featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. BELGESEL GİBİ..

BELGESEL GİBİ..

Ne alalım diye laflıyoruz..
Çocuğa ne alınır?..
Akla gelen oyuncak tabii..
Mevzuu oradan açıldı.
Laf döndü dolaştı..
-Ne oyuncağı …Oyuncak mı kaldı?.. Hepsinin elinde telefon, tablet…Ne yapsın senin pilli bebeğini veya arabanı lafına geldi.
Olur mu dedim…Oyuncak bir kültür..
O kadar da değil!..
Öyleydi değildi derken..
Söz geldi..
Nereden nereye..
Oradan da bir an çocukluğuma gittim..
Zaman tünelinde yolculuk gibi..
Hadi gelin biraz nostalji yapalım mı?..
Siyasetten, yozlaşmadan, yalandan, dolandan biraz uzaklaşmış oluruz hem..
Anılar nasıl iz bırakıyor?..
Çocuklukta yaşanan oyuncaklı anılar ve unutulmayan o oyuncaklar..
Sene 1960..
Aygören’de “çan’ın” oradaki kartal yuvası..
Hala o ev ayakta.. Rahmetli babaannem Nedret hanım ( nam-ı  diğer tombul teyze) maaşını almaya faytonla giderdi.. Beni de yanına alır dönüşte oyuncakçı Narin in önünde faytonu durdurur, “hadi bakalım oyuncak al kendine” derdi..
O ne sevinç.. O ne mutluluk..
Bir çocuğun oyuncak ile imtihanı..
Neler yok ki dükkanda..
Sanki sanırsın Disneyland!..
Cam fanusun içinde envai çeşit renkteki cam bilezler.. Topaçlar.. Kaytanlar.. Tahta tüfekler…Tenekeden itfaiye arabası…Tren.. Cankurtaran.. Askerler..
Borazan.. Trampet.. Uçaklar.. Rengarenk toplar..
Mantar tabancası…Tahta Pinokyo..
Erkek çocuğu olduğum için gözüm
daha çok onlarda..
Bez bebekler.. Palyaçolar bir tarafta..
Balıkesir’in o yıllarda bilinen
tek oyuncakçısı Faik Varnalı’nın Narin’i..
Fayton ağır, ağır Aygören’e yol alırken ben oyuncaklarla haşır neşir olurum…
Ne büyük mutluluk…
Oyuncak deyip geçmeyin..
Elli altmış yıl önce..
Bir çocuk için çok önemli..
Çocuğun gelişimi, materyalleri tanıması, yaratıcılığı, sosyalleşmesi, hatta oyuncağı bozup kırıp içindeki mekanizmayı tanıması bile önemli..
Merakını giderme, başkasıyla
paylaşması veya paylaşmaması..
Bencillik, bonkörlük, kıymet bilme veya bilmeme
Birçok parametre..
Daha sonraki yıllarda..
Oyuncaklar tekamül etti.
Pil oyuncak dünyasına girdi.
Elini kolunu hareket ettiren karakterler.. Yürüyen arabalar.. Ağlayan bebekler falan…
Dayım Muzaffer Saran’ın o yıllarda 62-63 Almanya’da Hannover’de top oynadığı zamanlar..
Gelirken bir dolu oyuncak getirir..
Uzay aracı Sputnik.. Kumandalı araba.. Uzay kapsülü.. Astronot.. Zeka oyunları.. Yap boz’lar..
Hala bazılarını yaklaşık 60 yıldır saklarım.
Çocuk iken iz bırakan oyuncaklar..
Ben yetmişine merdiven dayadım hala çocukluğumun oyuncaklarıyla ama hayaliyle ama o günkü halleriyle beraberim.

***

Ya bugünkü çocuklar?..

***

Onların 60 sene sonra hatırlayacakları ne?..
Cep telefonu, tablet, bilgisayar kalemi,
digital yapay zekalı akıllı oyunlar..

***

Oyuncak önemli!..
Oyuncak bir kültür..
Oyuncak çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimine katkı sağlar.
Oyuncak; hayal gücünü geliştirir.
Oyuncak yaratıcılıktır.
Sadece bir oyun aracı değildir.
Oyuncak çok şeydir…

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
BELGESEL GİBİ..
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!