Türkiye kadar şairi bol başka bir ülke var mıdır, bilmiyorum. Şair kadar olmasa bile yazar sayısı bakımından da dünyada ilk sıralardayız. Ressamlarımız üçüncü sırada. Zaman zaman ressam ve müzisyen sayımız sıralamada yer değiştiriyor.
Facebookta profiller: Şair, Şair-Yazar, Ressam, Müzisyen, Sanatçı…
Elbette gerçek sanatçılarımızı bu iddianın dışında tutuyoruz.
Bir yılda satılan şiir kitaplarının en az on katı şaire sahip, sanatçı (!) dolu bir ülkeyiz.
Bedri Rahmi Eyüboğlu şöyle der Türküler Dolusu şiirinde:
“Şairim
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası
Ayak seslerinden tanırım”
***
Gerçek şiir okuyucusu da gerçek şiiri “ayak seslerinden” tanır. Şairini de tanır, en azından o şiirin o şaire ait olamayacağını bilir.
Türkiye’de şiir yeterince okunmuyor, şiir kitapları yeterince satılmıyor. Bunda okullardaki bazı edebiyat derslerinin ve müfredatın da olumsuz etkisi var elbette. Şiir kitapları satılmıyor ama herkes şair, en azından sosyal medyada şiir okuru.
Son yıllarda sosyal medyada gerçek şairlere, onların anılarına saygısızca, utanmazca bir saldırı başlatıldı. Sözcükleri alt alta dizen birtakım muzip ergenler ya da şiir yazma meraklıları, yazdıkları manzumelerin altına kendi adları yerine Can Yücel, Nazım Hikmet, Ahmed Arif, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Gülten Akın, Hasan Hüseyin Korkmazgil vb. şairlerin adını yazarak sosyal medyada paylaşıyorlar. Bu manzumelerin ne geleneksel şiir anlayışımızla ne de çağdaş şiirimizle uzaktan yakından bir ilgisi (moda söyleyişle “alakası”) yok. Birtakım sözcük yığınlarını, laf ebeliklerini alt alta yazarak şiir diye piyasaya sürüyorlar. Şiire yeterince zaman ayıramayan , o şairleri tanımayan, paylaşımları sorgulamayan diğer kişiler de bunları paylaşınca her şey birbirine karışıyor.
Birkaç yıldır Ataol Behramoğlu’nun bir şiiri Yunus Emre’ye aitmiş gibi paylaşılıyor. Tabii paylaşanlar belli ki ne Yunus’u okumuşlar ne de Ataol Behramoğlu’nu. İşte o şiirden bir dörtlük:
“Emeksiz zengin olanın
Kitapsız bilgin olanın
Sermayesi din olanın
Rehberi şeytan olmuştur”
***
Nazım Hikmet’in anısı da bu saldırılardan nasibini almıştı. Örneğin 2005 yılında bir dershanenin ajandasında “Basit Yaşayacaksın” başlıklı, ortaokul öğrencisinin yazacağı bir şiir (!) Nazım Hikmet adıyla basılmıştı.
Bilindiği gibi Can Yücel bu sahtekârların en fazla mağdur ettiği şair. En ilginç ve en yaygın örnek de 2006 yılında Can Dündar’ın Milliyet’te yayımlanan bir bayram yazısının (ki bu bir düzyazıdır) Can Yücel adıyla paylaşılmasıdır. Oysa Can Yücel’den birkaç şiir okuyan, Can Yücel’i tanıyan bir okur, bunun Can Baba’ya ait olamayacağını ilk sözcüklerden anlar. Ama birçok gazeteci, hatta Cumhuriyet’ten bir köşe yazarı bile Can Yücel’in adıyla paylaştı bu şiiri (!).
“Nefes almak bayramdır mesela, günün birinde soluksuz kalınca anlar insan…”
Can Baba’nın biçemine yüzde yüz ters düşen bu sözlerin şiir değil düzyazı olduğunu bile anlayamamakta bazı insanlarımız, gazetecilerimiz, yazarlarımız. On binlerce insan, içlerinde arkadaşlarım da var, bayramlarda Can Dündar’ın bu yazısını Can Yücel adıyla paylaşıyor. Geçen bayram bu şiir (!) nedeniyle elli yıllık bir arkadaşımı uyardığımda bana bir internet fotoğrafı gönderdi. Yazının altında Can Yücel adı. Bozacının şahidi şıracı, dedim ben de.
Sibel Bengü adlı bir kişi de “Aşk Var mı Aşk” başlıklı bir şiir yazmış. Bizim troller Sibel Bengü adını beğenmemiş olacaklar ki “Boşver Be Yaşı Başı” başlığını atıp altına da Can Yücel yazarak piyasaya sürmüşler.
Can Yücel’de ironi var, ince bir alay var, küfür var, argo var, muhalif duruş var, cesaret var; var oğlu var. Onun adıyla yazılan sahte manzumelerde ise ilk göze çarpan, genellikle budalaca bir romantizm, Yeşilçam replikleri, liseli ergen söylemleri.
Kızı Su Yücel şikâyetçi bu sahte paylaşımlardan, karısı Güler Yücel şikâyetçi, şiirseverler şikâyetçi. Güler Yücel konuşuyor: “Bu şiirler (!) Can’ın biçemine aykırı, espri anlayışından yoksun, zekâsına uygun değil, muhalif duruşun zerresi yok. Bu şiirler (!) uyduruk bir Can Yücel üretmeye hizmet ediyor gibi.”
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü hocalarından Profesör Doktor Semih Çelenk bu sahtekârlıkları, saygısızlıkları ortaya çıkarmak için bir araştırma yapmış ve ortaya “Can Yücel’e Ait Olmayan Şiirler” başlıklı bir liste çıkmış. Listede 50 şiir (!) (manzume) var. Sıkılmazsanız okuyun. En azından sahtekârlara hizmet etmemiş oluruz.
Ne gariptir ki şairlerin gerçek şiirlerinden bir tekini bile okumayan kişiler, bu sahte şiirlerin adeta müdavimi olmuşlardır. “Can Yücel’in en sevdiğiniz şiirleri nelerdir?” desek eminim çoğu kişi bu çocuksu ergen manzumelerini sayacaktır: Kadın Dediğin, Erkek Dediğin, Bayram Dediğin, Bağlanmayacaksın…Bu arada halkımızın şiir beğenisinin de son yıllarda nasıl dibe vurduğunun bir göstergesi bu durum.
Oysa ne diyor Can Baba:
- Açıldı nefesim, fikrim canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
- Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk aşk olsun
- Yataklık etmiş zaar
Suçu tevatür ve esrar
Elbet bir kızıllığı var
İkindiyin saat beşte
- Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel
Dumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladı
Peki ne yapılabilir bu sahtekârlara alet olmamak için? Son derece basit: Zaman ayırıp şiir kitapları okuyacağız, sevdiğimiz şiirleri ya da dizeleri işaretleyip birazcık emek harcayıp yazacağız, paylaşacağız. İnternette gördüğümüz her manzumenin üstüne atlamayacağız. Merak etmeyin, ticarî amaçla kullanmadığımız sürece telif hakkı doğmaz.
İşte Can Yücel’in diye paylaşılan ama Can Baba’yla uzaktan yakından bir ilgisi olmayan şiirler (!):
- Ömür Dediğin Bir Gündür O da Bugündür
- Kadın Dediğin
- Erkek Dediğin
- Asla Keşkelerim Olmadı
- Özledim Seni
- Seninle Olmanın En Güzel yanı
- Sevgi Emekmiş
- Kadınım Ben
- Bayram Şiiri (Can Dündar, Milliyet, 6 Ocak 2006 “Bayram” yazısı)
- Ben Benden Olgun İnsan İsterim Karşımda
- Sevdiğin Kadar Sevilirsin
- Tam Zamanında Yaşamak (Yaşamak Zamanı)
- Boşver Be Yaşı Başı (Sibel Bengü: “Aşk Var mı Aşk”)
- Olmuyorsa Zorlamayacaksın
- Bir Yolun Varsa Gidilecek
- Ömür Dediğiniz Nedir ki
- Ey Yüreğim
- Bağlanmayacaksın
- Anladım
- Seninle Yaşlanmak İstiyorum
- Bir Gün Anlarsın
- Biraz Değiştim
- Her Şey sende Gizli
- Eğer
- Herkes Gitmek istiyor
- Tersten yaşamak
- Sağlık Olsun
- Gitmek
- Bilmelisin ki
- Aşk
- Öyle Sabah Uyanır Uyanmaz Fırlama Yataktan
- Farkında Olmalı İnsan
- Bir Eşi Olmalı İnsanın
- Özleme Dair (Kim Özlerdi)
- Aşk Ayakkabı Gibidir
- Rakı İçen Kadınlar
- Ateş ve Su
- Ülke Bölünsün İstiyorum
- Senin İçin Yasak Dediler
- Dostlar Irmak Gibidir
- Öyle Bir Hayat Yaşadım ki
- Fakirin Gayrimeşru Çocuğu
- Unutma
- Özlersin
- Hepsi Bu
- Bir Şey Eksik
- Kendimden Özür diliyorum
- Bir Kadını Ağlatmak
- Ölüm Bir An
- Galiba Yoruldum
Tamamı için : https://mp3kulisi.com/sarkici/Can-Yucel
Kim demiş şiiri de can yücel e değil, Orhan Ayvazoğlu ‘na aittir.