Buraya konuk yazar olarak gururla yer verdiğim Oğuz Geren , kardeşim diyebileceğim genç bir tarihçi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Tarih bölümünden son sınıfta ayrılmak zorunda kalmış.
Derya deniz engin bilgisine her zaman güvenirim.
Asıl özelliği okuyup , üreten , yazandır. Kendini yetiştirmesini ilgiyle takip ettiğim ender insanlardan biri.
Savaştepe Anadolu Öğretmen Lisesi’nden benden çok sonra mezun olanlardan.
Köy Enstitüsü mezunu bir babanın oğlu.
Yolumuzun kesişmesi ise yoz ve yobazın bana yazıları ile saldırdığı bir yerde yanımda yer alıp bilgisi ile karşısındakini susturmasından sonradır.
“Savaştepe Atatürkçü Çınaraltı Çocukları” grubumuzu o gece birlikte kurduk. Ve on yılı aşan abla – kardeş ve okuldaş dostluğumuzu artık ailecek yapar düzeye geldik.
Jandarma Astsubay olarak güneydoğuda terörle mücadelede , emeği ve alın teri var. Hem de yıllarca.
“Efelik efendiliktir” sözü en çok Oğuz Geren kardeşimin üzerinde yaşar.
İkimizin de Efelerimiz ve Efelikle ilgili özel bir sevgimiz olduğunu buraya not edeyim.
Okul gecelerimizde , ya da özel gecelerde eşi de dahil olmak üzere coşkuyla hep birlikte zeybeklerimizi efeler gibi oynarız.
Efe ve zeybeklerin toprağında doğup büyüyen, yaşayanlar olarak Türk Kültürü’nün bu çok önemli geleneğini yaşatırız, yaşarız.
Oğuz Geren Efe’ye aşağıdaki yazısı için teşekkürler.
Yitirdiğimiz efelerimizin ruhları şad olsun.
Genç efelere selam olsun.
Fatma Zehra Köseley.
***
ÇAKIRCALI MEHMET EFE
Çakırcalı Mehmet Efe..
İzmir’in Kavakları türküsünde kamalı zeybeği vuran diye hitap edilen Çakıcı Efe ile Çakırcalı Mehmet Efe aynı kişidir.
O dönemde Ege bölgesinde mukim olan Rumlar kendi dillerinde telaffuzu kolay olduğu için “Çakırcalı” yerine “Çakıcı” demişlerdir.
İzmir’in kavakları türküsünün de aslı Rumca olduğu için bizde de daha çok türküden esinlenerek Çakıcı olarak bilinir.
Osmanlı İmparatorluğunun mülki idaresindeki bozukluktan en çok etkilenen bereketli Ege bölgesidir. Osmanlı devletinin kamusal gücünü kullanan başta Aydın valisi olmak üzere valiye bağlı idare amirlerinin yerel zengin eşraf ile halk üzerindeki baskısı Çakırcalı Mehmet Efe efsanesinin doğuşuna tek nedendir.
Kendsinden neredeyse bir asır önce ayaklanan ve Aydın vilayetinin yönetimini de ele geçiren Atçalı Kel Mehmet Efe kadar teşkilatçı olmamasına rağmen, 12 binden fazla adamı infaz ederek bu alanda tartışmasız en eli kanlı ve acımasız Efe’dir.
Diğer Efe liderlerinde olduğu gibi haksız yere zengin olanların mallarını yağmalayıp, fakir halka dağıtan kişiliği halen onun adına türküler ve halk oyunları oynanmasına sebeptir.
1911 yılında Nazilli Karınca dağında pusuya düşürülür. Sabaha kadar süren çatışmada çetesinde ki önemli adamları ile birlikte ölü olarak ele geçirilir. Ancak öldüğü haberine Ege bölgesinde kimse itibar etmez. Bunun üzerine Aydın valisinin talimatı ile başı kesilir.. Kesik başlı gövdesi Karıncalı Dağında toprağa verilir. Kesik başı ise halk inansın diye il il teşhir edilmek üzere gezdirilir. Başının nereye gömüldüğü bilinmemektedir. 1944 yılında Karınca Dağındaki naaşı alınarak, bugün adı Türkönü olarak değiştirilen Çakırca köyüne nakledilir.
Aşağıdaki fotoğraflar Çakırcalı Mehmet Efe’ye ait bilinen az sayıdaki fotoğraflardır.
Birinci foto tam boydur ve tüm ihtişamı ile karşımızda durur.
İkinci foto ise kesik başlı cesedinin Nazilli kazasında halka teşhiridir
Üçüncü foto ise sağ kolu Deli Ahmet Efe’nin cesedi ile hatıra fotoğrafı çektiren ahaliye ait.
Adaletsiz devlet memurları ile vicdansız zenginlerin korkulu rüyası Çakırcalı Mehmet Efe.
Çakırcalı Mehmet Efe’nin cesedi Nazilli meydanında halka teşhir ediliyor, başının kesildiğini biliyorduk.
Fotoğrafa bakılırsa elleri de kesilmiş.
Çakırcalı Mehmet Efe’nin sağ kolu Deli Ahmet Efe’nin cesedi çatışma sonrası teşhir ediliyor. (1911)
***
” Ben üç Mehmet bilirim.. Biri haksızlığa isyan eden Atçalı Mehmet Efe; biri adaletsizliğe isyan eden Çakırcalı Mehmet Efe; diğeri ise işgale isyan eden Demirci Mehmet Efe…” Oğuz Geren.
ÇAKICALI KONUSUNDA YANLIŞLAR VAR.
yanlışları yazın biz de yazarımıza iletelim…