Coronavirüs salgını ile değişen koşulları bir kriz olarak görmeyin. Kriz olarak yaklaşırsak olumsuz düşüncelere davetiye çıkarırız. Doğru düşünüp doğru kararlar alamayız. İşten çıkarıldım, işyerim kapalı, maddi zorluklar yaşıyorum, ödemelerim var, bakmakla sorumlu olduğum ailem var gibi pek çok durumu sıraladığınızı ve bu dönemi nasıl kriz olarak görmem dediğinizi duyar gibiyim. Her biri geçim derdine düşen, ailesini düşünen her bireyin söyleyeceği ifadeler. Sizi çok iyi anlıyorum.
Toplum olarak ne yazık ki içinde bulunduğumuz süreç gibi durumlarda ilk önce olumsuzlukları görmeye odaklanmışız. Sanki dünya başımıza yıkıldı. Sanki bundan sonra hiçbir şeyin olması mümkün değil. Neden felaket çığırtkanlığı yapmaya bu kadar meraklıyız? Buna anlam veremiyorum. Bu düşünceler ile mutlu sona ulaşılamayacağını bilmeliyiz.
Gelin hep birlikte belki de kendimizin yarattığı olumsuzluklara hoşca kalın diyelim. Yaşama sevincimize merhaba diyelim. Kendimizi anlayalım, dinleyelim. Bu zamana kadar neleri başardığımızı, ne zorlukların altından kalktığımızı hatırlayalım. Sahip olduklarımızı gözden geçirelim. Mutlaka paylaşacaklarımız vardır. Örneğin herkesin hayatına dokunacak, güzellikler getirecek bir düşünce, öneri, söz… Paylaşmak güzeldir. Kendimizden çok başkalarını düşünen bireyler olalım. Salgın sonrası bizleri bekleyen güzel günler için mücadeleye hazırlanalım.
Coronavirüs ile ilk tanıştığımız günlerde; işimi bırakalı üç ay olmuştu, sadece para kazanmak için değil çalışırken kendimi iyi hissedebileceğim bir iş arıyordum, yazmaya yönelmiştim, günlük yaşantımı sürüyordum. Çok daha sağlıklı, güzel günlere ulaşmak üzere evimde kalınca karalar bağlamadım. Bütün insanlık için iyilikler diledim. Neden bu salgın var? Neden onun yüzünden istediğim gibi gezip dolaşamıyorum? Neden daha iyi olanaklara sahip değilim? Ve benzeri sorular yağdırarak kendimi olumsuzluğun pençesine bırakmadım. Nereden çıktı bu Coronavirüs, iş bulmam zorlaşacak demedim. Nasıl bir iş istediğimi bir kez daha düşündüm. Kendimi nasıl geliştirebileceğimin yollarını aramaya başladım. Bütün çabalarım sonucunda, hiç batmamak üzere güneş gibi bir niyetim doğdu.
Sevgili okurlarım, Kazdağ Çiğdemi’nin niyeti benim ilkim dediğim ‘Merhaba Umuda Selam’ adlı ilk kitabımdan sonra sizlerin karşısına çok daha başarılı bir kitap ile çıkmak. Hatta niyet etmek ile kalmadım. Niyetime can verdim. Yani başaracağımı inanarak niyetim sanki gerçekleşmiş gibi düşündüm. Evimde kaldıkça hep olumlu düşünmeye devam ettim. Daha çok okuyup, araştırdım. Kendimi geliştirmek için çabaladım. Kendimi ifade edebileceğim en güzel, anlamlı, doğru kelimeleri buldum. Sonunda ikinci kitabım çıktı. Yeni kitabım, ilk haftalardan itibaren en çok okunanlar arasına girdi. İmza günlerimde nice okuruma kitabımın ön sayfasına kalemimle izimi bırakıyorum. Kitabım herkes tarafından ilgi görmeye devam ediyor.
Bardağın dolu tarafını görmek yerine boş yerini görseydim asla böyle düşünemezdim. Coronavirüs günlerini olumlu değerlendiremezdim. Psikolojik savaşın kurbanı olurdum. Umuda sımsıkı sarılamazdım. Kendimi motive edemezdim. Başaramayacağını düşünen özgüven yoksunu birey olurdum. Aklıma olumlu kelimeler ile komutlar veremezdim. Bilinçaltımı güzel düşünceler ile besleyemezdim.
Onun tuzu kurudur. Ondan böyle düşünüyor demeyin. İş aradığımı belirttim. İnsanın en yüce değeri emeği ile kimseye muhtaç olmadan yaşaması gerektiğini savunanlardanım. Olumlu düşünüyorum. Başaracağımı biliyorum. Bu sonunca odaklanıyorum. Çalışmaya devam ediyorum. Olumlu bakış açımı hiç kaybetmiyorum. Umudu selamlamayı unutmuyorum. Ne olur sizlerde umutsuzluğa kapılmayın. Kendinize inanın, güvenin. Bir niyetiniz olsun sizin de. Bunu gerçekleştirmek için bıkmadan usanmadan çabalayın. Normalleşme sürecini, öncesinden çok daha umutlu, kendi uzmanlık alanında çok daha donanıma, bilgiye sahip olan, bütün zorlukların üstesinden geleceğine inanan bireyler olarak karşılayın. Bunu başarmak için kendinize söz verin. Niyetinizi ailenizle, sevdiklerinizle paylaşın. Anlatın onlara ‘Ben hayatımın hiçbir anında karamsarlık tanımadım’ diyen Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bir evladı olduğunuzu. Gösterin herkese Ata’mızın “Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyenindir.” sözünü kendine rehber edinen, başarıyı elde eden Cumhuriyet insanları olduğunuzu.