Balıkesir’de hizmetleri unutulmayacak, özü, sözü doğru insanlardan biri de Hayati Köseley’dir.
Seksenli yıllarda Balıkesir’e gelen Milli Eğitim Bakanı’nın Emek sinemasında vereceği konferansa ildeki bütün öğretmenlerin katılmaları istenmişti. Salon öğretmenlerle tıklım tıklım dolmuştu ve bakan konuşmaya başladığında salon ölü sessizliğine bürünmüştü.
Milli Eğitim Bakanı, konuşmasının bir yerinde genelleme yaparak öğretmenlerin siyasî görüşlerine yönelik baskıcıl ifadeler kullandı. Hayati Köseley ayağa kalkıp söz isteyerek gayet sakin, güvenli bir ses tonuyla öğretmenlik mesleğinin kutsallığından söz ederek siyasileri de öğretmenlerin yetiştirdiğini söyledi ve genel ifadelerle öğretmenlere haksızlık yapıldığını nezaket kuralları içinde ifade etti.
Salondaki başlar Hayati Bey’e doğru yönelmiş oturduğu yerden göremeyenler ise Hayati Beyi görebilmek için ayağa kalkmışlardı
Salonda herkes bakanın nasıl cevap vereceğini merak ediyordu ve salondan cıt çıkmıyordu. Kısa süren bir sessizlik sonrası bakan Hayati Köseley’e bakarak, “Haklısınız benim sözlerim münferit olaylar içindir.” diye cevap verdi.
O tarihlerde bir bakanın sözünü kesip eleştirmek biraz cesaret işiydi.
İzciliği Balıkesir’de ve ülke çapında yaygınlaştıran ve sevdiren bir öğretmen olarak tanınıyordu Köseley.
Kendisiyle Milli Eğitim Müdürlüğünün görevlendirdiği birçok komisyonda beraber çalıştık. Konularla ilgili fikirlerini berrak bir zihin ürünü olarak ortaya koyar, toplantının gereksiz uzamasını engellerdi.
Kimi zaman öğretmenlik anılarından örnekler vererek eğitim sistemindeki eksikliklere dikkat çekerdi.
İzciliğin temeli olan özgüven, bireysel eleştirel gücü kullanma, ekiple uyumlu çalışma, vatanseverlik, daima hazır olma, izci töresi gibi izciliğe has özellikler sanki onun kişiliğinde bütünleşmiş gibiydi.
Onu ülkeme, ülkemin çocuklarına samimi olarak hizmet eden gerçek bir vatanperver olarak görürdüm. Onun için onunla her karşılaştığımda ona saygıyla selam verirdim.
Geçmişte “yavrukurt” olmanın gururunu taşıyanlar, boyunlarına asılı olarak iki değnekle çalınan trampetlerin sesine ayak uydurarak yürümenin iç dünyalarında oluşturduğu milli gurur ve heyecanını tavırlarına yansıtırlardı. Yeni nesil bu heyecanı tadamayacaktır.
Bu kutsal değerleri idrak edenlerin bir gün Hayati Köseley ve Balıkesir’deki izcilik etkinliklerinin yurt çapına yayılmasını konu edinen bir bilimsel makale hazırlayacaklarından ya da Balıkesir’deki izciliğin bir tez konusu olacağından şüphem yoktur. Bu konuda Balıkesir’de yeteri kadar belge ve bilgi bulunmaktadır.
26 yıl boyunca Balıkesir İl İzci Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren ve . 1999’da da Türkiye Baş İzcisi seçilen Hayati Köseley’i rahmetle anıyor, gelecek nesillere bu değerlerin tanıtılması gerektiğine inanıyorum.
