Baharın gelmesiyle birlikte ısınan hava, yeşile bürünen doğa ve cezbeden deniz, yazlıkçıların göçü anlamına geliyor bizim buralarda.
Kış aylarını kasvetli şehir yaşamında geçirmek zorunda olan insanlar için bu geçici göç, onlara stres atma ve yenilenme imkânı sunuyor.
Yazlıkçıların gelmesi ile körfez bölgesinde trafik hareketlendi, alış-veriş yerleri şenlendi, kışın kapalı olan marketler sezon hazırlıklarını tamamladı. Kısacası bölgemizde ekonomi de canlandı.
Kırsal bölgeler için bu hareketlilik, esnafın yüzünü güldüren önemli bir durum ancak bu bahar yerine getirmemiz gereken daha önemli bir vatandaşlık görevimiz var.
Yani tarihsel bir döngünün eşiğinde ve ülkemizin kaderini belirleyeceğimiz bir dönemde her bir vatandaşın seçmen sorumluluğunu yerine getirmesinden daha önemli ne olabilir ki?
Kime “Oy kullanmadan neden geldiniz” diye sorsam, “Aman bir oyla ne değişir” diye cevap veriyor, bir oyun bütünün kaderini nasıl etkileyebileceği düşüncesizliği ile.
Üzülerek soruyorum size; fiziksel ve ruhsal rahatlama arzusu ile geldiğiniz, üstelik Kurtuluş Mücadelesinin verildiği bu topraklarda, vatandaşlık görevinizi aksatarak vicdanınızı nasıl rahatlatacaksınız?
Vatandaşlık görevini yerine getirmeyen ancak; özgür, adil, refah ve kolay bir yaşam isteyen oy kullanmayanların, ülkenin içinde bulunduğu durumdan şikâyetçi olmalarına inanın akıl sır erdiremiyorum.
Üstelik gerçekliği tartışma konusu olmakla birlikte istisnai vatandaşlık verilen mültecilerin oy kullanma sorunu gündemde iken.
Bu ülkenin aklıselim bir şekilde kullanılacak her bir oya ihtiyacı var. Bu nedenle “Bir oyla ne değişir” demek, olası istenmeyen bir sonuca razı olmak anlamına geliyor.
Her şeyden önce bunun sadece bir seçim meselesi olmadığının idrakine varmak gerekir. Umarım yazlıkçılarımız en kısa zamanda bir oyla çok şeyin değişebileceğinin farkına varır ve yapılması gerekeni yaparlar.
Zaman; ülkenin yarınlarına yön verecek, sokaklarda güvenle dolaşacak, düşüncesini özgürce söyleyecek, inancını özgürce yaşayacak, ötekileştirilmeyecek, değersizleştirilmeyecek ve adaletin eşit tecellisi ile sosyal devlet anlayışının uygulanacağı bir yönetim şekli olan CUMHURİYETİMİZE sahip çıkma zamanıdır.
Unutmayalım ki; vatandaşlık sorumluluğumuzun ifası ile hem örnek bir vatandaş olacak hem de çocuk ve torunlarımızın yarınlara güvenle bakmalarını sağlayacağız.