Yine koronavirüs tehlikesini yazmaya devam ediyorum.
Son yazımda ‘Kırmızıdan ötesi yok’ diyerek tehlikeye dikkat çekmiştim.
Sağlık Bakanlığı’nın illere göre yüz bin kişiye düşen vaka sayılarında Balıkesir, 19 Mart itibariyle 288,16 vaka sayısı ile ilk 4 il arasında.
Balıkesir’in ilçelerinde başlayan mutasyonlu virüs çok büyük bir hızla ilin her tarafına yayıldı.
Bunu ben söylemiyorum.
Vali Hasan Şıldak, hemen hemen her gün yaptığı açıklamalarda, vatandaşlara en ricacı bir dille, çok acil ihtiyaçları yoksa dışarı çıkmamaları, evlerde kesinlikle toplanmamaları gerektiğini anlatıyor.
Polisler, imamlar anons üzerine anons yapıyor.
Güvenlik güçleri de dışarıda sigara içen, maskesini düzgün takmayanlara ceza yazıyor.
Bu iş denetimle, ceza ile ne kadar bastırılır, zorla kuralların uygulanmasında ne kadar başarılı olunur, açıkçası ben pek umutlu değilim.
Çarşı merkezde de, kenar mahalleler de neredeyse balık istifi gibi yan yana gelerek, maskesiz, çay-kahve-sigara keyfi yapanlar, evlerde toplananlar varken bu vaka sayılarında çok ciddi düşüş beklemek kısa sürede hayal olur.
Balıkesir’de yaşayanların çok büyük çoğunluğunun virüs haritasında ‘Kırmızı’ renkte olduğumuzun farkına bir an önce varıp, alarm veren vaka sayılarından gerçekten endişe edip, isteyerek tedbirleri uygulaması gerekiyor.
Balıkesir’i bu virüs belasından, ‘Kırmızı’ listeden çıkartmamızın en büyük ve etkili yolu, her birimizin, kendi canımız için, sevdiklerimizin canı için biraz olsun günlük hayatlarımızı değiştirmemizden, daha çok sabretmemizden geçiyor.
Yoksa polis varken maskeyi yukarı çekip, polis arkasını dönünce maskeyi indirip sigara yakmakla bu vakalar düşmez.
Nefes almak yoğun bakımda çok daha zor, vesselam…