Balıkesir Kadın Platformu İzmir Depremi’nin ardından konu ile ilgili düşüncelerini paylaştı, birinci derece deprem bölgesinde bulunan ve riskli iller içinde yer alan Balıkesir’de de faciaya davetiye çıkarıldığını öne sürdü.
Balıkesir Kadın Platformu Dönem Sözcüsü İnci Aydı’nın yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“30 Ekim günü Ege Denizi’nde pek çok kenti etkileyen ve İzmir’ de büyük yaralar açan bir depremle sarsıldık. Yıkılan binalar, enkazın başında bekleyen insanların çaresizliği, yaşanan ölümler ülkenin durumunun en somut ifadesi oldu.
İktidar sahipleri tarafından yapılan “Keşke riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi” açıklamaları onların halkın yaşamından ne kadar kopmuş olduğunun göstergesi oldu.
Deprem ülkesi olduğumuz gerçeği bilinmesine rağmen her deprem sonrası aynı manzaralarla karşılaşmak, insan ölümlerini izlemek, insan hayatının ranta kurban edildiğini görmek maalesef bir deprem klasiği haline geldi.
21 yıldır halktan toplanan 70 milyar 985 milyon liralık verginin akıbetinin ne olduğuna yönelik tatmin edici bir bilgi verilemedi. Konu birçok çevre, kurum ve bilim insanı tarafından tartışılsa da somut önlemlerin alındığı bir pratik ortaya konulmadı.
Vergisi kondu, vergiye neden olan deprem görmezden gelindi. Bundan 72 yıl önce 1948 yılında Kuzey Anadolu Fay Hattı’nı keşfeden bilim insanın ifadesi çarpıcıdır. Prof. Dr. İhsan Ketin “Kuzey Anadolu fay hattını buldum ama derdimi anlayacak bir politikacı bulamadım” ifadesi bir bilim insanının halktan kopuk siyaset anlayışına isyanının en somut ifadesidir.”
“BALIKESİR İÇİN UYARI”
“Birinci derece deprem bölgesi olan Balıkesir, Türkiye’de aktif fayın kent içerisinden geçtiği 18 ilden biridir. Edremit´ten Kepsut’a kadar uzanan ve 120 kilometre uzunluğunda olan fay hattında bugüne kadar çalışma yapılmamıştır.
Şehrimizde deprem sonrası toplanma alanı olarak belirlenen, afet ve acil durum sonrası geçici barınma merkezleri mekan ve donanım olarak yetersizdir. Afet sonrası geçici barınma merkezleri hazır olana kadar geçecek süre içerisinde yaşanacak paniği önlemek ve sağlıklı bilgi akışını sağlamak amacı ile halkın toplanabileceği deprem toplanma alanları yetersiz ve asgari şartlardan yoksundur.
-Başta merkez yönetim ile ilgili kamu kurumları, yerel yönetimler, meslek odaları ve toplumun her kesimin öncelikle afet zararlarının azaltılması konusunda üzerine düşen görev ve sorumlulukları hiç vakit kaybetmeden yerine getirmesi gerekmektedir.
-Ülkemizin her bölgesine özgü ve o bölgenin sorunlarını çözmeye yönelik deprem risklerinin azaltılması planlarının yapılması gerekmektedir.
-Balıkesir genelinde ova üzerine yapılaşma devam etmektedir. Hem birinci derece tarım arazileri, zeytinlikler yok edilmekte, hem de zemin olarak yüksek riskli bölgelere konutlar yapılarak facialara davetiye çıkarılmaktadır.
-Binaların deprem yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadıkları da uzmanlar tarafından denetlenmeli ve yönetmeliğe aykırı yapılar için halk mağdur edilmeden gerekli önlemler alınmalıdır.
-Her an deprem olacakmış gibi bir hazırlık içinde olunmalı, halka deprem öncesi, deprem sırası ve depremden sonrası için eğitimler verilmelidir.
-Başta TMMOB olmak üzere bu alanda çalışma yürüten kurumlar ile iş birliği halinde çalışılmalıdır.”(balikesir24saat.com)