Balıkesir 74 yıl sonra CHP’li üç belediye başkanına birden kavuştu. Ancak CHP’li başkanların ekip ve kadrolaşma konusunda yaşadığı ve yaşattığı sorunlar dikkat çekiyor.
Defalarca yazdığımız gibi Ahmet Akın, büyük umutlarla seçildi. Ancak yıllardan beri bu göreve hazırlandığını söylemesine karşın özellikle kadrosunu kurmakta zorlandığını gördük.
Akın’ın ekibini belirlemedeki tercihleri, Balıkesir’i, Balıkesirlileri, partilileri tanımayan genel sekreter, genel sekreter yardımcıları ve danışman atamaları hala tartışılıyor. Büyükşehirdeki önemli atamaların basına ve kamuoyuna hiç duyurulmaması ya da zamanında duyurulmaması bir alışkanlık haline geldi.
Örneğin milletvekili Serkan Sarı‘nın ağabeyi Gökhan Sarı‘nın “danışman” olduğunu istifa edince öğrendik. Halbuki Sarı danışman olduğunda bir açıklama yapılsa, öz geçmişi ve kariyeri hakkında bilgiler verilse belki de hala görevde olacaktı.
(En az Gökhan Sarı kadar tartışılan iki danışman hala duruyor, biri sözde ‘fahri’ olarak bu işi yapıyor. Bu arada ‘her işte bir hayır vardır’ derler, Gökhan Sarı’nın reklamcılığa el attığı ve işlerinin çok iyi olduğu söyleniyor.. )
Aynı şekilde Naki Çetin‘in genel sekreter olduğunu İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki veda paylaşımlarından öğrenip, haber yaptık. (Düşünün Naki Çetin, belediyenin başkandan sonra en yetkili birimine atanıyor ve bu atama duyurulmuyor.)
İtfaiye Daire Başkanlığındaki atama da ilginçti. Eski İtfaiye Daire Başkanı Halil Yılmaz’ın görevden alınması sonrası İtfaiye Daire Başkanlığına vekaleten Seyfullah Tolga getirildi. Bazı CHP’liler Tolga’yı ziyaret edip, başarı diledi. Ardından Nazım Ergelen İtfaye Daire Başkanı oldu. Tabii bu tercih de Edip Uğur döneminin önemli isimlerinden Nazım Ergelen’in liyakat sorunu olmamasına karşın birçok partilinin pek hoşuna gitmedi.
Spor ve Gençlik Dairesi Başkanı Aytekin Durmaz‘ın son görev değişikliğinde basına yine bilgi verilmedi. “Durmaz çabuk pes etti”, “İstifa etti” haberleri sonrası olayı araştırınca Durmaz’ın Akın’ın çok daha da yakınında bir görevi, dış ilişkilerle danışmanlık ve koordinatörlük görevini üstlendiğini gördük.
Bu örneklere yenileri eklenebilir ama Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığındaki atama(ma) hepsine rahmet okuttu.
Yücel Yılmaz döneminin daire başkanı “şair” Ahmet Meydan‘dı. Sağlık konusunu bilmem ama Ahmet Meydan’ın sosyal hizmetler konusunda başarılı olduğunu söyleyebilirim. Yerine Dr. Serpil Kara atandı. (Kara, Sağlık İşleri Şube Müdür Vekili’ydi. Daire Başkanı olunca yine vekil sanıldı. Herkes gibi biz de Daire Başkanlığı vekaletle yönetiliyor sanıyorduk. Ama asilmiş !)
AK Partili belediye döneminde belediyedeki işyeri hekimliğine son verilen ve CHP’li olduğunu hiç bir zaman saklamayan Dr. Dilek Yıldırım‘ın ismi ise en başından beri Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı için geçiyordu.
Bir dönem Balıkesir Tabip Odası Başkanlığı da yapan Dilek Yıldırım, daire başkanlığı teklif edilince devlet memurluğuna geri dönmüş, atama yazısı çıkmış, sadece görevin tebliğ edilmesini bekliyordu.
Güvenilir birkaç basın organı da Yıldırım’ın daire başkanlığına atandığını yazdı. Aradan günler geçti, basın “yalancı” konumuna düştü. Göreve başlamadan istifa ettiği söylenen Yıldırım ise inanılmaz bir sabırla bekleyişini ve sessizliğini sürdürüyor.
Yine aynı şekilde son genel seçimde CHP’den Balıkesir Milletvekili aday adayı olan, kısa sürede birçok partilinin sevgisini kazanan Dr. Fizyoterapist Özden Certel‘in adı da Sağlık ve Sosyal Daire Başkanlığı için geçiyor. Ama belediyeyi yönetenler ya da yönettiklerini sananlar Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı konusunda bir türlü karar veremiyor. İnsanlara söz ve umut verip, insafsızca bekletiyorlar…
Bir çok belediyede aslında Sağlık ve Sosyal Hizmetler iki ayrı daire başkanlığında toplanmış. “Balıkesir için de bu uygulanabilir” diyeceğim ama ‘kararsız Kasım’lar ve de parti içindeki kısır çekişmeler yüzünden iki değil beş ayrı daire başkanlığı kurulsa bile yine atama yapamayacaklar gibi görünüyor.
Başkan Ahmet Akın’ın içinden çıkılmaz bir hal alan bu konuyu artık çözmesi, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanını açıklaması ve ağırlığını koyması gerekiyor.
YA KONSEY SEÇİMLERİNE NE DEMELİ?
Atamalardaki sıkıntı sürerken, CHP’li Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde liyakatli, kariyer sahibi , örgütten gelen isimlere ve onların görüşlerine de pek değer verilmediğini görüyoruz.
Bu Kent Konseyi ve Kent Konseyi Meclisi seçimlerinde açık bir şekilde görüldü.
Kent Konseyi Kuva-yi Milliye Meclisi seçiminde belediye ve il yönetiminin ülkücü-milliyetçi bir ismi aday göstermesi , buna karşın CHP’ye yakın sivil toplum kuruluşlarının Korhan Yakut‘u bir oy farkı ile de olsa başkan seçmesi dikkat çekiciydi.
Kadın Meclisinde CHP’liliği ve sosyal yaşamdaki etkinliği tartışılmaz Ayfer Güneş’in kazandığı seçimin iptali ve yerine bir başkasının seçilmesi, yine Kent Konseyi Genel Sekreterliği seçiminde partinin önemli isimlerinden birikimli, tecrübeli Behiç İstanbulluoğlu yerine AKP döneminden kalan bir ismin tercih edilmesi hoş olmadı ve hayal kırıklığı yarattı.