Bu sıralarda hepimizin gündemi belirsizliklerle doldu.
Merak, endişe, korku, çaresizlik, kızgınlık pek çok hissi yaşıyor olabiliriz.
Tırstık biraz.
Normal insan tepkisi de bu olmalı zaten.
***
Yıllar yıllar önce bir seminerde dinlemiştim;
Uzak ülkelerin birinde bir adam bir hayal görmüş, bir ses fısıldamış;
-Büyük bir ejderha gelecek ve ateş püskürerek her yeri yakıp kül edecek
O kadar gerçekmiş ki inanç içinde sokağa fırlamış önüne gelene bağırarak duyduğu sesi anlatmış.
Kimse inanmamış .
Ertesi gün yine ve sonra yine duymuş o sesi…
Koşmuş her yere, herkese anlatmış, günlerce dolaşmış korkuyla anlatmış.
Kimse inanmamış.
Çaresiz evine dönmüş ve kapısını kapatmış.
Oturmuş.
Bir süre sonra kapı çalınmış ve açmış.
Kapıda kocaman bir ejderha!
Adam düşmüş ölmüş.
Dinleyiciler yani bizler bekledik
-Eeeeee?
Sonra?
Sonra ne olmuş?
-Siz ne anladınız dedi.
Çeşitli yorumlar…
-Bu adam gelecek tehlikeyi görmüş mü?
İnanmış mı?
Veya belirsiz bile olsa bir endişe duydu mu?
-Evet.
-Peki önlem aldı mı?
-Hayır.
Nokta.
Biz önlem aldık mı?
Alınmış önlemlere, kurallara uyuyor muyuz?
Bir önemli konu da, işin ortasını, sınırları biliyor muyuz?
Ya hiç bir şey olmamış gibi fütursuzca ya da dünyanın son günü gibi, mi davranıyoruz?
Kıtlık çıkmış gibi her şeye saldırıp stoklar yaparak, paniğe kapılıp yaşamı kendimize ve çevremize zindan ederek geçirmek önlem değildir.
***
Kendi adıma evde gerekli önlemlerimi alıp fırsata çevirme kararındayım.
Evimde eski albümlere bakarak nostalji yaşıyorum,
Elimde ne var ne yok, dolaplarda neler varmış karıştırıyor, eliyorum,
Zamanım yok diye yarım bıraktığım el işleri, tamirat, keyifli oyuncaklar, atladığım mesajlar beni bekliyor.
Ben şanslılardanım bir terasım ve çiçeklerim var tam da bakım zamanları
Hele ki bağı bahçesi köy evi yazlığı falan olanlar alın size fırsat…
Gözlerim çok izin vermese de beni bekleyen pek çok kitabım var okunacak.
Bir kez sayfasını açtığımda sonuna kadar nefessiz okuyabileceğim saatler olabilir.
Kurs yok, evin dışında acil olmadıkça gidilecek bir yer yok…
***
Evet zor günler bizi bekliyor gibi.
Yeni yıla girerken yazmışım GEL HADİ GEL DE GÖRELİM!
Geldim dedi gördük
O günün karmaşasında bir şakaydı o
Bu işin şakası yok.
Allah beterinden saklasın.
Ejderha gelecekse bomboş oturup beklemeyeceksiniz.
Önlem alacaksınız
***
Bu arada zamanı fırsatlara çevirmek ve özellikle aile içinde hoş ve kaliteli vakit geçirmek muhteşem olur.
Eşinizle çocuğunuzla mutfağa girin misss gibi kurabiyeler yapın.
Bulgur pilavı pişirin mesela.
Hem besleyici hem kolay hem pratik.
Makarna çeşitlerinizi çoğaltabilirsiniz.
Bol yeşil salata yapıp pilava veya makarnaya karıştırın yeni bir lezzet uydurun.
Ejderhayı yakalayın ve ateşinde mısır patlatın mesela
Patlamış mısırlardan ne güzel bahar çiçekleri yapardık çocukken.
***
Başka bir önerim de var size;
Hani Keçi Bacağı derler basit bir hamur vardır.
İşte o hamuru yapın, merdaneyle yarım cm’den biraz ince açın bir çay bardağı ile kesin.
Ortasına kadar gelmeden dört veya beş yaprak olacak gibi kesikler yapın bıçakla.
Kızgın yağa atıp kızartın.
Çiçek gibi açılacaklar.
İsterseniz tam ortasına biraz yumuşak peynir sürüp iki katlı yapın.
Hayal gücünüzü konuşturun
Çocuklar varsa bunu onlarla şekillendirin.
Tek yada katlı çiçeklerinizin ortasına minik peynir, yeşil veya siyah zeytin, varsa yeşillik maydanoz nane, biber süsleyip bahçe yapın masanıza.
Hamur için bu ölçüyü kullanabilrsiniz.
1 yumurta 1 su bardağı yoğurt 1 paket kabartma tozu
1 yemek kaşığı kadar sıvı yağ
3 veya 4 su bardağı kadar un ile biraz sertçe hamur yapılır.
(Yoğurtsuz iki yumurtayla da yapılabilir.Hamura biraz salça koyarsanız hem renk pembeleşir hem farklı tat oluşur. İki çeşit deneyebilirsiniz )
Yüreklerinizde bahar çiçekleri açsın.
Kalın sağlıcakla..
Meral hocam yazdığınız gibi evde ne kadar çok ugrasimiz var aslında. Şimdi bol da zamanımız oldu. Hamura salca karistirmayi kesinlikle deneyeceğim. Pozitif enerjinize hayranım