60’lı yılların başı..
Ali Şuuri İlkokulunun mazot kokulu..
Tabanı tahta döşemeli sınıflarından birindeyim..
Hanife öğretmenime “teyze” dediğim günler..
Her gün okulda şiir ezberliyorum.
Ne zor gelir o ezberler..
Ezberleyince de “su gibi” okunur ya..
El ele tutuşuyoruz..
Ayşe, Nadir, Asuman, Naci, Aysel..
Hepimiz kardeşiz..
Bahçede “rontlar” ile coşuyoruz..
Sıraya giriyoruz ellerimizde pankartlar..
Rap, rap, rap yürüyoruz..
Bayrak taşımak için can atıyorum.
Ulan birde düşürürsem diyorum.
Atatürk’ün resmini iki kişi taşıyacak
biri ben olsam diye iç geçiriyorum.
Trampet çalmak istiyorum.
Yavrukurt olmaya özeniyorum.
Öğretmenimin gözüne girmeye çalışıyorum.
O zaman “göze girmek” vardı.
Terler süzülüyor bir yandan..
Su için çeşmelere yapışıyoruz.
Karınlar aç.. Simit’e talim..
Başka bir şey yok ki..Yarım simit…
Sınıfı süslüyoruz.
Bayraklar, krapon kağıtlarından süsler..
Kedi merdiveni yaparız hemen..
Unlu su yapıp camlara yapıştırırız..
Yapıştırıcı yok ki..
Olsun!..
Bir hazırlık,bir hazırlık..
Günler öncesinden başlarız..
Herkeste bir koşuşturma..
Öğretmenlerde bir telaş..
Onlarda göze girme yarışında..
Kara tahtanın önünde tebeşir ellerinde..
Öğrettikleri dillerinde..
Evde ayrı bir hazırlık..
Yakalar kolalanır!..
Boynunu çeviremezsin..
Ayakkabılar “üstübeç” ile boyanır kenara konur
Beyaz iskarpinin varsa tabii ki..
Mendil üçgen katlanır..
Siyah önlük ütülenir…
Ütü yoksa sedirin altına konur!..
Saçlar alaburs tıraş ettirilir..
Provalar yapılır..
Herkes hazırdır.
Öğretmen şak deyince
tak diye yaparsın..
O gün gelir..
Atatürk Stadı’nda yerler alınır.
İçin içine sığmıyor!..
Tribünler ana baba günü..
Anneler, babalar, teyzeler, halalar..
Kırmızı beyaz Ayyıldızlı bayraklar.
Bando en önde arkada BİZ..
Bando yerinde sabit!.
En önde BİZ..
BİZ kim miyiz?..
BİZ GELECEĞİZ!..
Çünkü..
BİZ..
Atatürk’ün BİZ’e emanet ettiği
VATAN’ın bekçileriyiz..
Çünkü..
BİZ..
Mustafa Kemal’in çocuk askerleriyiz!..
Çünkü..
BİZ..
Kınalı Ali’yiz.. Lisenin Keşşaf Bölüğü’yüz..
İşte..
Böyle büyüdük BİZ!.,
Bunun için..
23 Nisan..
Neşe doluyor insan…