Allah korusun, Corona’dan ölüm sayısı değil, o rakamlara ulaşmamayı diliyoruz.
Vaka sayısı deseniz az ki, o da değil zira.
Beşbinsekizyüzonaltı, kanunun numarası.
Salda gibi cennet bir güzelliğe kepçeler, kamyonlar dalmış…
Corona sebebi arkasında bir infaz düzenlemesi ile 90 bin kişi tahliye ediliyor…
Tahliye edilenler arasında vicdanları sızlatan düzenlemeler var…
18 yaş altındaki herkesin çocuk olduğu unutularak çocukla evliliğe bir kez daha yol açılıyor…
Corona gibi bir belayı daha insanımıza tam anlamıyla anlatamadık ki eve zincirleseniz zinciri kırıp da sokağa atlayacak bir kitlemiz var.
Hatalardan bu şartlarda bile ders almayan bir yapımız var.
Ek hastaneler kurarken, mevcut atıl binaları kullanma yerine sıfırdan inşaatlara girişiyoruz…
Hali vakti olmayanın telefonuna SMS geliyor, 10 Lira destek isteniyor da geçiş garantili otoyolları yapan şirketlere şıkır şıkır para ödemeye devam ediliyor.
Yani bugünkü şartlarda bile devlet, alıp da o şirketleri karşısına, “kardeşim bu ortam, olağanüstü haldir, mücbir sebeptir, sen de fedakarlık yapacaksın, devlet baba benim; cebimde para olana kadar size para mara yok” diyemiyor da….
Tüm bu ve benzeri olumsuzlukları yaşayan sanki bizler ve bu ülke değilmişiz gibi…
Birileri gidip yine kaşımış..
Tag açmışlar Twitter’da.
“#Alatürköldü5816Gereksiz” hashtag’iyle “bu ortamda” bile Atatürk’ü hedef alabilmişler.
Sabah Twitter’i açtığımızda gördük.
Bir kez daha Corona’dan daha büyük tehlikenin bizim kendi bünyemizde bulunan “hastalıklı kitle” olduğunu hatırladık.
Hazmedememek.
Tarihi bilmemek, görmemek, okumamak.
5816; Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanunun numarası.
Atatürk ölmüş olduğu için 5816 sayılı yasanın gereksiz olduğunu ileri sürmüşler.
Polemik ve tartışma yaratacaklar, ısıtacaklar…
Bir sonraki zamana alıştırma metotları.
Alıştık bu taktiğe.
Ama 5816 öyle gerekli ki, düzenlediği madde ve cezaları daha da ağırlaştırmak gerek kanımızca.
Çünkü Atatürk ile dertleri olanlar, bir türlü idrak edemediler ki, ona sataşma hürriyetine bile O’nun sayesinde kavuştular.
Ne kadar yazık.
Sevmeyen olabilir, o günün şartlarını düşünüp değerlendirmeden bugünkü zamanla o günleri eşitleyip yanlış değerlendirme ile eleştiren de olabilir, amenna…
Ama yaptıklarını yok sayarsanız, “öldü” diye hakaret etmeye fırsat kollarsanız bunun adı düpedüz hainliktir.
İşte o hainler bugün tag açmışlar.
Bugünün ortamında dertlerine bakın.
5816 gereksizmiş.
Gereksiz olan bir şey varsa, Meclis’in açılışının 100. yıldönümüne ulaştığımız bugünlerde ne kadar kötü günler yaşasak da Atatürk’e nefreti bitmeyen bu hainlerdir.
Nasıl bir bilgisizlik ve körlükse artık… PKK’nın beyin yıkadığı çocuk yaştaki teröristlere hayret ederdik ya, bunların da nasıl bir beyni iltihaplı hale gelmişse bugünümüzü borçlu olduğumuz dahiye halen sataşabiliyorlar.
Jonathan Swift boşuna dememiş: “Dünyaya gerçek bir dahi geldiğinde onu şu işaretten tanıyabilirsiniz: Tüm ahmaklar ona karşı birleşmiştir.”
Ahmaklar yine sahne almışlar..
Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar da…
Allah bir miligram da mı akıl vermemiş bunlara?