Balıkesir’in İvrindi ve Altıeylül ilçelerine bağlı Gökçeyazı, Sarıalan ve Sofular köylerini içine alan ve çoğu orman alanı olan 16 hektarlık arazide sürmekte olan maden projesine tepkiler artarak sürüyor.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin çağrısı ile,Balıkesir’in İvrindi İlçesindeki Gökçeyazı mahallesinde CVK Madencilik’in Altın Madeni Projesi ile ilgili bir toplantı gerçekleştirildi.
Projeyi durdurmak için, sürdürülecek mücadelenin yol haritasını belirlemek üzere yapılan toplantıya, Gökçeyazı halkı, Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Burhaniye Çevre Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Balıkesir Mimarlar Odası, CHP, EMEP, Sol Parti, TİP, Dem Partisi, Yeşil Sol Parti temsilcileri katıldı. Toplantıya katılanlar, “Gökçeyazı İliç olmasın”, “Canımı veririm, dağımı vermem”, “CVK Gökçeyazı ve Sarıalan’dan defol”, “Altında ölüm var” yazılı pankartlar açtı.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan proje hakkında teknik bilgiler verirken, ‘ÇED olumlu’ kararlarının iptali için açılan her iki davayı bilirkişilerin hatalı raporları nedeniyle kaybettiklerini, ancak kararları temyiz ettiklerini ve hukuki sürecin devam ettiğini, şirketin hukuki sürecin sonucunu beklemeden hızla çalışmaya başladığını aktardı.
Doğan, Sarıalan köyü tarafında açık ocak için yol açma, arazi düzeltme, Gökçeyazı köyü tarafında da atık depolama alanı için kazı, dolgu ve arazi düzenleme çalışmalarını sürdürdüklerini, bu durumu geçtiğimiz hafta ÇED alanı içinde tarlaları olan köylülerle birlikte alana giderek yerinde gördüklerini, saptadıkları çeşitli usulsüzlükler nedeniyle şirketin çalışma ruhsatının iptali için Balıkesir Valiliği’ne yazılı olarak başvurduklarını söyledi.
Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici ise madene karşı açtıkları davadaki hukuki süreci aktardı ve mücadeleye destek olmaya devam edeceklerini söyledi.
Sarıalan ve Gökçeyazı başta olmak üzere toplam 16 köyün topraklarını, suyunu, tarım ve hayvancılığını olumsuz yönde etkileyecek altın madenini bölgelerinde istemeyen vatandaşlar köylerinde madene karşı olduklarını, sularının, tarlalarının, ormanlarının yok edilmesini ve kirlenmesini istemediklerini dile getirdi. Davacı köylüler de, maden nedeniyle köylerinde tarım ve hayvancılığın yapılamaz hale geleceğini ve geçimlik kaynaklarını kaybedeceklerini, bu nedenle madene karşı olduklarını ve mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.
“MEMLEKETİMİZ SAHİPSİZ DEĞİL”
Vatandaşların şikayetlerini, hukuki, siyasi ve toplumsal açıdan değerlendirerek takipçisi olacaklarını vurgulayan milletvekili Sarı halkın topraklarına sahip çıkmasını iktidarın ve ilgili bakanlıkların dikkate alması gerektiğini söyledi. “Sizin tarlalarınızı, meralarınızı, su kaynaklarınızı kontrolsüzce, hoyratça, şuursuzca sadece ellerindeki sermaye gücüyle baskıyla zorbalıkla işgal etmişler. Memleketimiz sahipsiz değil. Sizler sahipsiz değilsiniz” diyen CHP’li Serkan Sarı sözlerine şöyle devam etti:
“Bu anlayışın artık durması gerekiyor. Ülkede parası olan, gücü olan her istediğini her istediği yerde yapamaz! Bugün bulunduğumuz coğrafyada, Kaz Dağları’nda, Madra dağlarında, çevremizdeki bütün doğal su kaynakları yaşam kaynakları özgürce ve kendi arzu irademizce yaşamak istiyoruz. Biz kimsenin sermayesi değiliz. Biz kimsenin sermayesine de hizmet etmek zorunda değiliz.”
“HUKUK, GUGUK OLMUŞ”
“ÇED süreçleri oldu bittiye getirilmiş. Hukuk arka bahçeye çevrilip, hukuk guguk yapılmış durumda. Bölge halkının düşüncesi yok sayılmak isteniyor. Biz bunları doğru bulmuyoruz. Bizim coğrafyamızın kaderine biz karar veririz! Bizim adımıza da kimsenin karar vermesine de müsaade etmeyeceğimizi vurgulayalım. Hukuk arkadan dolandırılıyor kurumlar arkadan dolanılıyor. İzinler alınmadan süreçler başlatılıyor. Ruhsatların tamamlanmadığı yönünde iddialar var. Bölgedeki kamulaştırma veya satın alma süreçleri tamamlanmamış.”
“ÜLKENİN İKTİDARINDA SERMAYE VAR”
“Şu anda ülkede iktidar olan ne biliyor musunuz? Şu anda iktidarda bir siyasi parti ya da temsilcileri yok. Şu anda ülkenin iktidarında sermaye var. Sermaye sahipleri var ve sizin de bizim de geleceğimize sermaye sahipleri karar veriyor. Biz buna müsaade etmeyeceğiz, o düzen değişti bu çarkı kırmakta hepimizin boynunun borcudur. Kaygı duymayın. Bugün bu bölgede yaşayan, bu coğrafyada yaşayan herkes doğru bir iş yapıyor. Yüzyıllardan beri atalarınızdan size kalan doğaya sahip çıkıyorsunuz. Bu çok kıymetli bir mücadele yalnız değilsiniz, yanınızdayız! Hep birlikte bu mücadeleye başaracağız.”
Daha sonra Milletvekili Serkan Sarı ile birlikte temsili bir heyet, kolluk güçleri eşliğinde maden alanında incelemede bulundu. Buradada “Eko kırım, suç mahalli” yazıyı pankart açıldı.