Mesut Akbıyık yıllarca DYP ve AKP’de siyaset yaptı.
DYP’de il başkanı seçildi.
Sonra modaya uydu, partide kıyasıya mücadele ettiği isimlerle birlikte AKP’li oluverdi. (Tabii o dönem CHP’yi seçen DYP’liler de vardı)
AKP ise O’nu sürekli aday olduğu halde bir türlü belediye başkanı ve milletvekili yapmadı. (Sanırım bir dönem AKP Karesi Belediye Meclis üyesiydi)
31 Mart 2024’deki yerel seçimler öncesi 2 Şubat 2024’de bu kez AKP’den istifa etti ve CHP’li oluverdi.
Genel merkezde törenle adaylığı açıklanan ve seçim çalışmalarına başlayan Serpil Akgül bir şekilde adaylıktan çekilmek zorunda kaldı.
Akbıyık AKP’liyken (28 Aralık 2017) Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel gibi isimler için Adliye’de “Bunlar FETÖ iltisaklı” diye suç duyurusunda bulunmasına karşın inanılmaz bir şekilde (ve sanırım çok sevdiği Ahmet Akın‘ın ısrarıyla ) CHP’nin Karesi Belediye başkan adayı yapıldı.
CHP’nin bu seçimlerde tüm ülkede aldığı rüzgarla Karesi Belediye Başkanı da seçildi.
“Acaba ileride yine başka bir partiye geçer mi” sorularına yanıt aranırken CHP’yi kalbine kazıdığını söyledi.
Şimdi CHP’li bir belediye başkanı..
***
CHP yıllarca AKP liderini ve iktidarını basına yönelik uygulamaları ile eleştirdi.
Basın özgürlüğüne, cezaevindeki gazetecilere dikkat çekti.
Mesut Akbıyık’ın belki de ilk icraatı ise basına yönelik oldu.
CHP’li Akbıyık göreve başlayınca, AKP’li Karesi Belediyesi döneminde bazı yerel ve yaygın gazetelere tabii internet sitelerine inanılmaz paralar verildiği ortaya çıktı.
Akbıyık eski partisinin astronomik, akıl almaz , hak edilmemiş paralar dağıtmasına haklı olarak kızdı.
Suç duyurusunda bulundu.
Ama çürük elmalarla sağlam elmaları karıştırdı.
Belediyeden nemalanan, gazetecilikten çok yandaşlığı ilke edinen gazetecilerle gerçek gazetecileri aynı kefeye koydu.
“Kim ne aldıysa açıkla, tüm Karesi tüm Balıkesir hatta ülke öğrensin” dedik ama bir türlü isim açıklamadı, açıklayamadı.
Tüm Balıkesir basınını zan altında bıraktı.
***
Aradan 7 ay geçti .
Bu “haksız kazanç sağlayan gasteciler”le ilgili bir açıklama hala yok.
Sorsanız “soruşturma sürüyor” diyecektir.
Basına karşı garip tavrı da sürüyor..
CHP gibi basına, basın özgürlüğüne sürekli vurgu yapan bir siyasi partinin belediye başkanı gazetecileri ne yazık ki “düşman” gibi görüyor.
Gazeteciliği bir silah gibi kullanan, parayı alınca olumlu, alamayınca olumsuz haber yapan, istediğini alamayınca karalayan, alınca göklere çıkaran Balıkesir’de hemen hemen herkesin bildiği sözde gazetecilere tavır koy biz de destekleyelim ama herkesi nasıl aynı kefeye koyuyorsun.
Karesi Belediyesi açılışlar yapıyor, temeller atıyor, kendi çapında hizmetler yapıyor ancak sayın başkanımız gazetecileri davet etmediği gibi gazetelere mail, bilgi, bülten vb. de göndermiyor..
Kendi sosyal medyasında görüntüler yayınlıyor..
(Biz de önemli gördüğümüz belediyenin borçları ya da mal varlığını açıkladığı bazı videolarını paylaşıp, haberleştirdik. Çok da izlendi, okundu. Çünkü bizim için kamuoyu için bir haber değeri vardı)
Kurtdereli Güreşlerine basını davet etmedi.
Gazeteciler de etkinliği boykot etti.
Molaevi’nin açılışı yapıldı.
Galiba 29 Ekim’de de temel atmış.
Tabii CHP’lilerin tam kadro katıldığı hizmetler Balıkesir basınında haber bile olamadı.
Biz de haber yapmadık…
Sanıyorum CHP’li başkanlar, milletvekilleri ya da partililer bu etkinliklerde Başkan Akbıyık’a “Gazeteciler niye yok” diye hiç sormadı.
***
Biz aday açıklandığı halde (Serpil Akgül) geri çekilip Mesut Akbıyık’ın aday yapılmasını eleştirdik.
CHP Genel Başkanları için zamanında “Fetö iltisaklı” diye suç duyurusunda bulunan bir ismin aday olmasına akıl sır erdiremediğimizi yazdık.
Aynı şekilde Karesi Belediyesi’nde AKP’den CHP’ye geçen bir belediye başkanı varken, eski Deva Partili, eski MHP’li isimlerin belediye başkan yardımcısı olmasına tepki gösterdik. (Karesi Belediyesi’nde yıllarca CHP’ye emek veren herhangi bir meclis üyesi de başkan yardımcısı olsa iyi olmaz mıydı)
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın bir ilki yapıp, CHP’li ilçe belediye başkanları ile Anıtkabir’e gittiğinde nedense Mesut Akbıyık ya da yardımcılarından biri orada değildi. (Belediye Meclisi toplantısı vardı demeyin Altıeylül gibi sizde bir gün sonraya erteleyebilirdiniz)
Anıtkabir’e gitmemek ya da CHP İl Danışma Kurulu’na misafir gibi gelip, 10 dakika sonra partilileri dinlemeden salondan ayrılıp gitmek CHP’yi kalbine kazıdığını söyleyen bir siyasetçiye yakışıyor mu?
Ha bir de CHP’li başkanımızın tüm uyarılara rağmen AKP iktidarına yakın Hizmet İş Sendikası ile hem de 3 yıllığına toplu sözleşme imzalaması var.
Sonuçta biz bazıları gibi çamur atacağımıza, hakaret edeceğimize yanlış ya da eksik gördüğümüz konularda eleştirilerimizi dile getirdik. Dile getirmeye de devam edeceğiz.
Siyasetçinin eleştirene kızacağına, küseceğine eleştirilerden ders çıkarması gerekiyor.
Bu nereye kadar gider bilmiyorum ama birilerinin “CHP’li Belediye Başkanı” Mesut Akbıyık’ı basın konusunda, çürük elmalarla sağlam elmaları karıştırmaması konusunda uyarması gerekiyor.
Tabii çürük elmaları seviyorsa yapacak bir şey yok !…