Mevcut düzen nasıl?
Berbat!
İşsizlik, yoksulluk, adaletsizlik, yolsuzluk almış başını gidiyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de virüs salgını var ki, ekonomi dibe vurmuş, kasalar boş.
Demek ki gidilen yol yol değil, düzenin değişmesi lâzım…
Derler ki; “Sosyal demokrasi mevcut düzenle uyuşmanın bütünleşmenin değil, değişimin ideolojisidir.”
Keynes bir şart koyar; “Kapitalizmin çerçevesinde kapitalizmin reformu ” der.
Yani?
Kapitalist sistemin vahşi yanına törpüleyerek emekçilerin dar gelirlilerin, yoksulların nefes almasını sağlamak…
90 yıl önce olduğu gibi…
Dünyayı saran 1929 ekonomi bunalımında kendisi sosyal demokrat olmayan Britanyalı iktisatçı Keynes’in politikalarıyla krizden çıkan kapitalist sistem 2020 yılında krizden çıkış yolu olarak yine Keynes’e sarılıyor.
Belki komik gelecek ama neo liberaller bile…
Ancak, Neo liberaller bile Keynes’e sarılırken bizim aklı evveller hâlâ serbest piyasadan vaz geçmiyor. Kurtuluşu piyasadan bekliyorlar.
Keynes’in çözüm formülü şuydu: Devlet-özel girişim işbirliğini dışlamadan eldeki kaynakları en verimli şekilde kullanarak kamu yatırımlarını hızlandırmak. Yeni üretim alanları yaratıp istihdamı artırarak tüketimi yaygınlaştırıp talebi artırmak…Üretmek… Üretmek… Üretmek
Halkın alım gücünü artıracaksın diyor. Üretilen mal satılınca ne olacak? Daha fazla üretim gerekecek, daha fazla üretim için de daha fazla işçi gerekecek…
Kriz var diye milletten para istemeyeceksin, milletin cebine para koyacaksın para…
Bak o zaman çarklar nasıl dönüyor…