Koca Seyit Havalimanındayız…
Kızımızı yolcu edeceğiz..
Sırada bekliyoruz.
Önümüzde bir aile..
Anne, baba, eş, çocuklar.. Hepsi ağlıyor..
Bir yandan eller sallanıyor..
Alışılagelmiş bir yolcu uğurlaması değil gibi..
Yüzlerde endişe, gözlerde yaş…
Farklı bir durum var sanki..
Hıçkırıkları küçük çocuğun sesi bıçak gibi kesiyor bir anda..
BABAAAA..GİTME BABAAAA..
Hay Allah..
Benim de boğazım düğümlendi!..
Üç ay önce babamı kaybettim ya..
Bilirim!..
O çocuğun feryadını , sevgi dolu , özlem dolu haykırışını anlamamak mümkün mü?..
Baktım eşim de ; iki göz iki çeşme!..
Hayırdır bile diyemedim.
Nutkum tutuldu.
Ben böyle durumlarda devreye de giremem.
Birbirimize baktık, kızımıza bile el sallayamadık
Eşim dayanamadı genç kadına yavaşça sordu..
Kadın bir yandan ağlıyor, bir yandan kafasını sallıyor..
Birçok şeyi sanki bir arada anlatıyor .
Eliyle karşıdakileri, gidenleri gösteriyor..
Birisi dağ gibi duruyor yolcuların arasında..
Kısa saçlı, çatık kaşlı, yağız bir delikanlı..
Asker selamı veriyor… belli ki onlara veda ediyor.
Eşim ; kadına “nereye” der gibi bakıyor.
Titrek bir sesle cevap sessizce duyuluyor..
SURİYE!..
Küçük çocuğun sesi yine yankılanıyor..
Babaaaaa!..
Sustuk, baktık, daldık..
Öylece kalakaldık!..
Yürü dedim eşime..
Cam kenarına doğru yürü..
Hiç değilse uçağa giderken kızımıza oradan el sallayalım…
Baktık ki O’da ağlıyor!..
Arkamızı bir döndük ki..
Cesaret timsali Koca Seyit’in adını taşıyan havalimanında…
Koca Seyit’te herkes ağlıyor!..
Bir millet ağlıyor!..
***
Bindik arabaya eve dönüyoruz..
Sessizlik hakim..
Benim telefonuma bir”bip” sesi ..
Aç bak bakalım dedim eşime..
Bir arkadaşım göndermiş..
Okuyayım mı dedi..
Oku, oku dedim..
Başladı okumaya..
***
Fıkra bu ya..
-Komutan askere emir vermiş!..
Yat yere!..
Asker yatmış boylu boyunca..
Tank’a emir vermiş.. Geç üstünden..
Geçmiş üstünden..
Sonuç malum!..
İşte “cesaret” bu demiş komutan..
Yine emir vermiş!..
Uçağa bin paraşütsüz atla!..
Asker yapmış tabii..
Sonuç yine malum..
İşte “cesaret” bu demiş komutan!..
Komutan yine emir vermiş..
Denize dal suyun altında on dakika nefessiz kal!..
Asker cevap vermiş..
Hadi lan!..
İşte “asıl cesaret” bu demiş komutan!..
***
Yeter dedim okuma…
“Bitti zaten” dedi eşim..
Ben anladım!..
Burada anlatılmak istenen, askerin emre “itaatsizliği “ değil …
Bu mesaj başka…
Anlayana dedim…
***
Biz ;
“Söz konusu vatan ise gerisi teferruat’dır” diyen ölümsüz “Başkomutan” Atatürk’ün askerleriyiz!..
***
Ammmaaa!..
Ne var ki..
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete…
***
Hoş çakalın…