İnsanlık tarihi, doğa ile mücadeledir bir bakıma.
Dağlar aşılır; nehirlere, köprüler yapılır, yer altı geçitleri inşa edilir.
İnsanın gücünün yetmediği doğa olayları vardır, deprem gibi.
6 Şubat’ta toplumu sarsan can kayıpları oldu. Depremin korkutucu sahneleri tekrar canlandı zihnimizde
Balıkesir de birinci derece deprem bölgesinde. Riskli bir şehirde yaşıyoruz. Kentin geçmişinde önemli depremler olmuştur.
29 Ocak 1898 tarihinde olan deprem bunlardan biridir. Saat Kulesi devrilmiş, Zağnos Paşa Caminin bir kısmı yıkılmış, yaklaşık elli bin bina sarsıntıdan etkilenmiştir. İlde bulunan yüzde seksen binanın hasar gördüğünü geri kalanların da tamire muhtaç olduğunu o günün basını yazar.
O tarihte sancak olan Balıkesir’in en üst yöneticisi Ömer Ali Bey’dir. Bu değerli devlet adamının hatıralarını ilk defa Rahmetli Muharrem Eren Hocamız Latin asıllı alfabeye çevirmiş İl Kültür Müdürlüğü de o günkü imkânlar içinde çoğaltmış ve ilgililere dağıtmıştır.
Ömer Ali Bey, anılarında özetle 1898’de Ocak ayında cumartesi günü üç depremin olduğunu anlatır. Birinci depremde halk dışarı çıkar ve önemli bir yıkım olmaz, birinci sarsıntıdan dört dakika sonra gerçekleşen sarsıntıda yüksek binalarda çatlaklar oluşur ve şimdiki Altı Eylül İlkokulunun bahçesinde bulunan o tarihteki Fatma Sultan hamamının kubbesi çöker. Hamamdan 27 kadın kurtarılır. Akşam ezanına yarım saat önce olan üçüncü depremde en sağlam binalar dahi yıkılır ve halk dışarıya çıkar. Bu sarsıntılar birkaç gün devam edince kısmen yıkılmış binalarda yerle bir olur. Mevsimin kış olması kurtarama çalışmalarını zorlaştırır.
Ömer Ali Bey’in o tarihte aldığı önlemler bir tecrübe olarak şimdiki yetkililere yol gösterebilecek niteliktedir. Hapishaneleri boşaltılıp mahkûmların barakalarda tutulması, vatandaşın soğuktan korunması için o günlerde uygun yerlerde ateş yakılması, besin maddeleri temin edilmesi, yaralıların tedavi edilmesi için önlemler alınması, kıymetli evrakların uygun yerlere taşınması o dönemde süratle alınan tedbirlerdir.
Tevfik Fikret Balıkesir depreminden duyduğu üzüntüsünü bir şiiriyle dile getirir.
“Harâb-ı zelzele bir köy… Şu yanda, bir çatının
Çürük direkleri dehşetle fırlamış; öteden
Çamur yığıntısı şeklinde bir zemîn katının
Yıkık temelleri manzûr; uzakta bir mesken
Zemîne doğru eğilmiş, heman sukût edecek;
Önünde bir kadın… Of, artık istemem görmek!
Bu levha kalbimi tahrîk içinse, kâfidir;”
…………
Depremde tamamen yıkılan Balıkesir’i yeniden inşa edilmesini sağlayan ve mal varlığını da Kızılay Derneğine bağışlayan Ömer Ali Bey’i rahmetle anıyorum.
***
YAYILAN DEPREM
Bir gürültü ki canavar mı ne
Sarsılır titreyerek yer
En koyu karanlığında gecenin
Dağılmış binalar yer yer
Kıyamet korkusu sanki
Çığlıklar, kaçışlar, toz duman
Her tarafta acı dolu inilti
Belli ki dinlemiyorlar bilimi
İbret de alınmıyor, geçmişten
Ölüler çıktıca enkazdan
Onları affeder mi yaradan
Çalıp çırpmaya aç ruhlar
Göz yumduysa resmi görevli
Nasıl öderler bu vebali
Alparslan AYRAL