“Tabiata saygı, aklın vicdanıdır.”
( Atatürk)
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü…
Dünyanın ve insanlığın geleceğini ilgilendiren en önemli sorun.
Bu sorunu yaratan da, çözecek olan da insan.
Varlığı ve geleceği buna bağlı.
Çevre, bir yanı sağlık, diğer yanı RANT..!
Bizim gibi ülkelerde ise yağma,talan!…
Bu konularda çokça yazılıp çiziliyor, söyleniyor, direniliyor…
Ama ilgililer hep ÜÇ MAYMUNU oynuyor…
Bir türkümüz diyor ya; “Feleğin bir kuşu var, pençesi demirdedir” misali, Cennet vatanımız çok uluslu şirketler ve onların yerli (!) temsilcilerinin “demir pençeli” canavarları tarafından yaşanamaz hale getiriliyor.
Hani dağlarımız kahraman, nehirlerimiz gaziydi. Çığlıklarını duyabiliyor muyuz?
Bin pınarlı (İda) Kaz dağlarındaki (Kanadalı şirket Alamos Gold ve yerli ortağı Doğu Biga Madencilik)’in yarattığı çığlığına bir kulak ver kulağın dayanabilirse …..
Bir de şirketin CEO’su John McCluskey yaptığı açıklamada: “Yabancı işçi çalıştırmıyoruz.
Türkler kazmakta ve taş taşımakta çok iyiler” demez mi (!) 21.yy.da İnsanımızın düşürüldüğü duruma ne demeli !…
Bir de Kara denizin incisi Fatsa’ya gidelim!.. Memleketimizin o güzelim ormanları İngilizlerin (İngiliz Stratex International’ın yerli ortağı Bahar Madencilikle kurduğu Altıntepe Madencilik) ne hale getirdiğine bak baka bilirsen… Milli mücadele döneminde yapamadıklarını şimdi yapıyorlar.
Uşak Kışladağ’da (Kanadalı Eldorado Gold ve yerli ortağı Tüprag şirketi)’nin demir pençeli canavarları dağlarla birlikte yürekleri de parçalıyor.
Dağların durumu böyle de ya hava kirliliğine ne demeli. Fotoğraf her şeyi anlatmıyor mu?
Susurluk Çayı’ndaki toplu balık ölümlerine söyleyecek söz bulamıyorum… Siz bulabiliyor musunuz ?
Salda Gölü’nde yaşananlara ve kumlarının götürülüp getirilmesi !..
Akıllara zarar durum…
Yazdıklarımız doğa katliamlarından sadece bir kaçı. Kuzeyden güneye, doğudan batıya Anadolu’nun her tarafında benzer manzaralara üzülerek ve içimiz parçalanarak tanık oluyoruz.
Oysa Büyük Önder Atatürk; “Bu vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya değerdir” anlayışıyla doğayı çevreyi korumaya çalışmıştır.
Bunların başında ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ gelmektedir.
Daha sonra YÜRÜYEN KÖŞK ve niceleri…
Atatürk, Çevreye duyarlılığı 1930’larda gündemine alıp çalışmalar yaparken, dünya ülkeleri çevre sorunlarına 1970’li yıllardan itibaren ilgi duymaya başlamışlardır. 1973 yılından itibaren de, 5 Haziran Çevre Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır..
Hangi Çevre!!!
Ayhan Öztürk