14 Mayıs fotoğrafını iyi okumak lazım.
Çok değil, kısa süre önce..
Bu milleti..
Elektrik çarpmadı mı?.
Doğalgaz inletmedi mi?.
Benzin, mazot yaya bırakmadı mı?.
Çarşı, pazar çıldırtmadı mı?.
Yetmedi..
Deprem felaketi sonrası binlerce insan evsiz, çadırsız kalmaktan şikayet etmedi mi?.
Daha düne kadar 13 milyon işçi emeklisi “açız” demedi mi?
Yakın zamana kadar “asgari ücretli” milyonlarca emekçi “geçinemiyoruz” diye feryat etmedi mi?..
Üniversitesi kapalı olan gençler “açın okulumuzu” diye şikayet etmedi mi?.
Videolar kafaları allak bullak etmedi mi?..
Bunların hepsi ve daha fazlası yaşanmadı mı?..
Hepsi yaşandı!..
O zaman..
Her şeye rağmen..
AKP’nin aldığı oya
iyi bakmak lazım!..
Muhalefetin bunu çok iyi analiz etmesinin yanı sıra ortaya çıkan bu fotoğrafı iyi okuması lazımdır.
Sadece muhalefet partileri değil; ben dahil yorum yapanlar, köşe yazarları ortaya çıkan sonucu “enine boyuna” değerlendirmeli nedenlerini, niçinlerini araştırmalıdır.
Tablo; “sosyolojik analiz” gerektiren bir tablodur.
Bu değerlendirmeler yapılırken “kaybedenler” kendilerini de “A’dan Z’ye” mercek altına almalıdırlar.
Maksat ; “kaybetmeye kılıf bulmak” değil, neden “kaybettiğinin gerekçeleri” ile yüzleşmek olmalıdır.
Marifet budur!.
***
Meclis aritmetiği de göstermektedir ki ; çok fevkalade bir değişiklik olmaz ise “Cumhur ittifakı” Mecliste çoğunluğa hakimdir.
Milletvekili dağılımında aldığı oya rağmen ;birinci turda Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP liderinin aldığı “gerileme oyları” da bir vakadır ve esaslı bir analize muhtaçtır.
Bu da çok önemlidir.
O halde..
“Millet İttifakı”nın bileşenleri şapkayı önüne koyup “tüm gerçekleri” düşünmek ve objektif kriterler doğrultusunda sonucu değerlendirmek zorundadır.
Türkiye’nin geleceğine “siyasi irade” ile “ipotek” koymak demek beş yıl demektir.
Bu memlekette üç beş ay da bir seçim yapılmadığına göre “Biz nerede hata yaptık” sorusunun yanıtı da hemen şimdi aranmaya başlamalıdır.
Dilerim..
Meclis aritmetiği ile 312 milletvekiline sahip olan “ittifak” insanları ötekileştirmeden, taraf olmayan bertaraf olur demeden, dayatmadan, inatlaşmadan, hoşgörülü ve demokratik teamüllere uygun , halkı kucaklayıcı bir yeni “strateji” ile temsilde hata yapmaz!..