featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. BAHADIR- Uğur SATILMA

BAHADIR- Uğur SATILMA

Toplum olarak huzursuzluk çıkaran insanların ver­dik­leri mesajları genellikle doğru okuyamıyoruz. Yeni ku­şakları geleceğe hazırlarken ısrarla faydasız, kısır söylem ve davra­nış biçimlerinden medet umuyoruz. Ders alamadığı­mız ama ısrar ettiğimiz klasik düşünceler ise hiçbir işimize yarama­yarak yerimizde saymamıza neden oluyor. Oysa problemli diye tarif edilen birçok gencin temel sıkıntısı ba­şarı duygu­sunu hayatlarının hiçbir alanında tatmamaları ve kendilerini değerli görmemeleri. Bu yüzden varoluşlarını anlamlı kıla­cak davranış ve düşüncelerden uzaklaşıp anlam­sıza doğru yol alırken, kurallar ve ahlaki değerleri de pek umursamı­yorlar.

Son zamanlarda Dursunbey’de olmaz dediğimiz bir­ta­kım olumsuz hadiseleri yaratanların fiziksel şiddete yöne­lik tedbirlerle bastırılmaya çalışılması sorunun çözümüne ne derece katkı sağlayacak, bekleyip göreceğiz. Bir bölümünü uzun zamandır gözlemlediğim ve okul yıllarından bu yana sorunlu damgası yiyen bu çocukların yaşamlarında sıradan­laşan şiddet eğiliminin yine şiddet uygulayarak çözülmeye çalışılması, kanaatimce sadece topluma zaman kazandır­makta. Oysa küçük yaşlarda özelikle risk grubundaki bu ço­cukların yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmeleri sağlan­saydı, hayatın belli bir alanında da olsa başarı duygusu tattı­rılsaydı belki de çok daha olumlu sonuçlar elde edilebilirdi. En azından toplum olarak sorumluluklarımızı yerine getir­menin huzurunu yaşar ve gelecek adına farklı eylem planla­rının oluşturulmasında motivasyon sağlardık.

İşte tam da onlardan biridir Bahadır. 15 yıllık kısa ömrünü tek bir kelime ile özetler : “Başarısız.” Başarısız biri için hayatta çok da bağlayıcı nedenler yoktur. Başını be­laya sokacak eylemlere gözü kapalı girmekten çekinmez. Birçok olaya karışarak arkadaş muhabbetlerinde keyifle an­latacağı olayları art arda sıralamıştır. Daha acımasız olmak için, daha da güçleneceği, yetişkin olacağı günlerini sabır­sızca beklerken, hayatı bir öğretmenin sevgi dolu dokunu­şuyla aniden değişiverdi. Oysa hikâyenin sonu genellikle böyle bitmezdi. Yedisinde neyse yetmişinde de öyle olma­lıydı ya da böyle gelmiş, böyle gitmeliydi. Ama bu sefer değil! Yüreği çocuk sevgisiyle dolu bir öğretmeni: “Bu böyle gitmez.” dedi. Çocuğun gözünün önünde, avucunun içinde olan po­tansiyelini, ona sevgiyle ve değer vererek gösterdi.

Dursunbey Çok Programlı Lisesi’nin rehber öğretmeni, lise 1. sınıfta okuyan Bahadır’ın defterin­deki öğrenciye göre karalama olan çizimleri gördüğünde Ba­hadır’da farklı özelikler olduğunu anladı. Hacer Öğretmen önce kendisi için bir bisiklet resmi yapmasını istedi. Daha sonra Bahadır’ın yaptığı resmi rehberlik panosuna astı. Pa­noya asılan resim Bahadır için yepyeni bir dönemin başlan­gıcını temsil ediyordu. Öğrenci daha sonra da birkaç haftalık bir hazırlıktan sonra Balıkesir Güzel Sanatlar Lisesi için açı­lan ek kontenjan sınavında 1. oldu.

Bugüne kadar kötü ve sorunlu bir öğrenci olarak anı­lı­yordu Bahadır. Lise 1. sınıfı tekrar ettiği yıl karşısına duyarlı bir rehber öğretmen çıkması onun şansıydı. Artık başarısızlıklarının arkasına sığınıp geleceği düşünmeden kaygısız yaşama hak­kını kaybetti. Şimdi onu tarif ederken en başa yerleştireceği­miz kendi anlamını bulduğu bir alana sahip. Bahadır gibilere dayatılan, emsal teşkil etmesi istenen farklı başarı öyküleri­nin en azından onlara uygun olmadığı anlaşıldı. Başkalarının başarı hikâyeleri biraz da onların gittiği yol ile ilgiliydi zaten. Oysa Bahadır’ın yolu ve yetenekleri farklıydı. Şimdi Baha­dır’ın başarılarını anlatma zamanı, şimdi Bahadır’ı başkala­rına anlatıp, onun yolundan gidecekleri keşfetme zamanı. Artık başaracağı bir yolu var ve bugünden sonra varlığı çok daha anlamlı.

Bir umut hikâyesidir aslında Bahadır. Çocuk­ları basmakalıp seçeneklerle sınırlamadığımızda, onlara de­ğer verdiğimizde, başarılarına, yapabileceklerine odaklandı­ğı­mızda hayatlarının nasıl da değişiverdiğini gördüğümüz bir hikâyenin kahramanıdır Bahadır. Ve onun gibi binlerce­sine ne yapıp edip ulaşmalıyız. Görünene değil de görünenin ar­dında var olanlara ulaşmayı başardığımız gün binlerce Ba­ha­dır’ın hayatına dokunabilir ve ufacık bir dokunuşun nasıl mucizeler yarattığını görebiliriz. Yollarımızı kesiştiren ufa­cık anlar ne kadar kıymetliyse, ne kadar hayat değiştiriciyse; yol ayrımlarımız, önyargılarımız, insanları sadece davranış­larına bakarak değerlendirmelerimiz de bir o kadar hayat kurutucu.  İnsan öğütmek değil eğitmek olmalı sloganımız. Tıpkı “Deniz Yıldızı” hikâyesinde olduğu gibi. Her eğitimci ortak olmalı bu işe. Şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun ne kadar “deniz yıldızı”nı kurtarırsak o olacak karımız.

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
BAHADIR- Uğur SATILMA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!