Tüketiciyi Koruma Derneği’nin ‘Geçinemiyoruz’ konulu basın açıklamasına Balıkesirli çiftçi Ali Duman, damga vurdu. 15 yılda mal varlığının yüzde 80’inin eridiğini belirterek, tarımla uğraşan çiftçi ve üreticilerin halini anlatan Duman, “Ürettiğimiz bütün ürünleri ya maliyetin altında ya da maliyetinde satmışım. Böyle olunca para olur mu? Zaten zarar etmişim. Çalışmışım, çok çalışmışım, gece gündüz çalışmışım ama zarar etmişim. Bunun adını ben koyamıyorum. Bunun adına kölelik az kalır. Bunun adı olsa olsa tapulu kölelik olur. Yani biz malları, tapuları olan köleler olmuşuz” dedi. Ülkeyi yönetenlere seslenen Duman, “İktidar muhalefet el ele verin önce tarımı sonra ülkeyi kurtarın.” dedi.
Tüketiciyi Koruma Derneği’nin düzenlediği ve Millet İttifakı ortağı partiler ve sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiği ‘Geçinemiyoruz’ başlıklı basın açıklaması Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yapıldı.
Basın açıklamasında konuşan çiftçi Ali Duman, 15 yılda yaşadığı sorunları anlattı. Mal varlığının yüzde 80’inin eriyip gittiğine dikkat çeken Duman, ülkeyi yöneten iktidar ve muhalefetin el ele vererek tarımı ve ülkeyi kurtarmasını istedi.
“KÖYLÜ TAPULU KÖLE YAPILDI”
“Ben tüketici olduğum kadar aynı zamanda da üreticiyim.” diyen Duman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim 80 dönüm tarlam, bir de çiftliğim var. Bu gün görüyoruz ki maalesef üretici olan köylü memleketimizin kölesi yapılmıştır. Tarlalarımız var tapuları bizim, hayvanlarımız var sahibi biziz. Bu işletmeleri en iyi şekilde işletmek bizim görevimiz, çünkü hepsi bizim malımız. Şeker pancarı, mısır su isterse gece tarlada yatarız, hayvanımız hastalanırsa ahırda sabahlarız. Hayvanımızın ömrü vefa etmez ölürse onun canıyla beraber bizim de canımızın yarısı gider. Bu kadar mükemmel bir şekilde işlettiğimiz bu işletmelerde sene sonunda bir bakıyoruz zarar etmişiz. Tarım Kredi Kooperatifine, Ziraat Bankası’na borç. Hanım sesleniyor, ‘Bu kadar çalışıyoruz niye ? Borcumuz neyin nesi? Yılın 365 günü çalış, hatta bayramları millet bayram ederken biz hayvanlarımıza bakıyoruz ama Tarım Kredi ve Ziraat Bankası’na olan borç ne?’ diyor. Aldım defteri kalemi elime oturdum maliyet hesabı çıkardım. Ürettiğimiz bütün ürünleri ya maliyetin altında ya da maliyetinde satmışım. Böyle olunca para olur mu? Zaten zarar etmişim. Çalışmışım, çok çalışmışım, gece gündüz çalışmışım ama zarar etmişim. Bunun adını ben koyamıyorum. Bunun adına kölelik az kalır. Bunun adı olsa olsa tapulu kölelik olur. Yani biz malları, tapuları olan köleler olmuşuz”
“KRİZ 2007-2008’DE GELDİ”
Üreticilerin asıl krizi 2007-2008 yılında yaşamaya başladığını öne süren Duman şöyle devam etti:
“ Hanımla beraber el ele verdik, çalıştık, çabaladık 40 tane büyükbaş hayvan edindik. 2007 yılında birden yeme zam geldi, bir çuval yem aniden 50 lira, 1 kilo gübre 120 lira oldu. O dönem süt 50 kuruş, sığır eti 7 lira, dana eti de 9 lira oldu. Yetiştiremedik Ziraat Bankası’ndan, Tarım Kredi Kooperatifinden kredi aldık. Zaman geldi Ziraat Bankası ‘kredini öde’, Tarım Kredi Kooperatifi ‘benim paramı ver’ dedi. Kestik danayı verdik olmadı, kestik ineği verdik olmadı, kestik düveyi verdik olmadı bir de baktık ki mal varlığımızın yüzde 80’ini kaybetmişiz. 15 yıldan beri çalışıp kazandığımız heba olmuş gitmiş. Ülkeyi yönetenlere sesleniyorum, iktidar muhalefet el ele verin önce tarımı sonra ülkeyi kurtarın. ” (balikesir24saat.com)