken bir durum yaratmaktadır. Belki de Fransa’nın sayısal verileriyle ilgili derinlemesine ve gerekirse bağımsız gözlemciler tarafından incelemeler yapılmalıdır.

İTALYA’NIN KARARLILIĞI

İtalya, yaşadığı acı deneyimler sırasında Çin’den yardım istemiş, en üst düzey İtalyan yöneticilerin Çinli yetkililerden basın ve yayın kuruluşlarının canlı yayınlarında nasıl fırça yediklerini izlemiştik. Mart ayı ortalarında yaşanan bu durum sonrası İtalya, Venedik kanallarında gezen balıkların görüntülerini paylaşacak kadar sıkı önlemler uyguladı. İtalya’nın insidans eğrilerindeki kararlı düşüşün, aktif hasta oranlarına da yansıdığı ve bu özelliği ile İspanya ve Fransa’dan ayrıldığı gözlenmektedir.

İtalya ile salgının başında aynı kaderi paylaşan Fransa ve İspanya arasındaki bu farkların hangi önlemlere ve sosyal davranışlara bağlı olduğu insanlığın bu salgın karşısındaki geleceği adına çözümlenmek zorundadır.

KARARLI VE KURALCI BİR ÜLKE: ALMANYA

Almanya, verilerine en çok güvendiğim ülkelerin başında geliyor.

Burada dikkatimi en çok çeken, 14 günlük insidans eğrisi ile aktif hasta, nüfus oranını gösteren eğrinin neredeyse üst üste binecek kadar benzeşmesi oldu.

Almanya’nın verilerini kanımca güvenli kılan bir başka unsur da kabul edilebilir dalgalanmalar göstermesi.

Bir ülkenin verileri dümdüz cetvelle çizilmiş gibi grafik çizdiğinde elle yapılmış kimi düzeltmeler olabilir mi diye kuşku yaratığını düşünmekteyim.

Almanya kararlı ve kurallara uyan toplumsal yapısıyla bu salgınla baş etmede örnek ülke olma yolunda hızla ilerliyor. Bu denli kurallara uygun davranılması bile virüsün biyolojik gerçekliği nedeniyle hastalığın ilerlemesinde yataya dönen bir grafiğe engel olamıyor.

DÜNYA’DA İKİNCİ ATAĞI İLK BAŞLATAN ÜLKE: İRAN

İran, her ne kadar verilerine güvenilmediği öne sürülse de Almanya gibi, 14 günlük insidans eğrisi ile aktif hasta, nüfus oranının çizdiği eğrilerin benzer olduğu bir başka ülke olarak önümüze çıkıyor.

Mayıs ayı başlarında başlayan ikinci atağı hem hasta, hem de ölüm istatistiklerine yansıyor.

İran’ın neden Dünya’da ilk olduğu, Ramazan ayının başlamasıyla hangi önlemleri gevşettiği ve bu sonuçla karşılaştığı bilimsel olarak ortaya konması gereken bir durum oluşturmaktadır.

TÜRKİYE OLARAK DURUMUMUZ NEDİR?

Biz de Almanya ve İran gibi, aktif hasta, nüfus oranını insidans eğrilerine benzer tutan ülkelerden biriyiz. Son günlerde verilerimizden oluşan eğriler iyice yataya dönmüş olsa da hastanelerimizden gelen bilgiler sayesinde içimiz rahat. Hastanelerimiz bu yatay gidiş değişmediği sürece bu hastalıkla baş edebilecek durumda. Sağlık sistemimizin İspanya, İtalya ve Fransa’daki gibi aşırı yükle karşılaşmamış olduğunu görmek güven veriyor.

Son 14 günlük dönemi yakından incelediğimizde ise:

En alttaki yeşil ve lacivert düz çizgilerle gösterilen 5, 7 ve 14 günlük insidans değişimlerinin tam yatay gittiğini, ayrıca aktif hasta sayılarını gösteren mavi çubukların da yüksekliklerinin çok az değiştiğini görebilmekteyiz.

Bu yatay gidişi yaz boyu koruyabilmek temel hedefimiz olmalıdır. Bunu başarmak için bulaşmaya neden olabilecek her türlü gereksiz davranış ve hareketten kaçınmak gerekmektedir. Zorunlu olduğumuz durumlarda başkaları ile “yanlış olarak sosyal mesafe olarak adlandırılmış olan” biyolojik bulaşma uzaklığına dikkat etmemiz, el yıkama alışkanlığımız dışında elimizi yüzümüzden uzak tutmaya da alışmamız ve maskemizi doğru kullanmamız bizi bu salgından koruyacaktır.

Esen kalın…

31 Mayıs 2020

birgituna@gmail.com

 

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
COVİD-19 SALGINI NE DURUMDA? TÜRKİYE NE DURUMDA?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!