Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ni “dev projelere” karşı çıkan “hadsiz” ve “takozcu” olarak niteleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a tepki gösteren TMMOB Balıkesir İKK Sekreteri Betül Dikici, “Projeleri devliğine veya cüceliğine göre değil, faydasına veya zararına göre değerlendiririz. Bizler bu projelerin doğaya, topluma, kentlere ve ülkeye katkısına bakarız. Verebileceği hasarları değerlendiririz. Bizim terazimizin ibresi her zaman bilim ve ülke yararını gösterir. Doğru kararlar alınması için çabalamaktayız, ‘biz bu kente ihanet ettik’ denilmesin diye mücadele ediyoruz. ” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici , birliği ve odaları, “dev projelere” karşı çıkan “hadsiz” ve “takozcu” olarak nitelemesinden dolayı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u kınadı.
Bu sözlerin kabul edilemez ve gerçeklerden uzak olduğunu vurgulayan Dikici, “Odalarımız Anayasanın 135. Maddesi ve 6235 sayılı yasanın yüklediği misyon gereği, mesleğin halk yararına ve genel menfaatlerin gözetilerek yürütülmesi sorumluluğunu almış bir kamu kurumu niteliğinde olan meslek odalarıdır. Toplum yararını gözetmek bizler için sadece mesleki-örgütsel değil aynı zamanda vicdani ve ahlaki bir sorumluluktur.” dedi.
“KANAL İSTANBUL PROJESİ”
“Dikici yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Projeleri devliğine veya cüceliğine göre değil, faydasına veya zararına göre değerlendiririz. Bizler bu projelerin doğaya, topluma, kentlere ve ülkeye katkısına bakarız. Verebileceği hasarları değerlendiririz. Bizim terazimizin ibresi her zaman bilim ve ülke yararını gösterir. Doğru kararlar alınması için çabalamaktayız, ‘biz bu kente ihanet ettik’ denilmesin diye mücadele ediyoruz.
Başta İstanbullular olmak üzere halkın büyük çoğunluğunun karşı çıktığı, doğaya, ekolojik dengeye ve İstanbul’a geri dönüşü olmayan zararlar verecek olan Kanal İstanbul Projesi’nin, bir ‘beka’ meselesine dönüştürülmek istenmesini hayret ve endişe ile izliyoruz.”
“DEPREM GERÇEĞİ”
“Ülkenin önündeki en büyük sorunlardan biri olan deprem konusunda somut adımlar atılmasını, kısıtlı olan kamu kaynaklarının doğru kullanılmasını ve İstanbul için depreme odaklanılmasını talep ediyorken, Kanal İstanbul projesinin konuşuluyor olmasından mesleğimiz adına hicap duyuyoruz.
-Kanal İstanbul’un İstanbul depremine etkisi olumsuz yönde kat be kat fazla olacaktır.
-Marmara ve Karadeniz`in habitatını tahrip edip, doğaya geri dönülmez zararlar verecektir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, ÇED Raporunu hazırladığı söylenen 200’ün üzerindeki bilim insanını kamuoyu önünde tartışmaya çağırıyoruz. Bu tür projeler hamasetle değil, bilim ve tekniğin ışığında değerlendirilebilir.
Kanal İstanbul Projesi ilk ortaya atıldığı günden bu yana, projenin yaratacağı coğrafik, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel ve kültürel tahribatın boyutlarını bilimsel olarak ortaya koyduk. Bu yıkım projesinin durdurulabilmesi için projenin her aşamasında kamuoyunu aydınlattık ve hukuki yollara başvurduk.”
“TAHRİBAT VE YIKIM PROJESİ”
TMMOB ve Odalar olarak defalarca dile getirdiğimiz endişe ve uyarılarımız hakkında hiçbir cevabı bulunmayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dün yayınladığı bildiri ile Birliğimizi ve bağlı odalarımızı ‘projeye takoz olmakla’ suçlamıştır.
Kanal İstanbul Projesi, büyük ölçekli bir tahribat ve yıkım projesidir. Bu proje bilimin ve aklın gereklerine, doğanın ve insanlığın sağlığına, her türden hukuki mevzuata ve kamu çıkarına aykırıdır.
Anayasa’dan aldığımız yetki ve mesleki-toplumsal sorumluluklarımız uyarınca, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin geleceğini, halkımızın çıkarını ve doğanın yararını koruma doğrultusunda; hukuki ve meşru zeminlerde hareket etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.” (balikesir24saat.com)