CHP’nin lunapark alanının satılmamasına yönelik tepkilerine bugün bir yenisi eklendi. Bir süre önce CHP Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Cengiz Dikici’nin gündeme getirdiği konu sonrası CHP Altıeylül ve Karesi ilçe örgütleri bugün lunapark alanında ortak basın açıklaması yaparken, alanın satışı yerine meydan ya da park olarak düzenlenmesini istedi. Balıkesirlilere de seslenen ve bu satışa sessiz kalınmamasını isteyen CHP’liler, “Bu satışlara sessiz kalırsak; kamusal alanlar giderek yok olacak, çok katlı beton binalar yükselecek, yeşil alanlar, yürüyüş yerleri, depremde toplanma alanları, çocuklarımız için oyun alanları kalmayacaktır” dedi. Açıklamaya Altıeylül İlçe Başkanı Hakan Şehirli ve Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın ile bu iki ilçenin yönetim kurulu üyeleri ve belediye meclis üyelerinin yanısıra İl BaşkanıSerkan Sarı ile Balıkesir milletvekili Ensar Aytekin de katıldı.
“BELEDİYENİN GÖREVİ, BELEDİYEYE AİT ARSALARI SATMAK DEĞİLDİR”
Yönetim Kurulları ve Meclis Üyeleri ile kent merkezinde yaşayanlar olarak 20 Ağustos 2019 tarihinde Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Meclis gündemine gelecek olan Büyükşehir Belediyesine ait taşınmazın aşağıda belirttiğimiz nedenlerle satışının yapılmamasına katkınızı talep ediyoruz. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetindeki; tapuda Altıeylül İlçesi, Gümüşçeşme Mahallesi 10045 ada, 3’nolu parselde kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde uzun yıllar Kültür Merkezi metruk inşaatı olan ve 2014 yılı sonlarında yıkılan halihazırda ise lunapark olarak kullanılan Atatürk Parkı karşısındaki ve Vergi Dairesi bitişiğindeki 7.114,54 m2’lik yüzölçümlü arsanın satışı için Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yetki verilmesi talebi ile 2019 Ağustos ayı Büyükşehir Belediye Meclisi gündemine alınmıştır.
“LUNAPARK ALANI MEYDAN YA DA PARK OLMALI”
Belediyelerin asli görevi halka hizmet etmektir, Belediye’ye ait arsaları satmak değildir. Büyükşehir Belediyesi mülkiyetindeki söz konusu taşınmaz Balıkesir kent halkınındır. Kent Halkının olan bu taşınmazın kent kullanımında olması gerekir. Kent halkının kullanımına açık olan en birinci alan, ‘Meydan Düzenleme’ alanlarıdır. Meydanlar; o kentte yaşayanların, kentlerin kalbinin attığı, nabzının tutulduğu yerlerdir. Çağdaş ülkelerde kentler meydanları ile anılırlar. Toplumun ve bireyin özgürleşmesi içinde yaşadığı kentin mekân anlayışı ile biçimlenir. Bir meydanın kullanımını belirleyen temel koşul, kolay erişilebilir olması, yaşama alanlarına yürüme mesafesinde olması ya da kullanışlı toplu ulaşım olanağına sahip olması ve farklı kesimlerden ve yaş gruplarından kullanıcıları çekebilecek işlevsel çeşitliliği içermesidir. Ve bu alan tüm bu koşulları sağlayabilecek niteliktedir. Kentimiz için en önemli eksikliklerin başında gelen Meydan yokluğu, bu alanın kamu elinde kalarak yakın çevresi ile bütüncül bir plan dahilinde değerlendirilmesi, kent yaşamına katılması, sosyal, kültürel ve sanatsal aktivitelerin merkezi haline getirilmesi çağdaş kent yaşamına önemli bir katkı sunacaktır.
Atıl kalmış arazi ve mülklerin rant veya gelir amacıyla değil, kamu yararına değerlendirilmesi gerekir. Bu alanımız da vergi dairesine ve parkımıza yakınlığı düşülerek park, dinlenme alanı olarak düşünülebilir.
“YANDAŞA KENT RANTI AKTARMAYA DUR”
Belediyelerin borç ödemek, personel maaşı ödemek ancak çoğunlukla da ‘yandaşa kent rantı aktarmak’ amaçlı olduğu iddia edilen taşınmaz satışları 31 Mart yerel seçimleri öncesinde daha da hızlanarak Ankara ve İstanbul başta olmak üzere çok sayıda belediye, taşınmaz satışı için ihale açmış, son yerel seçimden bu yana belediyeler 32 milyarlık taşınmazı elden çıkartmıştır.
Maliye Bakanlığı’nın yerel yönetimlerin gelir ve giderlerine ilişkin bütçe gerçekleşme rakamlarına göre, belediyelerin taşınmaz satışlarında ilk sırayı arsa satışı aldı.
Yerel seçimlerden önceki son bütçe yılı olan 2018’in ilk dört ayda 1 milyar 753 milyon liralık taşınmaz satışı gerçekleştiren belediyeler ikinci dört ayda 2 milyar 223 milyon, son dördüncü ayda da 2 milyar 60 milyonluk taşınmaz satışı ile 5 milyar 990 milyon liralık kamu malını elden çıkarttı. Bir yılda 4 milyar 851 milyon liralık arsa, 569 milyon liralık bina, 111 milyon liralık arazi, 10 milyonluk lojman, 950 bin liralık da sosyal tesis satıldı.
2014 yılında 6 milyar 629 milyon TL’lik, 2015 yılında 4 milyar 901 milyon TL’lik, 2016 yılında 6 milyar 200 milyon TL’lik, 2017 yılında ise 7 milyar 940 milyon TL’lik taşınmaz geliri elde edildi.
“AMAÇ YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMEK OLMALI”
31 Mart Yerel seçimlerinden önce ve sonrasında belediye meclislerinin ağırlıklı gündem maddesini taşınmaz satışları oluşturduğu görülmektedir.
Kamuya ait ne kadar alan varsa, özelleştirme kapsamına alınarak tüketilmektedir. Oysa bu tür alanların kamunun ihtiyaçları doğrultusunda ve kamu yararına kullanılması temel ilke olmalıdır.
Planlı yapılaşmanın temel ilkelerinden biri ‘Yaşam Kalitesini Yükseltmek’tir. Bu ilke doğrultusunda; kentsel donatı alanlarının ve kamuya açık alanların kent bütününde yeterli ve dengeli olarak dağılması önemlidir. Bu şekilde toplumun tüm kesimlerinin bu alanlardan yararlanabilmesi esas olmalıdır.
Bu satışlara sessiz kalırsak; kamusal alanlar giderek yok olacak, çok katlı beton binalar yükselecek, yeşil alanlar, yürüyüş yerleri, depremde toplanma alanları, çocuklarımız için oyun alanları kalmayacaktır. Satışın gerçekleşmesi halinde; bugünkü ekonomik koşullarda gerçek değerini bulamayacağı gibi, ileride böylesine bir alanın kent yaşamına katılması düşünüldüğünde kamu kaynakları yetersiz kalacaktır” (balikesir24saat.com)