Yine başladı.
Yaz saati uygulaması her Ekim sonu, Kasım başından itibaren insanları sersem etmeye devam ediyor.
Avrupa ülkelerinde (ve daha önce bizde de) her yıl olduğu gibi Ekim ayının son hafta sonu kış saati uygulamasına geçildi.
Biz 2016’dan bu yana yaz saatine takılı kaldık.
Gerekçe enerji tasarrufu ya…
Ne hikmetse yaz-kış saati şeklinde uygulama yapılırken de gerekçe enerji tasarrufu idi.
Yani kış saatine geçersek de enerji tasarrufunu söylüyorlardı.
Yaz saatine geçerken de..
Ama her ne olduysa bir şeyler oldu, 2016’da şimdiye kadar kimsenin aklına gelmediği şekilde bir başka şekilde “tasarruf” keşfedildi olacak ki, saatleri kışa almak kaldırıldı.
Hep yaz’da kaldık!
1980 yılından bu yana demek ki hiçbir iktidar, hiçbir uzman, hiçbir bürokrat keşfedememiş, bulamamış; 2016’da zınk diye kafamıza elma düştü.
Yaz saati iyidir dedik kaldık.
İyi de bu kez tasarrufun ötesine bir başka olumsuzluk eklendi.
2016’dan bu yana çekiyoruz.
Bu yıl da çekmeye başladık.
En çok da öğrenciler, hele hele o ilköğretim öğrencileri çekiyor.
Gecenin ortasında gibi uyanıyorlar.
Daha doğrusu uyanamıyorlar.
Uyanamadan, bünye açılmadan, insan vücudu gün ışığını almadan kalkmak, yetişkinler için bile yatakta debelenmekle eş; bu çocuklara 2016’ya kadar çektirilmeyen işkenceyi 3-4 yıldır çektirmek neden?..
Uzmanlar diyor ki, enerji tasarrufu açısından sürekli yaz saatinde kalmanın bir faydası yok. Hatta daha çok enerji harcıyoruz.
Peki gün ağarmadan yollara dökülen çocukların perişanlığı…
İşte kış, ilk habercilerini Kasım ayıyla beraber getirdi, artık hava da değişti, kış moduna girdi.
Ülkeler kış modunda.
Biz yaz’dayız!
Avrupa ile, Türkiye’nin en çok ticari ve ekonomik ilişkileri olan, örnek olarak veriyoruz Almanya ile artık saat farkı 2.
İngiltere ile 3 saat.
Uçakla bir saat öteye gidiyorsunuz; iki saatlik saat farkı tuhaf değil mi?..
Ekonomi ve iş yaşamı olumsuz karşılamıyor mu?..
Peki 2016’ya kadar normal şartlarda var olan bu saat farkı 2016’dan sonra hangi doyurucu gerekçeyle açıldı daha da?..
Sürekli yaz saati, Türk toplumu için Çin işkencesi haline dönmüştür.
Yazıktır.
İngiltere’de saat sabahın 9’u iken Türkiye’de 12.
Almanya işe yeni başlarken 8’de, Türkiye’de saat 10.
Türkiye 18.00’de iken daha İngiltere öğleden sonra 3.
Tuhaf değil mi?
Ama Katar ile aynı dilimdeyiz.
Arabistan ile aynı.
Tesadüf olsa gerek.
Bu da tuhaf işte.
Her yönümüz tuhaf.
Her şeyimiz tuhaf.
Çocukların da yetişkinlerin de ızdırabı tavan.
Yetişkinler bile uyanamaz ve güne adapte olamazken bir kez olsun eğitimciler ve uzmanlara ses verilse olmaz mı?
