featured
  1. Haberler
  2. EĞİTİM
  3. CESUR YÜREK- Uğur SATILMA

CESUR YÜREK- Uğur SATILMA

“Seni kendimden tanıdım çocuk;

Yüreği sürekli çiğnenen bir yol

Gövdesi acılardan acılara köprü…

Biraz öfke, biraz onur, çokça onur olan

Kendimden.

Eğildim öptüm yıkık alnından

Uzaktın, kıyamadım sessizliğine

Biraz daha dedim içimden, biraz daha;

Gün olur, onuru güzel çocuk

Acı da yakışır insanın yüreğine.”

Bu yazıya başlamadan önce Şükrü ERBAŞ’ın bu dize­leri geçti aklımdan. Bu yazının kahramanı çocuklarımız için uy­gun dizeler gibi göründü bana. Çünkü bu yazının sessiz kah­ramanları onlar: Çocuklar…

Bazen öylesine büyük yürekler çıkar ki aramızdan, ka­rarlılıkla kimsenin cesaret edemediği, üzerine gidemediği, söz bile söyleyemediği durumlara karşı set koyar, ezberi bo­zar, akışı değiştirirler. Tıpkı 2010 yılında cesur bir rehber öğretmenin ortaya çıkardığı, yüzden fazla ki­şinin tutuklandığı ve birçok kamu görevlisinin açığa alındığı cinsel istismar vakası gibi. Toplumun kurtarıcısı olan böyle­sine gözü kara ve fedakâr eğitimcilere, insanlara çok ama çok ihtiyacımız var.

İşte o cesur yüreklerden biridir Hasan Hüseyin Özcan. Hangi okulda ya da ne zaman öğretmenlik yapmış, bunların önemi yoktur. Ülkenin neresinde çalışırsa çalışsın bilirim ki yanlışın üzerine aynı kararlılıkla gidecek, hiçbir tehdide, kötü söze aldırış etmeden doğruları cesaretle söyleyecektir. Ve minicik bir el eğer yardım için ona uzanmışsa, çekip kur­taracaktır çaresizliğin kucağından, hiç tereddüt etmeden.

Ülkemizin de gündeminde olan, yürekleri sızlatan, ha­yatları karartan bir hastalıktır çocuk istismarı. Birtakım is­tisnai du­rumların dışında istismara uğrayan mağdurların önemli bir bölümü çocuk yetiştirme konusunda yetersiz, kendisine sa­hip çıkamayan ailelere mensuptur. Bunun ya­nında bazı kül­türlerde de var olan sapkınlıklar da çocuk is­tismarı ile mü­cadeleyi olumsuz etkiler. Sonuçta koruyama­dığımız masum çocuklar büyük zararlar görür, onarılmaz travmalar yaşar­lar.  İşte bu yüzden Eğitimci İb­rahim Şafak’ın, “Evlilik Ehliyeti” fikri yani evlenecek olanla­rın birtakım fizik­sel ve duygusal yeterliliğe sahip olmaları koşulu, belki biraz hayalî ama kesinlikle üstünde durulması gereken bir düşün­cedir.

Can sıkıcı, yürek burkucudur bu tür olaylar. Konuşul­maz, hasıraltı edilir. Sanki çözüm bilinçaltımızın en diplerine atmakmış gibi, üzerine gidilmesi, gündem olması ayıplanır. Oysa yapılması gereken tam tersidir. Böyle bir hastalık varsa inadına yüzleşmek gerekir. Olayların kapatılması hep istis­mar edene yarar. Yaralayan, istismar eden toplumun bu açı­ğından yararlanır ve hep minik bir beden yaralanır. İşte on­lara bu fırsatı vermemek için temelde olması gereken ailele­rin çocuklarına cinsel konularda bilgi verecek yetkinlikte ol­ması, çocuklarının cinselliği sokakta öğrenmesinin önüne geçmesidir.

Artık “utandırma” zamanı. Artık yüzleşme zamanı ve hepsinden önemlisi artık öğrenme zamanı. Çocuklara beden­lerini korumayı, tehlikelerden uzak durmayı öğretirken ye­tişkinlere de çocuğunu korumayı öğretmenin vakti geldi ar­tık. Çocuk sahibi olma fikri bile birtakım sorumlulukları pe­şinen kabullenme anlamına geliyor. O halde çocuklarımıza en temelde kendi bedenlerini koruma bilincini çok küçük yaşlarda vermeye başlamalı.  Kendini koruyamayacağı dö­nemlerde kontrolsüz ortamlarda bulunmalarına mani olun­malıdır ki yeni yaralar açılmasın. Çocuklarımız yaşamları bo­yunca unutamayacakları acı olaylar yaşamasın. Bizden bu­güne hediye olan ve bizden geriye kalacak olan minik yürek­ler hayata ilk günkü umutlarını yitirmeden güvenle bakabil­sin.  Bunun için yapılması gereken asıl şey bu konuda bilinç oluşturmak. İnsanları aydınlatmak… Mevzu ne kadar kötü olursa olsun olayların üstüne gitmek… Bunun için de “cesur yüreklere” ihtiyacımız var. İşte o “cesur yüreklerden” biri de Hasan Hüseyin Özcan’dır.

İnatla ve korkusuzca büyük ıstıraplar çeken bedenlerin acıla­rını sonlandırdı. Hiçbir olumsuzluğa aldırış etmeden doğru bildi­ğini okudu. Zaten derdi “adları kötüye çıkarmak” değil, kötü­nün adını çıkarmaktı. Her türlü pisliği yapıp tekrar içimize karışan, hatta haddinden fazla normalleşen; bazen bu tür olaylara en sert tepkileri veren hasta ruhluları deşifre et­mekti

Hasan Hüseyin Özcan’ın ortaya çıkardığı olaylar saye­sinde suçlular işledikleri suçun karşılığında neler olduğunu öğren­diler. Bu diğerlerine de güçlü bir mesaj oldu. Ancak ce­zai ted­birlerin bu tür olayları çözmede yetersiz kalacağı ma­lum. Za­ten dünya tarihinde çocuk istismarı suçlarını işleyen­ler en ağır cezaları almış ama sorun hiçbir zaman ortadan kalkma­mış. O zaman yapılması gereken, daha şeffaf olma­mız, cinsel istismarda çözümü eğitimde aramamızdır. Bu ko­nuda Hasan Hüseyin Özcan gibi korkusuz eğitimcilerin ya­nında, aile ve çocuğa ergenlik dönemi ve cinsellik konusunda bilgi verebi­lecek her birey çok kıymetlidir. Bu listeye, sağlık­çılar, imam­lar ve diğer kamu görevlileri eklenebilir.

Bugün Konya’da görevini sürdüren kıymetli öğret­men arkadaşım Hasan Hüseyin Özcan’ı sevgiyle yâd ediyo­rum. Bir eğitimci olarak ondan esinleneceğim çok şey var.

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
CESUR YÜREK- Uğur SATILMA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!