1919 yılında Bursa’da dünyaya geldi.
Babası Kahveci Mehmet Çavuş ( Mehmet Donbaylıoğlu), Annesi Zehra hanımdı. Anne baba ayrılınca Üsküdar’a gittiler annesi Zehra hanımla birlikte.Üsküdar ilkokulunda,Okul müsamerelerinde söylediği şarkılarla sesinin güzelliği keşfedildi. O zamanlar kekemeydi.
Müziğe olan sevdası ve sesinin güzelliği yüzünden çevresinin desteğiyle Üsküdar Musuki Cemiyetine girdi..
1931 yılında İstanbul Büyük Postane üzerinde tek odadan yayın yapan İstanbul Radyosu’nda şarkı söylemeye başladığında 15 yaşındaydı.
***
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ile ilk karşılaşması şöyle olur.
“Yıl 1936,Dolmabahçe Sarayı’na götürdüler beni.Kemani Nobar Tekyay ile gittim.İngiliz kralı 8. Edward ve sevgilisi Madam Simpson da konuklar arasında. Kalabalık bir masa ve konuklar, aralarında Safiye Ayla da var.Beni ATATÜRK’ün yanına götürdüler. Bir yanında Safiye Ayla bir yanında ben oturduk.Elimdeki kara kaplı defterimi alıp, karıştırdı.İçinde repertuarımdaki şarkılar vardı.Bir hicazkar şarkı seçti,
– Bunu oku çocuk dedi.
-Emredersiniz paşam dedim.
” Mani oluyor halimi takrire hicabım/ Üzme yetişir üzme firakınla harabım” şarkısını okudum. Ardından Rumeli türküleri..
***
Şubat’ın soğuk ve kavurucu ayazında üşüdü yüreğim.Açmam açamam , söyleyemem ta derinden..Bir yaresi var, kalp üzerinden.O kadar yangın yeri ki yüreğim..Kederlerin en derinindeyim…Seni de uğurladık Müzeyyen abla..Annen Zehra ile kavuştun..Feraye kızın, sensiz ve yalnız kaldı..Anılar burdan taaa uçmağa kadar.Senin şarkılarınla geçen çocukluğumda ,Türkiye sevdalandı o yanık ve davudi sesine.Efelenip , senin sesini taklit etmeye çalıştık, yeni yetmeliğimizde.Annem , babam ve bizler o şen kahkahalar , bir kadeh rakı tadında şarkılar. Tavanlıpınar sokaktan yükselen o sesler bir bir gittiler. Geride bıraktığın evlatların , milyonlarca sevenin, şimdi Feraye Türküsüyle, gözümde yaşlar.. Sana olan sevdamdan ötürü kızıma verdiğim isim.
Feraye..
“Ferayedir gızın da adı Feraye , yar yandım amannn…”
Müzeyyen Senar, bir koca çınar..Efeler gibi , efece gidiyor.
Balıkesir Akasyalar çay bahçesinde çocukluğum, o güzelim gramofondan yükselen ses sen.
Dedemin hüzünle dinlediği, senin sesinden ” şahane gözler” gönüllerde en kadim dostlara gidercesine.
Babamın kemanında senden kalan en yanık Ege türküleri..
Ferayedir , gızın adıııı Ferayeee… Ormancı.. Gurbetten gelmişim yorgunum Hancı.Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş..
Daha nasıl diyeyim ?..
Yalnız bırakıp gitme bu akşam diyen bir sevda misali gibisin..
Aşkolsun şimdi..
Müzeyyen abla.. Bizlerin arasından göçüp gittin.. Durağıun uçmağ olsun.
Aşkolsunn.. Aşk..