Kitap, kitabın sayfalarına dokunmak, kağıdın o kendine özgü kokusuyla, içindeki dizili harflerden oluşan sözcüklere gözle dokunmak. Okumak. Anlamak. Başka dünyaların sessizce neler dediğini algılamak. Hayal etmek, gözünde canlandırmak, bunlar az şeyler mi ?Okunan her kitap bittiğinde kocaman bir dünyanın içinden geçip, dağarcığımızı doldurmak. Dolu dolu yaşamak bir anlamda.Edremit 3. Kitap Fuarı alanına o gün erkenden geldim. Henüz kimseler gelmemiş. Standlarda görevli gençler dışında kimseler yok. Güneşin yakıcılığı sürüyor. Arka tarafa doğru yürüyorum.Gölgede serinliği hissediyorum.İlk standa bakınca İlyas Salman’ı görüyorum. Hemen geri dönüp , Ayaklı Gaste kitabımdan bir tane alıp geri dönüyorum. Selamlaşıyorum. Kısaca tanışıyoruz. Kitaptan söz ederken sıra onun sinema ve tiyatro yaşamına geliyor.O bizim Banker Bilo’muz, Çiçek Abbas’ımız. Filmleri ve tiyatro oyunları ile dünyamıza aydınlık renkler katan duayenimiz.Sıcakık bir sohbetin arasından güzelliklerden söz ettik. Taa eskilere gittik. Hisseli Harikalar Kumpanyası üzerine söyleşiyoruz.Yıl 1982 , Siirt’ten atanıp geldiğim İstanbul tiyatrolarına gidip izledikçe gündelik sıkıntılarımı alıp götürüyor tiyatrolar.. Bazen öylesine abartıyorum ki , çok keyif aldığım oyunlara bir kez gitmek beni kesmiyor. Tadı damağımda kalan oyunlara bir kez daha gidiyorum. İlyas Salman beye , sizin Hisseli Harikalar Kumpanyası oyununuzu iki kez izledim diyorum. Gülüyoruz.Oyuncuları bugünkü gibi anımsıyorum . İlyas Salman beye sayıyorum.Erol Evgin, Adile Naşit, Nevra Serezli , Ayşen Gruda, Turgut Boralı ve İlyas Salman diyorum.
Körfezin kitapla buluşmasından ikimizde mutluyuz.Yazmak okumak ve üretmek..Asıl olan hayata her anlamda sarılmak.Pes etmeden direnmek, direnmenin sonucunu görmek. Başarı denen o , ulu bir dağın en tepesindeki bin pınardan kana kana su içmek gibi.Şimdi karşımda bin pınarlı sanatçı İlyas Salman var. Kendimi tanıtıyorum kısaca. Ben ” Ayaklı Gaste” deyince gülümsüyor.”Hem Sosyalistim, Hem de Kemalistim ” kitabını imzalatıyorum ustaya. Öylesine sıcacık yazmış ki kitabının üzerine.. Okurlarla paylaşmasam olmaz ki. Öz ağabeyim , öz kardeşim de ancak böyle yazardı diye düşünüyorum.
Şöyle yazmış bizim İlyas :” Sevgili arkadaşım Fatma Zehra Köseley,umudun bitmeden, ömrün bitmesin, Sizin İLYAS”Dediğinizden olsun ustam. Aynı dilediğiniz gibi olsun sevgili ” Bizim İlyas”.Mustafa Kemal’in Askerleriyiz yazılı kitap poşetini tutup bir resim çektirmezsem çok üzülürüm dedim. Hemen dedi.Hemen.İlyas Salman ile 1982 den sonra tekrar karşılaşmanın ve sohbet etmenin ayrıcalığını yaşıyorum. Şimdi o sahnede , ve ya beyaz perde de değil. Yazar olarak kitapları ile memleketimde. Anılarda kalsın diye, en sevecen halimizle poz verip bir resim. Derken , resimler çoğalıyor.
Tiyatro ve sinema üzerine ayaküstü ne konuşulursa onlardan söz etmenin keyfini yaşadık usta ile.Tiyatro sahnesinde ve beyaz perdede izlemenin aşinalığını İlyas Salman’a nasıl anlatayım? O bizim evimizin içindeydi. Ekranlardan , bizimle birlikte güldü. Bizimle birlikte ağladı. Ama o bunları bilmiyor. Çocuklarımın film bittiktten sonra, birbirlerine takılıp; ” Ben banker Biloo..” deyişleri gözümün önünde.***Bir dönemin bankerleri , halkımızın canına okuduktan sonra , ortalık yerde rezil olup kaldılar. Çay ocağı işleten bile banker oldu 12 Eylül’ün karanlığında. İnsanlar evlerini satıp , yılların emeğini bankerlere yatırdılar . Sonra heba olup giden, emeklerinin ,satıp bankerlere kaptırdıkları ev paralarının iç edilişine tanık olduk. Kahroluşlarını okuduk gazete sütünlarında. Kitabının arkasındaki yazıyı buraya almazsam olmazdı. Kısacık o yazıda anlatılanlar, yüzlerce sayafaya bedel. İlyas Salman diyor ki :” Altı yüz yıllık Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu’yu sömüremeyenler, Osmanlı’nın yıkılışı döneminde Türkiye’ye göz diktiler.O zaman karşılarına akıllı bir güç çıktı. O’nun adı Mustafa Kemal’di. O yıllardan bu yıllara geldik. Şu günlerde tek ihtiyacımız olan tam bağımsız Türkiye. Bu özlemimi Mustafa Kemal Atatürk’ten devraldım. Şimdi ben , İlyas Salman olarak, yoksul bir halkın verdiği Kurtuluş Savaşını ve onun önderini unutabilir miyim ?”
İlyas Salman’ın unutmadığı Mustafa Kemal Atatürk için kitabında yazdığı o sözlerinin altını çizerek okudum.” Sözgelimi insanlarımız yıllardır şunun farkında değiller; Mustafa Kemal Türkiye aşığıdır. Ben de hem Mustafa Kemal hem de Türkiye aşığıyım” Ustam, Hamal Vahap’ın engin yürekli evladı, senin aşık olduğun o değerlere ben de kurban olurum.Sizin de ” umudunuz bitmeden , ömrünüz bitmesin”