1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. BİR TABLO BİR YOLCULUK(4)

BİR TABLO BİR YOLCULUK(4)

featured

Derin içini ısıtan sıcak anılardan soğuk hastane koridoruna döndü. Kaan’ın bulunduğu odanın camından da olsa onu görmek istiyordu ki ayakları onu doğruca Kaan ‘ın odasının camına götürdü. İç güdüsel bir şeydi. Bazen sadece yaparsınız fakat niye yaptığınızı bilmezsiniz. Bilincin insan bedenini terk ettiği duyguların hüküm sürdüğü zamanlardır. İşte böyle bir zamandı. Derin kendisini Kaan’ın camına yapışmış buldu.

Derin Kaan da bir değişiklik olduğunu gözlemliyordu. Derin için dünya durmuştu sanki. İnanamıyordu. Sevinçten mi? Birikenlerden mi? Düşündüğü olumsuzluklardan mı? Kendisi de bilmeden ve yine fark etmeden gözlerinden sağanaklar boşalmaya başladı. Kendisinin tüm enerjisinin bittiğini, damarlarındaki tüm dayanıklılığı yitirdiğini hissetmiyordu bile. Sadece yığılıp kalmamak için cama sıkıca yapışmıştı.

Kaan’ın gözleri yavaş yavaş açıldı. Önce bulanık bir şekilde etrafını seçmeye çalıştı. Beyaz tavan, steril kokular ve yavaş yavaş kendine gelirken hissettiği o hafif baş dönmesi… Nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Gözlerini kırpıştırdı, odaklanmak için çabaladı. Sonra, yavaş yavaş hafızası geri gelmeye başladı. Derin’in yüzü, yağmur altında geçen o konuşma, hastane koridorları… Her şey bir bir zihninde canlanıyordu.

 

Derin’in sesini duyduğunu sandı. Hafifçe başını çevirdi, ama odada kimse yoktu. Odada kimse yoktu ama odanın camında buğulanmış bir kısım da bir silüet vardı. Belki de rüyaydı. Yine de rüya değil bir silüet gördüğüne emindi. Sonuçta beyni ile ilgili bir sıkıntısı yoktu tüm sorunu kalbindeydi. Her zaman da öyle olmuştu. Yatağının kenarına uzanarak bir şeyleri hissetmek istedi, ama kolundaki serum ve diğer tıbbi cihazlar hareket etmesini engelliyordu. Derin bir nefes aldı, göğsü hafifçe inip kalktı. Kendine gelmeye çalışırken, içinde bir huzur hissetti. Sanki uzun bir yolculuktan dönmüş gibiydi. Aynı zamanda bu uzun yolculukta birçok sorusunun cevabını bulmuş gibi hissetti. Böyle hissetse de hayatın ona ne sürprizler hazırladığından asla emin olamıyordu insan…

Derin’i düşündü. Niye odada değildi. Niye yanında değildi. Kesin camdaki silüet Derin diye düşündü. İlk tanıştıkları anı düşündü. Onu ilk gördüğünde hayatımda olacağını biliyordum diye düşündü. İnsana böyle bir an gelir. O an da hissedersiniz, engelleyemediğiniz şekilde düşünceler onunla ilgili şekil bulurken duygularda oraya doğru akar. Derin hayatında böyleydi.

Bu yolculukta ısrarcı olan hep bendim diye düşündü. Ne önemi var ki dedi kendi kendine iyi ki ısrar etmişim, yoksa yaşadığımız güzel anların hiçbiri hayatımızda olmayacaktı. İlk ısrarımın arkasından ilk şaşkınlığım gelmişti. Çay mı? Kahve mi? Diye soruyorsun, çünkü buradan kahve “seven kadın” ve “çay seven kadın” birikimlerinden yürüyeceksin ama karşındaki sana “salep” diyor ve tüm planların alt üst oluyor.

Kaan’ın zihnindeki tüm dengeler o anda değişmişti. Planladığı kategoriler, tahminleri, konuşmayı yönlendirmek için kurduğu küçük stratejiler bir anda çökmüştü. Salep… Ne çay ne de kahve. O anda Kaan, Derin’in sadece bir soru ile onu ters köşe edebileceğini anlamıştı.

Hastane odasında Kaan’ın dudaklarının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı. O anı düşündüğünde hâlâ aynı şaşkınlığı hissediyordu. Derin en başından beri tahmin edilemezdi.

Derin gerçekten tahmin edilemezdi. Sevdiğini, üzüldüğünü, kızdığını, kırıldığını çoğu zaman anlayamazdınız. Onu tanımaya başladıkça anladığının gerçekten tanıdıkça ilişkiniz derinleştikçe tanıdığınız bir kişiydi.

Kaan Derin ile olmanın ne kadar zor olduğunu düşündü. Ardından Derin’siz olmanın ise dayanılmaz olduğunu düşündü.

Kendini zorlayarak kafasını biraz daha cama doğru çevirmeye çalıştığında oradakinin Derin olduğundan kesin emindi. Göğsünde hafifi bir sızı hissetti. Neden burada değil ve orada diye düşünürken odaya doktor ve ekibi geldi. Doktor Onur birtakım kontrolleri yaptıktan sonra “Kaan dostum bizi çok korkuttun dedi. Uyanman zaman aldı.” Kaan ile Onur aynı fakülteden arkadaştılar. Onur gülümseyerek tek beklettiğin ben olsam sorun değil senin uyuduğun kadar uyumayanlar var dedi. İstersen daha fazla bekletmeyelim, demesiyle monitördeki dalgalanmaya baktı. Gülümseyerek sanırım benim gitmemi istiyorsun dedi. Bekleyenlerin var. Kaan gülümsedi.

Onur odayı boşaltırken dışarıda ne olduğunu anlamaya çalışan Derin’e doğru yürüdü. Ona bir şeyler söyledi. Daha sonra ayrıldı.

Kapı hafifçe aralandı ve Derin içeri girdi. Kaan’ın gözleri ona doğru döndü, o tanıdık ışıltıyı görmeyi ne kadar beklediğini düşündü.

“Kaan…” diye fısıldadı Derin, sesi titriyordu. “Gözlerini açtığını görmek… Seni özledim.”

 

Müzik önerisi: https://youtu.be/vGPtQicI3IE

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
2
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
BİR TABLO BİR YOLCULUK(4)
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 16 Mart 2025, 15:08

    Teşekkürler Döndü hocam.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!