featured
  1. Haberler
  2. GENEL
  3. ÇEMBER DARALIRKEN….

ÇEMBER DARALIRKEN….

Önce sağlık çalışanlarına bakalım.

Tarif edilemeyecek kadar bunaldılar.

Hem tehlikenin tam ortasındalar, hem de izin/emeklilik gibi hakları durduruldu.

Pozitif olan her 10 kişiden biri sağlıkçı.

Yoğun bakım yatakları doluyor, çok kısa süre içinde özellikle büyük şehirlerde yatak sıkıntısı baş gösterebilir değil, gösterecek.

Bununla beraber Bilim Kurulu üyesi diyor ki:

“Kasım ve Aralık ayları çok zor geçecek, zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmayın, evde oturun”

Ekliyor:

“Tablo daha da kötüleşecek.”

Tablonun kötüleştiği zaten günlük açıklanan ve açıklanmayan sayılardan belli.

Dahası HES uygulamasını açın, yoğunluk kısmına tıklayın, bir süre önce düşük riskli olarak gördüğünüz alan yüksek risk, yüksek riskli olarak gördüğünüz bölge çok yüksek riskli bölgeye çevrilmiş durumda.

Bir başka bilim insanı uyarıyor:

“İki haftalık kapanma ancak fren yaptırabilir, nefes aldırabilir”

Dikkatinizi çekelim, birisi diyor ki; “zorunlu olmadıkça evden çıkmayın”

Diğeri diyor ki, “nefes almak için iki haftalık kapanma şart”

Ardı ardına okullar açıldı ya, okulların özellikle çıkış saatlerine bir gidin bakalım nasıl oluyor okul önleri?

Ne görüyorsunuz oralarda?..

Bununla beraber…

Zorunlu olmadıkça çıkmayın diyene karşı bizde ne karar alınıyor: 22.00’den sonra cafeler, lokantalar ve bir kaç işletmenin kapatılması.

Yani 22.00’ye kadar olmayan virüs, şak diye 22.00 sonrası mı çıkıyor ortaya?..

Oysa zaten gündüz sirkülasyonuna göre gece dışarıda olan insan sayısı çok az değil mi?..

22.00’den sonra gündüz nüfusunun zaten kaçta kaçı dışarıda ki?

Her şeyimiz garip olduğu için bu kararı da anlamakta zorluk çektik, çekiyoruz.

Hele hele Avrupa’da pek çok ülke kapanma kararı alırken…

Tehlikeyi biraz olsun durdurmanın, özellikle sağlıkçılara gerçekten biraz olsun nefes aldırmanın tek yolunun bu olduğunu anlamamız ne zaman olacak bakalım?

Türkiye’de virüsü frenlemenin bu aşamada tek şartı; kapanma.

Çünkü gerçekten artık kontrol edilemez boyuta geldi Covid.

Nereden kime vuracağı belli değil.

Sağımız solumuz önümüz arkamız pozitif bireyle dolu. Ki bu pozitif dalgası hep artıyor, sanki her gün mayınlı arazide yürür gibisiniz.

Başka bir eklenti de var, mayınları bulamadığınız gibi, mayın kendi kendine çoğalıyor, adım atacak alanınız kalmıyor, çember daralıyor.

Fatih Altaylı günlük vaka sayısının  40 binlerde olduğunu söyledi geçenlerde.

Yani eskiden vaka sayısı için açıklananı 10 ile çarpın diyorlardı ya… Şimdi o aşama da geçti, artık 20 ile çarpmamız gerekiyor.

Hangi kuruma el atsanız, hangi yerleşim birimine baksanız…

Kapalı birimler, karantinaya alınan köy ve mahalleler….

Corona veya özel adıyla Covid 19; bahar aylarından çok daha tehlikeli bir yükseliş trendinde.

Bunun tam zıt tarafında ise alınan kararlarla rahatlayan vatandaşın iyice ciddiyetsizliğe bürünmesi…

Tekrar sağduyu ile kaybettiğimiz o ciddiyete dönebilir miyiz sanmıyoruz..

Avrupa’nın bugün aldığı kapanma kararları ne kadar doğruysa bizim bu konuda geç kaldığımız her gün daha büyük kaybımız demek.

Çember daralırken bunun görülmemesi veya görülüp de umursanmaması, gereken sert kararların alınmamasını da akıl alacak gibi değil!

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
ÇEMBER DARALIRKEN….
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!