Kısaca söylemek gerekirse, beraat “aklanma” demek. Berat ise “belge”.
Diyanet öğrencilere dağıttığı kitapta “eğitim seviyesi arttıkça dinden uzaklaşılıyor” diye dahiyane bir fikir(!) ileri sürüyor ya…
Hem de ilk emri “oku” olan bir dinin Diyanet’i olarak.
E peki dini siyasete alet edenler hakkında ne diyecek Diyanet?..
Bir fikri, bir yorumu olur, bir beyanda bulunabilir mi?..
Diyanet oku’ma derse, elbet oku’mayanları yönlendirmek kolay olacağındandır dinin böylesine kolay siyasete alet edilebilmesi.
Daha sonra tepkiler geldikçe savunmanın da sınırı yok zaten.
“Beraat demedim, berat dedim.”
“Cennet beratı alır demedim”
“Ruz-i mahşerde beratlarınızdan bir berat olacaktır dedim”
Bunlar gelen tepkilerden sonra söylenen savunma sözleri…
Gazetelere ilk yansıyan cümle ise şu: “Hilmi Bilgin’e vereceğiniz destek ruz-i mahşerde beraat belgeniz olacak.”
Varsayalım bu cümle yanlış.
Gerçekten beraat dememiş de berat demiş olsun…
Ne farkeder?
Savunmayı kabul edelim: “Hilmi Bilgin’e vereceğiniz destek ruz-i mahşerde beratlarınızdan bir berat olacaktır” denmiş olsun.
Diyen kim?..
TBMM Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı görevlerini yapmış, şimdi Sivas vekili olan İsmet Yılmaz.
Diyanet gibi bir kurum “oku’ma” derse, siyasi aktör vekilin böyle konuşması tuhaf mıdır?..
Değil.
Hiç değil.
Kaldı ki bu örnek ne ilk örnektir, ne de son.
Yılmaz’ın sözlerinin ne anlama geldiğini, neden böyle bir cümle sarfettiğini tekrar tekrar yorumlayacak değiliz, zaten ulusal medyada bu konu günlerdir konuşulup tartışılıyor.
Lakin…
Asıl bakmamız gereken nokta başka.
Önümüzde bir yerel seçim var sadece.
Vatandaş, yaşadığı yerde belediye başkanı olarak kimi görmek istiyorsa ona oy verecek o kadar.
Ötesi var mı, yok.
İktidar kavgası da değil bu…
Yerel seçimlerin özelliği “sui generis” nitelik taşımasıdır.
Yerel seçimleri bu kadar abartmaya gerek var mı?..
Muhalefetin eleştirileri kuşkusuz haklı lakin Yılmaz’ın sözlerini “büyütecek bir şey değil” diyerek mazur ve basit bir konuymuş gibi önemsiz hale indirgemek mümkün mü?..
Hiç değil.
Çünkü ne yazık ki İslam, Ortadoğu ve İslam dünyasında hep çekiştirilip durur ve Batı dünyasında da yanlış algıyla mütemadiyen terör ile özdeşleştirilirken Türkiye’de bile yerel seçime karıştırılır hale gelebiliyorsa artık gerçekten dinimizi siyasetin tüm alanlarından çıkarmanın vakti geldi de geçiyor demektir.
Ne demek “berat belgesi”?..
Tavsiye edilen adaya oy verince “berat belgesi”, diğerine verilince kırık karne mi?
Allah, insana akıl-fikir vermiş, kullansın-düşünsün, iyi ile kötüyü, yanlış ile doğruyu ayırt edebilsin diye…
Oy atılan adaya göre “berat” veya “beraat” kimin haddine?
Konuyu en güzel Taha Akyol özetlemiş önceki gün:
“Siyasi gücü artırmak ve meşrulaştırmak için dinin kullanılması.”