1955 hatta 1965’li yıllara kadar Kayalar’da gördüğümüz ve bildiğimiz “Saz Damlar” sohbetimizin konusunu oluşturmaktadır. Kayalar’ın kuzey doğusunda ve köy çıkışında Saz Damlar mevkii vardır.
Saz damlar, üzeri akmayan ve kolay kolay yıkılmayan yapılardı. Üç beş yılda bir üzerindeki sazlar değiştirilerek damın akması önlenirdi. Sazlar harmanda silkelenen çavdar demetlerinden elde edilirdi.
Çavdar demetleri harmanda düven altına konup üzerinden geçilerek saman haline getirilmeden önce, saz olarak damların üzerine örtülecek diye seçilir ve ayrılırlardı. Seçilen çavdar demetleri itina ile dövülerek silkelenir, çavdar taneleri ve sazlar ezilmeden birbirinden ayrılmış olurdu.
Saz damlar, ziraat ve hayvancılıkla uğraşan ailelerin ot, saman ve kışlık hayvan yem ve yiyeceklerini saklayıp depoladıkları yerlerdir. Saban, pulluk, çit, seren takımı, kanat…vb. tarım aletlerinin (diğren, yaba, tırmık, hap kaldıran, örendere, gözer ve kalbur, öküz arabası, araba oku, boyunduruk, kolan, eyer, semer ve koşum takımları, fırdöndülü örük ve sikke, bukağı, duşak, orak, kosa, tırpan, kazma, kürek,…vb. mal ve malzemelerin) korunduğu yerlerdi. Kır ve bayırlardaki saya, ahır ve ağıllların üzeri de sazlarla örtülürdü. Saz damların iskelet ve çatkısı, sağlam ve ağaçtandır. Bazı küçük el aletleri avlu içindeki sundurmaların altında muhafaza edilirdi.
Saz dam sahibi olmayan aileler, hayvanları için ilk baharda tarlalarından kosa, tırpan ve orakla biçtikleri çayır otlarını kuruturlardı. Kuru otları avlu içine özenle tepiştirerek kule gibi yığarlar ve üzerini de sazlarla örterlerdi. Saz damlar depremde halkın geçici olarak sığındığı ve barındığı, kısa süreli toplanma yerleriydi. 1954 depreminde beş on gün barındığımızı hatırlıyorum. Saz Damlar mevkiinde birde Sal Taşı vardı, bu sebeple buraları Sal Taşı mevkii diye de hatırlanır ve söylenirdi.
Sal Taşı ” Musalla Taşı” ile aynı mevkide olan “Saz Damların” sayısı 8-10 adet kadardı ve her birisi icabında 5-6 aileyi barındırabilecek büyüklükte idi. Köy içinde ve civarında toplam 25-30 saz dam vardı. Deprem ve artçı sarsıntıların devam ettiği günlerde halkımız buralarda barınırdı. Saz Damlar bir bakıma, geçici barınma yerleriydi.
Sal Taşı ” Musalla Taşı” konusunda da birkaç kelime yazacak olursak, şairin dediği gibi “Kadrini Sengi Musalla da bilip ey Baki, durup el bağlarlar karşında yaran saf saf – Baki” Cenaze namazının kılındığı ve helalleşmenin yapıldığı yerdir musalla taşı. Eskiden, bu taştan Kayalar’da bir adet vardı, o da Saz Damlar ile aynı yerde idi. Yıllar geçti, köy mezarlığına giden alternatif yollar güzelleşince ve yukarı mahalleye de bir cami yapılınca, Alapınar çeşmesi önüne ve Çakal’ın evinin altından geçen yolun kenarına birer adet daha musalla taşı yapılmıştır.
Kayalar evleri; tek katlı, çatılı ve kiremitli, kerpiç veya taş yığma duvar üzerine, genellikle iki oda, bir kiler, evin önü, merdiven başı ve yuntuluk’dan ibarettir. Avlu içinde hayvan damı, ahır, ambar, fırın, küllük, hela ve kümes bulunur. Yerli kiremit veya Avrupa/Eskişehir kiremiti alamayanlar, hayvan damları dahil evlerinin üzerini çavdar sazı ile örterlerdi.
Kayalar’da iki katlı “hanay” ev çok değildi, 150 evin ancak ellisi iki katlıdır, iki katlı evlerin alt katı genellikle hayvan damı idi. 1965 yılından itibaren Kayalar köyünde üzeri saz ile örtülen ev, dam ve saz dam kalmamıştır, şimdilerde Kayalar’da betonarme iki, üç ve dört katlı evler mevcuttur, Saz Damlar çoktan tarih olmuştur, günümüzde ve dilimizde sadece Saz Damlar mevkiinin adı kalmıştır.
01 MAYIS 2022
Muharrem KAYNAK
Teşekkürler Muharrem Kaynak, kullanmadığınız halde köyde evlerde ve ziraatde kullanılan malzeme ve aletlerinde simlerini unutmamşsınız, çok güzel bir yazı olmuş,emeğinize sağlık