Sokakta, pazarda sık, sık karşılaşır, duyarız..
“Bi ekmecik parası..Allah kazalardan korusun”
Kimine “Allah versin”, kimine “genceciksin çalış” deriz; kimine de “verir” geçeriz..
Yürüyüş yapıyorum…
Komşum 5 yıldızlı bir otel..
Çevrede de bunlardan onlarca daha var..
Baktım bir kişi “battal boy” siyah torbaları sürüklüyor..
Getirdi minibüs durağında ağaç dibine bıraktı,gitti..
Merak ettim ne var içinde..
Döndüm torbaları tek, tek açtım..
Esmer, beyaz, çavdarlı, haşhaşlı, cevizli, zeytinli çeşit, çeşit ekmekler..
Mini pizzalar, poğaçalar…
Bir bardak çay al; otur kahvaltı yap!.
İnanın hiçbiri “artık” değil hepsi bütün!..
Aklıma rahmetli “Ece Amca” geldi..
Ali Saip Ece..Emekli Topçu Binbaşı..
Bugünküler bilmez ama 50-60 yıl öncesini bilenler bilir..
Rahmetli okulları tek, tek gezerdi..
Elindeki torbadan “kuru ekmek” dilimlerini çıkarır, bir dilim ekmeğin önemini anlatır, atılan bir lokmanın bile ne kadar israf olduğunu, toplamda tonlarca buğdayın, unun ve de onlardan mamul ekmeğin bir gramının önemini anlatırdı…
Bir nesil o terbiye ile büyüdü!..
Şimdi böyle kendini adamış “güzel insanlar” yok maalesef..
Nur içinde yatsın..
Onun yaptığı tam bir “sosyal sorumluluk projesi” idi..
Hemde “kendi kendine yeten ülke” olduğumuz dönemlerde..
Şimdi buğday “ithal” ediyoruz!..
Ben torbaları karıştırır bunları düşünürken , yanıma duraktaki görevli geldi..
Dedi ki:
“Abi bunlar bi’şey değil..Geçen gün biftekler, tavuk butları vardı..Vallahi, billahi hepsi bütün, bütündü..”
Ne yaptınız?..
“Ne yapalım…Sokak hayvanlarını doyurduk”
Şimdi..Soruyorum…
Çok mu zor Allah aşkına..
İhtiyaç fazlası çıkan ekmekleri, yemekleri, tatlıları (artık değil), “hijyen koşullarda” saklama kaplarına koyup fakire, fukaraya gününde ulaştırmayı organize etmek çok mu zor?..
Bir görevliyi bu işe memur etmek çok mu zor?..
Yerel yönetimden, muhtarlıklardan “muhtaç” insan ve aile adresi almak çok mu zor?..
Bu insanları sıraya koyup dönüşümlü olarak da olsa mutlu etmek çok mu zor?..
Bifteği, pirzolayı, kasap vitrininde gören insanların beslenmesine destek olmak çok mu zor?..
Bu organizeyi “aleni” değil; incitmeden “gönül alarak”, kimseye de “fark ettirmeden” yapmak çok mu zor?..
Otel yönetimleri ile Belediyelerin bu konuda “koordineli” hareket etmesi çok mu zor?..
Bir İl’in Valisi olmak,Büyükşehir Belediye Başkanı olmak bu organizasyonları düşünmeye, yapmaya, yaptırmaya, talimat vermeye engel midir?..
Çok mu zor?..