Balıkesir kahvaltısının ilk lansmanı İstanbul’da yapıldı bilindiği üzere..
Ölçme değerlendirme imkanı olsaydı geri dönüşü alırdık ama onu göremedik!..
Üç beş gazete, etkinliği olmayan bir iki kanalda yer bulmak tanıtım için yeterli değildir.
PR (Public Relations) dünyada bugün en önemli pazarlama yöntemidir.
Çuvalla para dökersin doğru enstrümanları yerinde kullanamadığın zaman yaptığın iş çöp olur.
Ünlü gazlı içecek firması 7 gün 24 saat neden reklam yapmaktadır?..
Pazarda en büyük payı almak ve “farklıyım” demek için..
Bu iş böyle!..
İstanbul sevabıyla hatasıyla geldi geçti…
Aslında bu konuyu enine boyuna irdelemek lazım da..
Neyse..
Şimdi Haziran’ın ilk haftasında Balıkesir var..
Dört günlük bir program..
İzleyeceğiz bir aksilik olmazsa..
Bu da gelip geçecek!..
Aslolan bu etkinliklerden sonraki süreç..
***
Sevgili başkanlar!..
Bugünden düşünün..
Bu süreç nasıl seyredecek?..
Bunu dört başı mamur yönetmek de bir sanattır !..
Balıkesir Kahvaltısı’nın “marka” olarak bilinirliğini kalıcı hale getirmenin yanı sıra kaliteden ödün verilmeden salt kahvaltı olarak sunumunun yapılması hangi koşullarda nasıl yapılacak?..
Kentin dinamiklerinin önemli sayılacak sponsorluk katkılarıyla yapılan tanıtımların devamında girişimci nasıl rol üstlenecek?..
Herhangi bir lokantanın sabah menüsünde mi olacak, yoksa kendine has “kahvaltıcı” mı olacak?..
Bu soruların yanıtlarını sizler vermek; bizler duymak durumundayız!..
Yoksa bir çuval incir bir dakikada heba olur!..
***
İşte bu noktada Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’a, Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula’ya,Ticaret Borsası Başkanı Ersin Erdoğmuş’a, Sanayi Odası Başkanı Nazmi Yarış’a, Esnaf Odaları Başkanı Fehmi Erdem ile Aşçılar Odası Başkanı Hasan Yıldız‘a ve Güney Marmara Kalkınma Ajansına çok büyük iş düşmektedir.
Balıkesir’in yerel yönetiminin başı olarak Yücel Yılmaz’ın başkanlığındaki bu genç ve (vizyon sahibi olduğuna inanmak istediğim) heyet ; fikir ve eylem birliği yaparak standartları belirlemek zorundadır.
Girişimcilerin hem desteklenmesi , teşvik edilmesi; hem de Balıkesir’e özgü kahvaltının kriterleri konusunda eğitilmesi şarttır.
Asla ve asla Balıkesir ürünlerinin dışında bir gıda ürünü sofrada bulunmamalıdır.
Daha şimdiden internet sitelerinde “Balıkesir Yerel Yemekleri” başlığı altında Gaziantep’in, Malatya’nın tatlarını sunmak abesle iştigaldir!.
***
“Ben yaptım oldu” zihniyeti ile ortaya konulacak bir kahvaltının Balıkesir’i temsilde , Balıkesir’e vereceği zarar şimdiden önlenmek zorundadır.
Lokantalarda “Balıkesir kahvaltısı” adı altında verilecek yağ, bal, peynir, yumurta, süt ve bir iki ilavesiyle oluşacak menü “Balıkesir Kahvaltısı”nı temsil edemez!..
Alayla valayla bu kadar üzerine düşüyorsak kılı kırk yarıp “farkındalık” yaratmak zorunluluğu da vardır.
Bu nedenle ; madem bunca masraf yapılarak bir “marka” yaratılmaya çalışılmaktadır.
BALIKESİR KAHVALTI’sının “olmazsa olmazları” belirlenmek zorundadır.
Hatta birkaç çeşit menü hazırlanarak tüketiciye sunulmalıdır.
İkinci önemli husus ise “Balıkesir Kahvaltısı’nın” sunumudur.
Toprak kapta sunulanı vardır, bakır kapta sunulanı vardır.
Sinide pişeni vardır, közlenmişi vardır.
Korucu tahta kaşığı ile içilen tarhanası bir özelliktir!..
Odun ateşli fırındaki hamur işleri farkındalıktır!..
Ayran çanağı ayrıcalıktır!..
Hülasa..
Bu “BALIKESİR KAHVALTISI” işi çok önemlidir.
Vezir olmak da var…
Sonunda..
Hadi dilimi ısırayım söylemeyeyim!..
Sevgili Başkanlar..
Umarım bu yazıyı okursunuz!.
Hepinizde telefonum var.
Kiminiz komşumsunuz, kiminiz aile dostusunuz, kiminizle tanışığız…
Yine yazacağım, yine soracağım..
Çünkü;
Ortak derdimiz BALIKESİR !..