*Düşünebiliyor musunuz harf devriminden önce 1925 yılında(16 Şubat tarihli) Ayvalık gazetesinde, Arap yazısının öğrenciler için ağdalı ve ağır olduğu açık ve okunaklı basımının yapılması gerektiği konusunda tartışmalar yapılıyor.
*Şeyh Said isyanında ilk uyarı Ayvnalık’tan yapılmış. Postane’den sıraya girilip telgrafla protesto edilmiş. Mücadele için izin istenmiş.
*Ayvalık’ın öncesi ve sonrasındaki sosyal yaşam bir anlamda değişmemiş ve İlk sinema gösterimi 1924 yılında yine “Ayv8alık gazetesi” de 1924 yılında yayın hayatına başlamış.
*Elektrik, 1925 yılında gelmiş.
*İş bankası onuncu şubesini Ayvalık’ta açmış.
*1928 yılında ilk pirina fabrikası Ayvalık’ta kurulmuş.
*Tiyatro izleme geleneği ise ülkenin çok önündeydi. Önce Türk Ocağı sonrasında Halk Evi’nde oynanan tiyatro gösterilerinde kadın ve erkek birlikte sahnede yer alıyor.
*Ayvalık HALK EVİ’nin 41 kadın 261’i erkek 302 üyesi vardı. Halk evi faaliyetlerine gelince; 26 gösteriye 8300 kişi, 8 konsere 1350 kişi gelmiş, 5000 kişinin geldiği 33 balo ve danslı çay tertip edilmiş, 4 köy gezisine 200 kişi gitmiş, 335 toplantı yapılmış ve 887 cilt kitabı 3782 kişi okumuş…(BLK KÜLTÜR YILLIĞI)
*1926 yılında nüfusumuz 22000, ödeyeceğimiz EĞİTİM VERGİMİZ 29000TL dir. Oysa aynı yıl EDREMİT İLÇESİNİN NÜFUSU 45000 OLUP ÖDEYECEĞİ VERGİ DE 21000 LİRA OLARAK HESAPLANMIŞTIR. HERŞEYE RAĞMEN BU VERGİ ÖDENMİŞTİR. AYNI YILLAR İÇİNDE İSE YİNE 50000 LİRA VERİLEREK ÜLKEYE BİR UÇAK HEDİYE EDİLMİŞTİR.
*1925 yılında toplam nüfusumuz 25000 kişiydi. Yine aynı yıl ilçede 1396 hane, 950 dükkan, 2 han, 1 hamam, 2 otel ve 21 fabrika vardı. Cunda adası nahiyesinde 800 hane, 100 dükkan, 1 fabrika vardı. 1925 yılında 1684148kğ ZEYTİNYAĞI, 798164 kiloda SABUN İHRAÇ EDİLMİŞTİ. Aynı yıl BELEDİYE BÜTÇESİ 37000 LİRAYDI. TÜRK OCAĞI BÜTÇESİ İSE 16329 LİRAYDI.(AYVALIK GAZETESİ-8 MART 1926:1)
*Türk Ocak’larının kuruluş tarihi 1912 dir. Anadolu’da Kuvay-i Milliye henüz teşekkül etmemiş, Meclis toplanmamış ve hükümet kurulmamış iken İstanbul Türk Ocağı Mustafa Kemal’i tanımıştır. Sıkıntılarını, Babıali ve Saraya değil Anadolu’daki Mustafa Kemal’e yazmıştır(Hamdullah Suphi).
*Anadolu’da kazanılan büyük zaferin sonucu 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’in yeniden kazanılmasıyla İzmir de hemen kurulmuş. 1923 yılı Ocak ayı içinde Afyon, Aydın ve Sivas Türk Ocakları ile birlikte Ayvalık Türk Ocağı da açılmıştır. 10 Ekim 1924’de toplanan Ocak Kongresi’nde yapılan seçimde başkanlığa Doktor Fazıl Doğan getirilmiştir.
*Ayvalık Türk Ocağı yeni yönetimi 1924 yılında 85 lira borçla ise başlamış, 1925 yılında bütçeyi 16329 lira 30 kurusa yükseltmiştir. 1926 yılında bütçe 17198 liradır. Öksüz Yurdu yapılmasına rağmen 1927 yılına 6150 lira devredilmiştir(Ayvalık 8 Mart 1926: 1). Ayvalık Türk Ocağı 1927 yılında 34536 liralık bir bütçeye sahipken 1928 yılında Ocak, 33961 lira bütçeye sahiptir. Türk Ocakları içinde en yüksek bütçesi olan şubeler arasındadır.
*17 Subat 1923’de İzmir’de İzmir İktisat Kongresinde, Türkiye’nin büyük bir hızla kalkınabilmesi için girişimci bir sınıfın yaratılması gerektiği sonucu ortaya çıkınca Ayvalık’ta da etkin bir ticaret odası ve borsasına duyulan ihtiyaç dile getirilmiştir (Ayvalık Şubat 1925: Ayvalık 24 Ağustos 1925).
*İlçe ekonomisinin gelişimi için prina yağı üretimi ve zeytinyağı tasfiye etmek amacıyla fabrika inşa etmek üzere anonim şirket kurmayı zorunluluk kabul eden Ayvalık Türk Ocağı, memleket tüccarlarını derneğe davet ederek çalışmaları baslatmıştır(Türk Yurdu, 1926: 250; Ayvalık Prina ve Yağ Tasfiyesi Fabrikaları Türk Anonim Sirketi Nizamname-i Esasiyesi, 1926).
*Ayvalık Türk Ocağı, Atatürk devrimlerine de sahip çıkmıştır. 1925 yılında meydana gelen Şeyh Said ayaklanmasına tepki göstermiş ve “Vilâyet-i Sarkiye’nin bazı aksamında başkaldıran irticaya karşı” bir miting düzenlemiştir. (Tuncer vd. 1998: 139). Ayrıca Cumhurbaşkanı ve Başbakana telgraf çekerek Cumhuriyet’e karsı yapılan her tür hareketin karsısında olduklarını, kendilerine bir görev düşüyorsa yapacaklarını ve bu konuda emir beklediklerini dile getirmişlerdir.
*Ayvalık gazetesine yansıyan bir konser haberinde: “Klasik müzikte alaturka piyanist Madam Vazel Sılava tarafından Chopin’den Bach’a, Mozart’tan Beethoven’e klasik Batı müziği konseri verilmiştir. Kısa bir aradan sonra Kanunî Behzat Bey’in girizgâhıyla alaturka konsere geçilmiştir. Konser sonrasında halkın yoğun alkışları arasında sanatçılar ve Türk Ocağı Musiki Heyeti üyeleri kutlanmıştır.” sözleriyle okuyucularıyla paylaşmıştır. (Ayvalık 27 Şubat 1928).
*Konserlere başka bir örnek, Sükufe Namık Hanım ile eşi viyolensel, Hüsnüye Doğan Hanım piyano çalarken, Kemani Osman Bey, Tanburi Halim Niyazi, Kanuni Behzat, Udi Ramiz, Udi Kamil, Mustafa, Nedim Fuat ve İsmail onlara sazlarıyla eşlik etmiş, kadın erkek seçkin bir topluluk karsısında saat sekiz buçukta başlayan konser gece on ikide sona ermiştir(Ayvalık 19 Kânûn-ı evvel 1927: 1).
*Ayvalık Türk Ocağı, Ocak yasaları ve mesai programı çerçevesinde, etkin bir kütüphane kurma amacıyla 1924 yılında çalışmalara başlamıştır. Kulaksızzâde Muhtar Halim Bey ile Dava Vekili Hilmi İsmail Beylerin kütüphaneye kitap sağlanması konusunda önemli katkıları olmuş ve ocak yönetimi Ayvalık gazetesinde alenî olarak teşekkür etmiştir(Ayvalık 30 Mart 1925: 2). Kütüphane çalışmalarına katkı sağlamak için piyango çekilisi düzenlenmiş, elde edilen gelir kütüphane için harcanmıştır. Bu çalışmalar daha sonraki yıllarda da devam etmiştir.
*Ocak, ilçe merkezi yanında nahiyelerde de dispanser açmıştır. Örneğin, Alibey nahiyesindeki dispanser 27 Mayıs 1925 günü resmi tören yapılarak açılmıştır (Ayvalık 25 Mayıs 1925: 2). Açılış törenine Ayvalık Kaymakamı Ragıp Bey, Türk Ocağı İdare Heyeti, birçok ocaklı, tüccar ile Balıkesir esrafından Keçecizâde Hafız Mehmet Emin Efendi katılmıştır.
*Ayvalık Türk Ocağı, sağlam nesil yetiştirmek amacıyla etkin bir spor teşkilâtı kurmustur. İlçede futbol takımı olarak Türk Ocağı İdman Yurdu ve Ayvalık İsçiler Spor Kulübü vardı.
*1926 yılı şubat ayında da İttihat Spor kurulmuş ve fahri başkanlığına Meclis başkanı ve Karesi Milletvekili Kâzım (Özalp) Pasa getirilmiştir (Ayvalık 8 Subat 1926: 1). İttihat Spor’un resmi açılısında Ayvalık kaymakamı Ragıp, Burhaniye Kaymakamı İsmail Hakkı, Edremit Kaymakamı Mehmet Ali, Halk Fırkası mutemedi Doktor Fazıl, Muallimler Birliği,
Mahkeme-i Asliye Müdde-i Umumiyesi, Ticaret Odası Reis-i sanisi Namık Hulusi ve tüccardan Arif Çelebi Beylerle Türk Ocağı İdman Yurdu kaptanı Sefer ve İsçiler Spor Kulübü temsilcisi ile diğer birçok tüccarlarla gençler hazır bulunmuş, davetlilere sigara, çay, bisküvi ve şeker ikram edilmiştir. Kulüp başkanı Zeynel Abidin Bey yaptığı konuşmada saltanat
rejiminin gençliği hem beden hem de fikir olarak ihmal ettiğini, Cumhuriyet rejimininse “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” düsturuyla gençlerin elinden tuttuğunu dile getirmiş, grup fotoğrafları çekilmesinin ardından resmi açılış sona ermiştir (Ayvalık 15 Subat 1926: 1).
*Ayvalık İdman Yurdu sporcuları, Pallez Viyakos takımından gelen davet üzerine bu takımla maç yapmak üzere Midilli’ye gitmistir. İdman Yurdu sporcularının Midilli’ye gitmesi Egeopelayitikos Atlitizmos (Adalar Denizi Sporculuğu) ve Eleftros Logos (Serbest Söz) gazetelerinde de haber yapılmıştır. Haberlerde, sporcular sayesinde iki millet arasında barış köprülerinin kurulacağı ve ondan sonra ilelebet iki dost ülke olarak yaşanacağı vurgulanmış, takımların 2-2 berabere kalması ise iki demokratik ve cumhuriyetçi ülke gençlerinin başarısı seklinde yorumlanmıştır (Ayvalık 20 İkinci Tesrin 1930: 1).
*Türk Ocaklarınca halk eğitiminde etkin bir eğitim aracı olarak kabul edilen sinemadan Ayvalık Türk Ocağı yöneticilerince de yararlanılmıştır. Zirai ve sanayi hayatı tespit etmek ve elde edilen görüntüleri halkla ücretsiz paylaşmak amacıyla bir film ve projeksiyon makinesi getirtilmiş, bu makine ile ilk kez Türkiye’de deve güreşlerini filme alınmıştır(Türk Yurdu 1926: 250).
*Ayvalık halkı eğitimli olanlar-olmayanlar, zengin-fakir, kadın erkek gibi hiçbir ayrım gözetmeksizin ilgi alanlarına göre müsamerelerde, kütüphanede, Musiki heyetinde veya sporla ilgili kollarda bir araya gelerek Türk Ocağında ortak çalışmalarda bulunmuş, hazırlanan gösterileri çevre ilçeler basta olmak üzere başka yerlerde sunarak veya onları ilçeye
davet ederek dayanışma ve birlik duygusunu pekiştirmiş; kütüphaneye alınan gazete, dergi ve kitaplarla okuma ihtiyacını gidermiştir.
*1925 yılında Ayvalık Türk Ocağı, kimsesiz ve fakir çocukların yiyip içmelerini aynı zamanda öğrenimlerini sağlamak düşüncesiyle öksüz yurdu açmayı kararlaştırdı. Bu fikrin en hararetli savunucusu Dr Fazıl Doğan bey’in girişimleriyle aynı yıl “Ayvalık Türk Ocağı Öksüz Yurdu Sanat Mektebi “ adı altında özel yatılı ilkokul açıldı. Hamdibey mahallesi altı numaralı evde öğretime açılan okulun yirmi yatılı, kırkyedi gündüzlü olmak üzere altmışyedi öğrencisi vardı. Okulda öğrencilere kültür derslerinin yanı sıra marangozluk, terzilik, demircilik meslekleri de öğretiliyordu. Günümüzde uygulanan mesleki eğitim Ayvalık’ta Türk Ocağı tarafından 1925’li yıllarda uygulamaya konulmuştur.
*1926’da ilkokullarda meslek derslerinin kaldırılması üzerine mevcut öğrenci ve malzeme Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi. Kurucu dr Fazıl Doğan bey ilkokul eğitimlerini tamamlayıp başka okula gidemeyen öğrencileri meslek sahibi yapmak ve eğitimlerini ilerletmek amacıyla,1927’de aldığı izinle, okulun adını “Muhtelit İkmal Meslek Mektebi” ne (karma olgunlaşma meslek okulu)çevirdi.
*1927-1928 öğretim yılına bu isimle başlayan okula ticaret meslek eğitimi de ilave edildi. Okulun ortaöğretim seviyesinde hizmet vermesi için dr Fazıl Doğan ve tüccardan Sadık Bigat, avukat Hilmi İsmail,Belediye Başkanı Namık Esmer, dr Seyfettin ve Muhip Özyiğit’ten oluşan idare heyetinin üstün çabaları ile 1929’da okulun adı “Ayvalık Türk Ocağı Muhtelit Orta Mektebi “ne çevrildi ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan resmi ortaokul programını takip etmesi izni alındı.”
*Türk Ocağı Öksüz Yurdu Sanat Okulu demirhane şubesi, Hükümet Caddesinde açılarak piyasadan iş kabul etmiş, bazı öğrenciler terzi ve kunduracı gibi sanatkârlar yanında eğitilmiştir. Böylece öğrenciler hem meslek öğrenmiş, hem de kazançlarıyla okul harcamalarına katkıda bulunmuştur. Böylece, günümüzde uygulamaya konulan mesleki eğitim, Ayvalık Türk Ocağı’nda 1925’li yıllarda gerçekleştirilmiştir. Devam edecek..