Gazeteci Coşkun Yaman’ın 29 Ağustos 2017’de Hürriyet Ege ile bir çok yerel gazetede “Baş İzciye Vefasızlık” başlıklı haberi çıktı. Yaman yine bu konu ile ilgili “Bir vefasızlık öyküsü” başlıklı köşe yazısını da bir yıl sonra yine yerel gazetelerde ve sosyal medya hesabında yayınladı. Babam , Türkiye 7. Baş İzcisi M. Hayati Köseley’e yapılan vefasızlığı anlatan bu haber ve yazıyı , bu yayınlar sonrası gelen bazı tepki ve yorumları 18 Mayıs İzcilik Günü’nde köşeme alıyor ve bir kez daha Balıkesir kamuoyunun vicdanına havale ederek , Coşkun Yaman beye çok teşekkür ediyorum.
İyi haftalar …
***
TARİHİ AYIP
Balıkesir’de Türkiye baş izcilerinden M. Hayati Köseley’in adını taşıyan izci evi Karesi Kent Konseyi Hizmet Binası’na dönüştürüldü.
Kent Konseyi hizmet binası Balıkesir milletvekilleri Mutlu Aydemir, Mustafa Canbey, Belgin Uygur ve Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın da katıldığı törenle hizmete girdi.
Binanın Karesi Kent Konseyi’nin kültür ve sanat başta olmak üzere çeşitli etkinliklerinde ve çalışmalarında kullanılacağı bildirildi.
Tüm uyarı ve tepkilere karşın M. Hayati Köseley İzci Evi’nin izcilere iade edilmeyip, başka bina yokmuş gibi Karesi Kent Konseyi’ne verilmesi üzüntü ile karşılandı.
BAŞ İZCİ’YE VEFASIZLIK
Savaştepe Köy Enstitüsü mezunu M. Hayati Köseley, 1965’te izci lideri oldu. İzciliğin bütün kademelerinde çalışan Köseley, 26 yıl boyunca Balıkesir İl İzci Kurulu Başkanlığı görevini sürdürdü. 5 Mayıs 1999’da Türkiye Baş İzcisi seçildi.Dumlupınar Mahallesi’nde bulunan, Milli Emlak Müdürlüğü’ne ait İzci Evi’ne 2000 yılında Hayati Köseley’in adı verildi. 2006’da 73 yaşındayken vefat eden Köseley’in adı bu tarihi binada yaşamaya devam etti.
Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 2015 yılında Dumlupınar mahallesinde bulunan ve Milli Emlak Müdürlüğü’ne ait olan Hayati Köseley İzcievi’ni ‘Balıkesir Kariyer Akademi’ adlı proje için geçici olarak Balıkesir İzcilik Gençlik ve Spor Derneği’nden aldı. Ancak projenin bitmesine karşın binayı izcilere devretmedi. ‘M. Hayati Köseley İzci Evi’ tabelasının yerini ‘Karesi İlçe Eğitim Müdürlüğü Ek Hizmet Binası’ tabelası aldı. Bina yaklaşık 3 yıl boyunca boş kaldı.
100 YILLIK ARŞİV DE YOK OLDU
Baş İzci Köseley’in adının verildiği tabela ile özel eşyaları, derneğe ait demirbaş ve belgeler şehir dışında Davutlar kırsal mahallesindeki Türksen Gündoğan İzci Evi’nin deposuna kaldırıldı. Bir çok eşya ve belge kayboldu.
M. Hayati Köseley’e yapılan vefasızlık ve bina ile ilgili olumsuz gelişmeler çeşitli tarihlerde yerel ve yaygın basında bir çok habere konu oldu. Yetkililer, tüm eleştiri ve uyarılara karşın binayı izcilere geri vermek yerine Karesi Kent Konseyi Hizmet Binası’na dönüştürmekte sakınca görmedi.
Balıkesir’in son İl İzci Kurulu Başkanı olan Ziya Bağ, bir müze işlevi de gören İzci Evi’nin yok edilmesi ile birlikte Balıkesir’in 100 yıllık izcilik arşivinin de yok edildiğini vurguladı.
***
Balıkesir İzciliğine emek verenlerden Cengiz Çekdemir , M.Hayati Köseley İzci Evi hakkında şunları yazdı.
” Bu bina Türkiye’nin ilk İzci Müzesi olma özelliğini de taşımaktaydı. Ancak tarihine çok önem veren bu yönetimler, zorla boşalttırdıkları ve gerekçe olarak da burasının Güney Marmara Proje Gurubuna tahsis edileceğini belirtmelerine rağmen 3 yıl boyunca hemen her gün bu binanın önünden geçtim,ancak bir gün bile kapısının açık olduğuna şahit olmadım. Çok merak ettiğim konu da, bu proje gurubunun hangi projelerle kamuya hizmet götürdüğüdür. Türkiye’nin Baş İzcisi olma gururunu şehrimize yaşatan Değerli Ağabeyimiz Hayati Köseley’in adını taşıyan bu binanın( Ki bu binanın İzci Evi haline getirilmesinde çok büyük emekleri vardır) manevi hatırasının hiç kaale alınmadan, sanki başka bina yokmuşcasına farklı amaçlarla kullanılmasına üzüntü ile bakıyorum. Takipcisiyim, Sonuna kadar. Duyarlı bir gazetecilik örneğini veren Coşkun Yaman beye çok teşekkür ediyorum.”
***
Fatma Zehra Köseley :
Dumlupınar İlkokulu müdürü olarak emekliye ayrılan babam Mehmet Hayati Köseley’e bu vefasızlığı yapanların zihniyetini anlıyorum. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüzün bile adını silmek için fırsat kollayan zihniyet aynıdır. Babamın adını silmelerini ve bu tarihi bina içindeki Balıkesir İzcilik Tarihi ile ilgili belgelerinin yok edilmesinin vicdani sorumluluğunu taşıyanları yaradana ve tarihe havale ettim.
***
NURTEN KIRTIL şunları yazmış babam için:
” Türkiye’de 1999 yılında Baş İzci seçilen Sayın Hayati Köseley’in adını taşıyan İstanbul Valide Bağ korusunda da bir alan vardı. Acaba o alanda şu anda yok edildi mi çok güzel bir alandı orası da … Bizim gençliğimize şekil verecek alanları yok etmemiz geleceğimizi yok etmemiz anlamını taşır Hep birlikte bu alanlara sahip çıkılarak daha da çoğaltılmasını sağlamak gerekir. ”
BİR VEFASIZLIK ÖRNEĞİ…
Mehmet Hayati Köseley, Balıkesir’in yetiştirdiği en önemli değerlerden biriydi. Ancak kenti yönetenler ya da yönettiğini sananlar ne yazık ki bu ismi şimdiden yok etmeyi başardı.
Türkiye’de insanların değeri genellikle ölünce anlaşılır. Yaşarken kıymet bilen olmaz. M.Hayati Köseley daha şanslıydı. Yaşarken, Türkiye Baş İzcisi seçilmiş, tüm ülkedeki izcilerin liderliğini üstlenmiş ve Balıkesir’in gururu olmuştu. Ardından adı Dumlupınar mahallesindeki İzci Evi’ne verilmişti. Baş İzci’nin adı artık hep yaşayacaktı.
Hayati amca ile 1999’da tanışmıştık. O dönem Milliyet Ege’de “bizden biri” başlığıyla yayınlanan dizi röportajlar için kendisiyle söyleşi yapmıştım. İzcilerin Hayati dedesi, Türkiye’de seçilen 3-5 baş izciden biri olmasına karşın (biri de M.Kemal Atatürk’tür) alçak gönüllü insandı. Savaştepe Köy Enstitüsü mezunuydu, kitap okumayı, mandolin çalmayı severdi. Köy Enstitülülerin etkinliklerinde bir araya gelip, söyleşirdik. Hayati amca, tüm şıklığı ve kibarlığıyla etkinliklere katılır, kitap imzalatır, mandolin çalar, eski dostlarıyla özlem giderirdi.
Yaşamını izciliğe adamıştı. Bir yaşam biçimi olarak gördüğü izciliği, köy enstitülerine benzetiyordu. Bir çok nesil ondan izciliği öğrenmişti. İzciliği daha iyi öğretmek için Almanya’ya gitmiş, PKK tehdidine rağmen Muş, Van, Bingöl’de kurslar açmıştı. Köseley’in döneminde izcilik tüm Türkiye’de yaygınlaşmıştı.
Son yıllarda ne yazık ki izcilik de ülkemizdeki bir çok değer gibi hedef tahtası haline getirildi. Yok edilmesi için bir çok plan devreye sokuldu. Bu da bir başka yazı konusu olur. O yüzden fazla girmek istemiyorum.
Bugün M. Hayati Köseley’in adını taşıyan İzci Evi ne yazık ki el birliği ile yok edildi. Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karesi Belediyesi, Balıkesir’in her zaman sahip çıkması ve yaşatması gereken bir değerini unutturmak için işbirliği yaptı. Bir müze özelliği de taşıyan M. Hayati Köseley İzci Evi, Karesi Kent Konseyi Hizmet Binası oldu. Hizmet binasının açılışı dualarla yapılırken, Hayati amcanın kemiklerini sızlattık. O’nun adını bir kalemde silip attık.
Cumartesi günü ünlü lise yokuşundan Atatürkçü Düşünce Derneği’ne tırmanırken, üç üniversiteli ile karşılaştım. Sokakları temizleyen bir belediye işçisine Karesi Kent Konseyi’nin yerini soruyorlardı. İşçi arkadaşımız binanın nerede olduğunu bilmediğini söyledi. Bende “nasıl belediyecisin ” diye takıldım. O an aklıma bir gün önceki açılış geldi. Karesi Belediyesi’nden hizmet binasının açılışıyla ilgili bir davetiye gelmişti ancak gidememiştim. Öğrencilere yardımcı olmak için devreye girdim. İzci Evi’nin Kent Konseyi binasına dönüşmüş olabileceğini söyledim. işçi, Kent Konseyi’nin yeni hizmet binasını hala İzci Evi olarak biliyordu. (Demek ki çalışanlar seçilmiş ya da atanmışlardan daha vefalı… Demek ki ne derseniz deyin orası İzci Evi olarak anılacak)
Üniversite öğrencileri ile birlikte binayı bulmak için yürümeye başladık. Tarihi sokakları arşınlarken, kaderine terk edilmiş ahşap evlere bakan gençler, bu yapıların neden restore edilmediğini ve kente kazandırılmadığını sorup durdu. Ben de Balıkesir’in muhafazakar bir il olduğunu ancak tarihi değerlerini korumak konusunda ne yazık ki bir türlü bu muhafazakarlığını gösteremediğini (nasıl oluyorsa) anlatmaya çalıştım.
Yol üstünde yüzümüzü güldüren tek bina BASİAD’ın restore ettirdiği binaydı. Bu arada tarihi evlerin restore edilmesi için Balıkesir’de seferberlik başlatan eski valimiz Utku Acun’u da anmadan geçmeyelim. Sonunda aradığımız yere ulaştığımızda beklediğim gibi İzci Evi’nden eser yoktu. Arka bahçedeki izci tablosu bile silinmişti. Artık bu yapı Kent Konseyi’nin hizmet binasıydı. Kültür, sanat ve bilimin hizmetine girmişti!..
Şimdi, Karesi Belediyesi, Kent Konseyi ya da Milli Eğitim Müdürlüğü, tıpkı Çamlık’taki Atatürk Anıtı’nı sessiz sedasız kaldıran Büyükşehir Belediyesi gibi gecikmeli bir açıklama yapabilir ama kimseyi inandıramaz.
Belediye yetkilileri kolaycılığa kaçıp, İzci Evi’ni yok etmek yerine o mahalledeki bir binayı restore ettirip, Kent Konseyi’nin hizmetine verse çok daha iyi olmaz mıydı?
Deve güreşlerine, okçuluğa, kaldırım taşlarına milyonlar ayıran Karesi Belediyesi bu binaların restorasyonu için öncülük etse en azından Vali Acun’un başlattığı seferberliği anımsatacak projeler hazırlasa ve yaşama geçirse tepki yerine alkış almaz mıydı?
MÜRÜVVET ÖĞRETMEN VE
FATMA ZEHRA KÖSELEY’DEN MESAJ VAR
Facebook’taki paylaşımın ardından bir çok yorum ve mesaj geldi. Bu mesajlardan biri Hayati Köseley’in eski öğrencisi Mürüvvet Keleş’ten… 1957’de Hayati amcanın teşvik etmesiyle izci olan ve hayatı boyunca izci andına sadık kalan Mürüvvet Keleş, Atatürkçü Düşünce Derneği Balıkesir Şubesi’nin unutulmaz başkanıydı. İşte Mürüvvet öğretmenin mesajı:
” … Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Kent Konseyi’ndeki arkadaşlarımdan Hayati Köseley İzci Evi’nin yeniden düzenlenmesi için gerekeni yapmalarını rica ediyorum. Kent Konseyi’nin görevi kente sahip çıkmaktır.”
Bir başka mesaj belki de ön önemlisi ise Hayati Köseley’in kızı Fatma Zehra Köseley’e ait… Bu mesajla yazıma son noktayı koymak istiyorum:
“…Gözümüz gibi sakındığımız, babamızın adı verilen bu izci evini Mehmet Hayati Köseley’e çok görenlere bir çift sözüm olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını bile silmeye kalkan zihniyetin Mehmet Hayati Köseley İzci Evi’ni elimizden almalarını yadırgamamak gerektiğine inanıyorum. Bu paylaşımda rahmetli babam için güzel duygu ve düşüncelerini yazan dostlara sonsuz teşekkürler ediyorum. Ancak, şunu asla unutmayınız. Tarihin izlerini asla silemezsiniz. Gün gelir, tüm doğrular ile taşlar yerine oturur. Kent Konseyi’ne o mekanı verenlerin, günün birinde o mekan kadar değeri olmayacaktır. Tarih böyle diyor… ”
(Coşkun YAMAN) https://www.balikesir24saat.com/bir-vefasizlik-oykusu-coskun-yaman.html