featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. ÇAY VE RİZE DEYİNCE …

ÇAY VE RİZE DEYİNCE …

Karadeniz ürünleri denince ilk akla gelen çay ve fındık.
Yaşamını emeği ile sağlayanların geçim kaynağı.
Rize denince akla gelen ilk ürün çay !
Sabahtan akşama dek elimizden bardağını düşürmediğimiz çay.
Çay bu topraklara nasıl geldi ?
Geçmişini şöyle bir araştıralım, bakalım kimler getirmiş çayı.
Çay üretmek için ilk çalışmalar 1888 yılında başlıyor.
Osmanlı Ticaret Nazırı ( bakanı ) Esbaki İsmail Paşa Çin’den çay tohumları getirtir, Bursa’da ekilir, başarılı olunamaz. Tohumlar yeşermez.Bu başarısızlıktan sonra çay işine tekrar önem verilir.
1917 yılında İstanbul / Halkalı Ziraat Mektebi Müdürü, Müdür Vekili Ali Rıza Erten başkanlığında bir heyeti Batum ve çevresinde , çay yetiştirmede incelemeler yaptırmak üzere Gürcistan’a gönderilir. Yapılan incelemeler sonucunda , Doğu Karadeniz ve Batum’un aynı ekolojiye sahip olduğu tespit edilir.  Çay ekimi denemeleri yapılır. Başarı sağlanamaz.
Buraya kadar çay ile ilgili  yurdumuzda yapılan çalışmalar bunlardır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra , Karadeniz bölgesinin kalkınması için , 1923 yılında tekrar çay yetiştirme çalışmaları başlatılır.
Ziraat Mühendisi Zihni Derin bey çay ekimi için Gürcistan / Batum’a gönderilir. Derin ve ekibi çeşitli çay ve narenciye tohumları ile Türkiye’ye döner.
Rize’de deneme ekimleri yapılır ve çay konusunda başarı elde edilir.
Ardından Batum’dan 500 bin ton çay tohumu getirtilir. Tohumlardan elde edilen fideler halka ücretsiz dağıtılır. Çay işinin daha ciddi olması için Zihni Derin bey bir kanun hazırlatarak, bakanlık kanalıyla Türkiye Büyük Millet Meclis’ine sunar. Bu tasarı 6 Şubat 1924 tarih ve 407 sayı ile kanunlaşır.
” Rize Vilayeti İle Borçka Kazasında , Fındık, Mandalina, Portakal , Limon ve Çay Yetiştirilmesi Hakkında Kanun ” adı ile yürürlüğe girer.
Her Türk devriminde ve başarılı işte imzası olan, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ; Doğu Karadenizin kaderini değiştirir.
Saygı ve minnet duymamak olur mu ?
Daha insanlık ölmedi ki !..
Duymayanlar vicdanlarını şöyle bir yoklasınlar !.

Zihni Derin bey başka illerde görevini sürdürürken, Rize’de çay ve narenciye ekiminin peşini bırakmaz. 1938 yılında Rize ve çevresinde kurulan Ziraai Teşkilatının başına getirilir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yetkililer çay üretiminin başarılı olması için çalışmaları hızlandırırlar. 1937 yılında tekrar, binlerce ton çay tohumu getirilir ve ikinci büyük çay ekim hamlesi yapılır.
Rize, Araklı ilçesinden başlayarak tüm Doğu Karadeniz bölgemiz, Sovyet sınırına kadar 30 bin dekarlık alanda çay ekimi yapılır. Üreticiye 5 yıl süreyle faizsiz kredi verilir. Ve ilk yaş çay yaprağı ve kuru çay hasadı 1938 yılında yapılır.Üretilen çaylar yurdun dört bir yanına gönderilir ve üretici para kazanmaya başlar.
Bu başarının ardından halkın da benimsemesi ile Atatürk ve ekibi bu işi de başarmışlardır.
Atatürk’ün ardından , çay ile ilgili çalışmaları İsmet İnönü devralır ve yürütür.
1940 yılında “3788 sayılı Çay Kanunu ” çıkarılır. Ve bu kanunla çay işi güvence altına alınır. Çay bahçesi kuracaklara ruhsatname alma zorunluluğu getirilir. Bu yasa ile çay üretimi ve ekimi hızla genişler. Yurdumuzun tüm çay ihtiyacının karşılandığı bu günlere gelinir.

***

Ziraat Mühendisi Zihni Derin, Rize’nin ve Rize çay bahçelerinin bugünlere gelmesinde en çok emeği geçen isim.
Zihni Derin bey ömrünü çaya harcayandır. 1964 Yılında Rize’de çayın 40. yıl kutlamaları yapılırken dönemin Çalışma Bakanı, Bülent Ecevit ile Rize’ye davet edilir. Derin geçirdiği bir kaza ile yaralanır. Törenlere katılamaz. Ömrünün geri kalan kısmını tekerlekli sandalyede geçirir.
25 Ağustos 1965 yılında Ankara’da 85 yaşında hayatını kaybeder.
Ruhu şad olsun, durağı uçmağ olsun.
Atatürk devrimlerinin bu topraklarda kök saldığını unutanlar. Cumhuriyet Meydanındaki Atatürk Heykelini kaldırmaya kalkanlar ..Atatürk heykelinin yerine çay bardağı heykeli dikmeye çalışanlar, Rize Halkı sizin kadar vefasız olamaz. Atalarınız , çay üretimi ile sabahtan akşama kadar elimizden düşmeyen çay bardağı ile bizlerle . Rize’de çaya emek veren emekçiler, aramızdan ayrılanlar,sizleri minnet ve rahmetle anıyoruz.

Bu topraklara emeği geçen, ahde vefa duyulan her devrimciyi, yurtseveri ve ŞEHİTLERİMİZİ , ATATÜRK’ümüzü bizlere unutturamazsınız.
Boşuna ve nafile işlerle uğraşmayın.
Buyurun Kuzey Ege’ye, Efeler diyarına, bizlere gelin, sıcacık bir bardak Rize Çayı ikram edelim size.
Bu topraklara emeği geçen Atalarımızı analım.
Kaz Dağlarına karşı , Körfezin denizini seyrederek çay içmenin keyfi başka yerde yok..
Çay yalnızların ve dostların içeceğidir..
Kalabalıklar çayın tadını kaçırır..
Demlenince kokusu çağırır bizi..
Çaylarrr…

Fatma Zehra KÖSELEY’in tüm yazılarını okumak için tıklayın

https://balikesir24saat.com/author/fatma-zehra-koseley

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
ÇAY VE RİZE DEYİNCE …
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!