Çocukluğumda İvrindi’ye giderken otobüs mutlaka Çengeloğlu mevkiinde yolun kenarında bir pınarın başında durur, otobüstekiler ellerini açıp Fatiha okurdu. Çoğu sefer Balya ve Korucu otobüsleri ve kamyonları da orada çok kısa bir süre duraklar, yollarına devam ederlerdi.
Çengeloğlu Balıkesir’den Edremit istikametine doğru Karagedik denilen rampalardan sonraki ilk iniştedir.
Tam inildiğinde sağdan soldan köy yollarının ana yola birleştiği yerde hemen sol tarafta 1950lerin sonlarına kadar bir jandarma karakolu vardı. O karakolda işgal yıllarında bir Yunan birliği bulunuyordu.
Kırk yıl kadar önce İvrindi’de İvrindi Cephesi ile ilgili araştırmalar yaparken orada neden durulduğunu öğrendim.
O şehit mezarı, İvrindili Terzi İsmail’in mezarı idi.
İşgal yıllarıydı.
Dağlarda çeteler Yunan asker ve jandarmalarını dağlara sokmuyor, onlara verdikleri baskınlarla göz açtırmıyorlardı. Katliamları, soygunları, ırza geçmeleri, işkenceleri önlemeye çalışıyorlar, hain işbirlikçileri cezalandırıyorlardı.
İvrindili Terzi İsmail daha 19 yaşındaydı.
Koca Müdür Tevfik Bey’in müfrezelerine katılmıştı. Kurtuluş günleri yakındı.
Bütün müfrezeler aldıkları işaretle telgraf tellerini koparıp haberleşmeyi engelleyecek, karakolları basacak, Millî kuvvetlerin önünde pürüz bırakmayacaktı.
Terzi İsmail’in gurubu da yol üzerindeki bir Yunan karakolunu basma görevi verildi.
Karakol sarıldı. Çatışma başladı.
Terzi İsmail karakoldan açılan ateşle alnından vurularak şehit oldu.
Arkadaşları o hırsla karakola saldırarak ortadan kaldırdılar.
Terzi İsmail hemen şehit olduğu yere gömüldü.
Mezar taşı yoktu.
Bir toprak yığını kabir haline getirilmiş, etrafına taş dizilmişti. Sadece üzerine bir servi dikilmişti.
Kırk yıl kadar önce İvrindi’de kardeşini buldum. Ağabeyi şehit olduğunda 11 yaşında imiş.
Yol genişletme çalışmaları sırasında ağaç kesilmiş, pınar geriye alınmış, mezar yolun altında kalmış.
Eğer yolunuz Edremit, Burhaniye, Ayvalık yönüne doğru düşerse, birkaç saniye bile olsa özgürlüğümüz uğruna, kurtuluşumuz uğruna toprağa giren anasının henüz açmadan koparılan gonca gülünü hatırlayın.
Eğer yolunuz Edremit, Burhaniye, Ayvalık yönüne doğru düşerse, bu toprakları düşman çizmeleri altından kurtarmak için canını veren o koç yiğidi hatırlayın.
Eğer yolunuz Edremit, Burhaniye, Ayvalık yönüne doğru düşerse, oralarda, bir yerlerde hala bu vatanı bekleyen o mezarsız şehidi hatırlayın.
Eğer yolunuz Edremit, Burhaniye, Ayvalık yönüne doğru düşerse, o yol üzerinde, bizim bugün bu bayrak altında, bu vatan topraklarında kimseye hesap vermeden yaşayabilmemiz için can veren, hayatının baharında daha 19 yaşında toprağa giren, bu vatanın kurtuluşu uğruna kanı ile toprağı sulayan İvrindili Terzi İsmailleri birkaç saniye hatırlayın.
Ve bilin ki, İsmailler sağ.
Aramızda yaşıyor, sıralarını bekliyorlar.
İsmailler yaşıyor..