AYVALIK’TAKİ HAYVANSEVERLERİN BULUŞMA NOKTASI
Sevgili Umut Şen ve Aylin Gençel, Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova Mahallesi’nde bulunan eski çöp alanına bırakılan yüze yakın köpeğin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için mücadele veren hayvan hakları savunucuları. Değerli dostlarımız, ‘Çöplüğün Altın Çocukları’ adıyla açtıkları instagram hesabı ile köpeklerin kısırlaştırılması, sahiplendirilmesi, aşılanma, beslenme ve diğer sorunların çözümü için seslerini duyurmaya çalışıyor.
Can dostlarımızın yoldaşı Umut ve Aylin; ‘Çöplüğün Altın Çocukları’ adlı platformu, köpeklerin sağlıklı koşullarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak amacıyla oluşturduklarını belirtiyorlar. Onların Altınova’daki çöplük alanın iyileştirilmesine yönelik bazı talepleri de var.
İşte bu taleplerden bazıları:
Alanın çöplerden temizlenmesi.
Burada köpekler için korumalı (mümkünse tellerle çevrili ve içerisinde farklı bölmeler barındıran) ve kontrol altına alınmış bir yaşam alanı oluşturulması
Anne ve yavruların diğer köpeklerden korunarak farklı bölmelere alınmaları
İlk ayını doldurmuş yavruların sahiplendirilmeye çalışılması
Kısırlaştırma işlemlerinin hızlandırılmasıyla köpek nüfusunun artmasının önlenmesi
Farklı birkaç alan kullanılarak mevcut köpek sayısının bölünmeye çalışılması
Geleceğe yönelik uygulanabilir ve sürdürülebilir bir model oluşturulması
Kısırlaştırma işlemleri dışında hayvanların barınaklara alınmaması
***
Sevgili okurlarım, gönüllü koruyucularımızın taleplerini dinledik. Gelin, şimdi hep birlikte hepimizin desteğini, ilgisini ve en çok da sevgisini bekleyen ‘Çöplüğün Altın Çocukları’nın dünyasına konuk olalım. Ve Ayvalık’ın kanatsız kahramanlarıyla gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbetimiz ile sizlerin karşısındayız.
Tarihi sokakları ile dünyaca ünlü olan güzel Ayvalık’ı, çöplükler ile bağdaştırmak oldukça zor. Ama sanırım durum göründüğü gibi değil. İki farklı Ayvalık mı söz konusu? İlçedeki çöplükler hakkında neler söylemek istersiniz?
Ayvalık’ın güzelliğiyle tezat bir durum içeren bu konuyu, hemen hemen yer yerde dile getiriyoruz. Hatta Balıkesir Valisi Hasan Şıldak ile görüşmemiz sırasında, televizyon ekranında Ayvalık manzaraları gösteriliyordu. Biz de ‘’Cennet içinde cehennem’’ diyerek, çöplüklerin durumundan bahsettik. Eski çöplük alanlarındaki nizamsızlık, Ayvalık’ın bazı yerlerinde mevcut. Örnek vermek gerekirsek; Ayvalık Köpek Barınağı’nın arkasında yer alan yaklaşık 4 km’lik Küçükköy yolunun çevresi çok fena bir durumda.
Sizler Ayvalık’ta yaşayan duyarlı vatandaşlar olarak, bizlere çöplükte bambaşka bir yaşamın olduğunu anlattınız. Sadece anlatmakla da kalmadınız. Harekete geçtiniz. Böylelikle Çöplüğün Altın Çocukları doğdu. Bu süreci en başından sonuna kadar okurlarımız için anlatır mısınız?
Çöplüğün Altın Çocukları, Altınova Sahil’de çok tatlı bir köpeğin doğurduğu 13 yavru ile başladı. Mahalle halkı ile kolektif bir çalışma sonucu 13 yavru yaşatıldı. Sosyal medya aracılığıyla bebekler sahiplendirildi. Ondan sonra da dedik ki; birlik olursak etkili olabiliyoruz, canların yaşamını değiştirebiliyoruz. Niçin çöplük alanındaki kanayan yarayı da sarmayalım? Gel zaman git zaman bazı gönüllülerin desteğiyle, yapılan ufak çalışmalarla platformumuz doğal bir akış içerisinde büyüdü. Ve büyümeye devam ediyor.
Hepimize örnek olan bu sosyal sorumluluk projesini hayata geçiren sizleri tanıyabilir miyiz?
Ben Umut Şen, Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler mezunuyum. Çeşitli yerlerde tiyatro eğitimi aldım. Kendimi çok yönlü biri olarak tanımlayabilirim. Hemen hemen her şey dikkatimi çeker. Öğrenmeyi ve araştırmayı, sonrasında da bu bilgi birikimini sentezlemeyi çok severim. Ayvalıklıyım. Pek yerinde duramayan bir adamım. Biraz hiperaktivite problemim var. Çok daha doğrusu krizi fırsata çeviriyorum. Bu enerjiyi doğa, hayvanlar ve insanların iyiliği için kullanıyorum.
Ben Aylin Gençel, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji mezunuyum. Ankaralıyım. Ailem hayvanları tutku derecesinde sever. Küçüklüğümden beri hayvanlarla, doğayla iç içe büyüdüm. Bir ara organizasyon işleri yapıyordum. Pek çok yabancı ülkede bulundum. Model olarak alınabilecek o kadar güzellikler var ki anlatmakla bitmez. Edindiğim tecrübeleri sunmak ve yaymak gibi bir amacım var. İnsanlar bilinçlendikçe değişimin tohumları atılıyor. Ve yaşamımız bu bilinçlenme çerçevesinde şekilleniyor.
Ayvalık halkının sokak hayvanlarına yaklaşımı nasıl? Size destek oluyorlar mı? İlçedeki kurum ve kuruluşlar ile ortak çalışmalarınız oldu mu?
Ayvalık halkı, bizce hayvanları seviyor. Ama bu sevgi biraz lokal bazda kalıyor. Genel anlamda bölgedeki canları savunmaya yönelik harekete geçen gönüllü sayısını şu an için az buluyoruz. Çöplüklerde yaşam mücadelesi veren canlara yardım eden gönüllü sayısı da düşük seviyede.
Bazı gönüllü dostlarla mütemadiyen temas halindeyiz. Mama günlerimizde ve nakil işlemlerinde hızır gibi yanımızda biten -az da olsa- dostlarımız var. Düşük seviyede birkaç kurumsal destek de aldık. Ama ne derler bilirsiniz; taşı delen suyun kuvveti değil istikrarıdır. Biz de inanıyoruz ki istikrarlı bir şekilde çalışmalarımız devam ederse destekler de büyüyecek.
Geçtiğimiz aylarda Orhan Peker Sergi Salonu’nda bir etkinlik gerçekleştirdiniz. Kamuoyunun tepkisi ne yönde oldu? Önümüzdeki günlerde de buna benzer çalışmalarınız olacak mı? Ayvalık’ta yaşayan diğer sanatçılar da sizinle iletişime geçiyor mu?
Sergi, bize büyük haz verdi. Yaşam felsefesi olarak sergilerden, sanat ortamlarından kopuk insanlar değiliz zaten. Hayvansever dostlarımız bizi o gün yalnız bırakmadılar. Sağ olsunlar. Kamuoyu bağlamında da değerlendirirsek sergi yerel basın organlarında bolca yer aldı. Açıkçası gurur duyduk. Çünkü kamuoyu oluşturmak, çöplükteki canların sesi olmak bizim birincil amaçlarımızdan. Bu arada mayıs ayında gerçekleştirmeyi planladığımız bir sergi daha var.
Bazı sanatçı dostlar sayfamızı ekleyip bizlerle iletişim kuruyorlar. Ayvalık Sanat Fabrikası’yla da yakın temas halindeyiz. Söylemeden de geçemeyeceğiz. Yakın zamanda çekimlerine Ayvalık’ta başlanan Üç Kız Kardeş dizisi oyuncularıyla buluşacağız. Hayvanlara karşı çok duyarlılar.
Çöplüğün Altın Çocukları olarak bir gününüz nasıl geçiyor? Gönüllük olarak sizinle çalışabilmemiz mümkün mü?
Gün içinde yapılması gereken bir şey var mı diye aramızda fikir paylaşımında bulunuyoruz. Elimizde mama varsa o gün beslemeye gitmemiz şart gibi bir durum oluyor açıkçası. Besleme yaptıktan sonra bir saha taraması yapmak durumundayız. Çünkü terkedilmiş bir bebek, yaralı bir can olabilir. Ya da kulübelerimiz, suluklarımız zarar görmüş olabilir.
Tabii ki bizimle çalışabilirsiniz. Instagram hesabımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Size göre can dostlarımıza daha güzel bir yaşan sunmak için neler yapılmalı? Ayvalık’ta öncelikle çözülmesi gereken sorun nedir?
Can dostlarımıza daha iyi bir yaşam sunmak konusu aşırı derecede derin, katmanlı bir cevap gerektiriyor. Fakat kısa olarak şunu diyebiliriz: Çözüm odaklı olmak. İnanın gerisi geliyor.
Ayvalık’ta çözülmesi gereken başlıca sorun yerel yönetim organlarıyla ilgili. Konuyu öncelikler listesi içerisinde yukarılara taşımaları gerekiyor. Ardından birçok şey eklenebilir. Bilimsel yaklaşımların ve vicdani tutumların ışığında kesinlikle çözüm sağlanacaktır. Ama konuyu ilk olarak net anlamda ‘’tanımak’’ ve önem vermek gerekiyor.
Çöplüğün Altın Çocukları’na maddi olarak yardımcı olmak istesek ne yapmamız gerekir? Bunun için size nasıl ulaşabiliriz?
Mama gönderebilirsiniz. Yavru Barınağı’nda çok önem verdiğimiz, saygı duyduğumuz gönüllü Yeşim Hanım var. Yavrular için bez, mama, ilaç gibi konularda kendisine destekte bulunabilirsiniz.
Instagram hesabımız üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz; cac_ayvalik
4 Nisan Sokak Hayvanları Günü’nde, bir serzenişiniz oldu. Neden böyle bir tepki gösterdiniz?
Açıkça söylemek gerekirse o gün beklediğimiz sayıya ulaşamadık. Maalesef hayvansever bazı dostlarımız eyleme geçme konusunda zayıf.
Daha sonradan aldığımız mesajlar neticesinde birçok hayvanseverin bu konuşmadan haberi olmadığını ve saatin çok uygun olmadığını duyduk. Ne diyelim… Belki platformumuz daha da büyür. Ve bir sonraki konuşmamızda daha çok oluruz.
Son olarak can dostlarımız adına söylemek okurlarımıza iletmek istediğiniz bir konu var mı?
Antoine de Saint-Exupery’in Küçük Prens kitabından sevdiğimiz bir cümleyi paylaşmak istiyoruz: “Ölene kadar sorumlusun… Gönül bağı kurduğun her şeyden”
Sevdiğimiz şeylerin sorumluluğunu almaya başladığımızda, sesimizi çıkarmaya başladığımızda emin olun her şey değişecek!
Mama yardımında bulunmak isteyenler için: