30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına koronavirüs salgını nedeniyle izin verilmiyormuş.
Gel de işbirlikçi fesliyi hatırlama şimdi. Adam hain falandı ama açık sözlüydü.
Cumhurbaşkanı danışmanı olarak ölmeden önce ne demişti:
“Keşke Yunan bizi yenseydi…”
Yenemedi be canım…
Yenseydi senin dedelerin ve sen bayram edecektiniz, yenildiler biz bayram ediyoruz…
Yasaklar 30 Ağustos’u bizim yüreğimizden silemez.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Atatürk’ün de belirttiği gibi “En büyük bayramdır.”
Ancak 30 Ağustos olmasaydı 29 Ekim olur muydu?
O da ayrı bir konu.
Fotoğraflar Konya’nın Ilgın ilçesinde çekilmiş.
Memleketimin fotoğrafları.
Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün, süvari birlikleri komutanı Fahrettin Altay’ın yürüdükleri, gözünü kırpmadan ölüme giden kahraman Mehmetçiklerin at koşturduğu o topraklarda büyüdüm.
O koca çayırda; Top oynadım.. Koştum… Düştüm… Kalktım ve kalkarken toprağa sinmiş olan bağımsızlık için ölme duygusunu yüreğimde hissettim.
Bağımsızlıkçı karakterim o zamanlarda oluştu…
O zaman bizim hayallerimizi emperyalizme karşı savaşarak kahraman olmak süslerken, siz en kârlı işbirlikçilik nasıl yapılır onun hayallerini kuruyordunuz.
Bu yüzden siz bağımsızlığın ne olduğunu bilmezsiniz.
Resimdeki 5.Kolordu karargâhının içini biliyorum.
Yıkılmaya yüz tutmuş haliyle bile her gördüğümde canlı bir tarihi değer görmüş gibi gözlerim dolar.
Fahrettin Paşa’yı da gördüm.
Yaşlanmış haliyle hadi desen atlayacak gibiydi.
Merak ediyorum, Atatürk’e hain diyen Diyanet İşleri Başkanı 30 Ağustos’ta ne diyecek?
Bir şey demesin.
Dua falan da etmesin.
Fesli kadar mert olsun yeter!