Türkiye’de bir türlü önlemeyen kadın cinayetlerine bu kez Balıkesir’de bir yenisi eklendi. Balıkesir’in Altıeylül ilçesine bağlı Gümüşçeşme Mahallesi’nde Emrah Kayadelen (35) , kıskançlık nedeniyle çıkan tartışmada eşi Seda Kayadelen’i(28) bıçakladı. Hastaneye kaldırılan iki çocuk annesi genç kadın kurtarılamadı. Cinayet sonrası kaçan Emrah Karadelen ise kısa sürede yakalandı ve gözaltına aldı.
KADIN DAYANIŞMASINDAN AÇIKLAMA
Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması bu cinayet sonrası yazılı bir açıklama yaparken, Balıkesir’de özellikle Edremit Körfezi’nde üst üste yaşanan kadın cinayetlerine dikkat çekti. Açıklamada, “Kadın cinayetlerinin ve kadına karşı şiddetin önlenmesi için gerekli politikaları ve kurumsal destek mekanizmaları oluşturmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, tüm muhalefeti, tüm ilgili kamu kurumlarını, kolluk kuvvetlerini, herkesi acilen göreve çağırıyoruz.” denildi.
Kadın Dayanışması’nın açıklaması şöyle:
“Balıkesir’de bugün bir kadın arkadaşımız daha çok güvenli (!), çok kutsal (!) ailesi içinde, kendi evinde, acımasızca öldürüldü. Hem de çocuklarının gözü önünde. Üstelik yardım almasın diye üzerine kapılar kilitlenerek!
Sanık yine kadının en yakını….Bir yastığa baş koyduğu, birlikte iki çocuk sahibi olduğu kocası! Görünür nedeni kıskançlık!
Ülkemizin her yanında olduğu gibi, Balıkesir’de, Körfez’de son yıllarda üst üste yaşanan kadın cinayetleri artık sabrımızı taşırdı. Körfezde kocaları, eski kocaları, erkek arkadaşları, oğulları, babaları tarafından katledilen Esra Gövem, Hanife Akman, Emine Kuru, Fatma Karabulut, Aygül Yönyül, Pınar Ç, Zeynep Çeliksoy, Işıl Çetkin, Selin Kartal, Yonca Tatarka, Vusule Yaşar’ın, minik Kuzey Efe’nin kanları daha yerde kurumamışken, ataerkil zihniyet ve sistem tarafından beslenen ve kollanan erkekler kadınları ve çocukları öldürmeye devam ediyor. Balıkesir’in Gümüşçeşme Mahallesi’nde Seda Kayadelen defalarca bedenine saplanan bıçak darbeleri ile kocası Emrah Kayadeler tarafından katledildi.
Kadınların kendi kararlarına, kendi bedenlerine sahip olma ve özgürleşme mücadelesinin karşılığı artık ‘öldürülme’ oldu. Ne yazık ki katiller iyi hal indirimleri ile cezasız kalıyor! Adeta ödüllendiriliyor!
Basına yansıyan haberlerden, eşinin Seda Kayadelen’e daha önce de şiddet uyguladığı anlaşılıyor. Şiddete maruz kaldığında kurumsal mekanizmalarla desteklenmeyen, korunmayan kadınların sonu çoğunlukla ne yazık ki ‘öldürülmek’ oluyor.
“CİNSKIRIM”
Kadın cinayetlerinin giderek daha fazla arttığı ve bir ‘CİNSKIRIM’ boyutuna ulaştığı bir dönemde ne yazık ki kadınlar ve LGBTİ’lerin şiddetten ve cinayetlerden korunması için elzem olan İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararı ile feshedildi! İlk imzacısı olmakla övündüğümüz sözleşmeden usulüne uygun bir yol bile izlenmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetki ve görevleri çiğnendi. Ayrıca toplumun büyük çoğunluğunun İstanbul Sözleşmesi’nden yana olan iradesi hiçe sayıldı.
İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararı yok hükmündedir. Kabul etmiyoruz!
İstanbul Sözleşmesi bizim için hala yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi kadınların ve LGBTİ+ ların yaşamları için elzemdir, güvencedir. Fesih kararından acilen vazgeçilmelidir.
İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararı ile birlikte kadın katilleri şimdi çok daha mutlu. Ellerini ovuşturuyorlar! Seda Kayadelen’i katleden Emrah Kayadelen de çok mutludur!
Sabrımız kalmadı, yeter, artık daha fazla kadın ve LGBTİ+’ lar öldürülmesin!
Kadın cinayetlerinin ve kadına karşı şiddetin önlenmesi için gerekli politikaları ve kurumsal destek mekanizmaları oluşturmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, tüm muhalefeti, tüm ilgili kamu kurumlarını, kolluk kuvvetlerini, herkesi acilen göreve çağırıyoruz.
HAYKIRIYORUZ, DUYUN ARTIK! DAHA FAZLA ÖLDÜRÜLMEK İSTEMİYORUZ!
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ!