Biz Y kuşağının son mensupları, henüz ortaokul yıllarındayken, bilgisayarımızın gücünün yetmediği oyunları oynayabilmek için arkadaşlarla toplanır internet kafelere giderdik. X kuşağı çocukları bu sorunu nasıl çözüyor bilemiyorum ama şunu söyleyebilirim ki alfa kuşağı çocukları oyunları oynamak için Avrupa’daki internet kafelere gidecek. Ufacık çocuk Avrupa’ya nasıl gidecek dediğinizi duyar gibiyim, şöyle izah edeyim…
Dünyanın en büyük ekran kartı üreticilerinden biri olan ve görüntü teknolojileri üzerine yapay zeka yatırımlarına devam eden Nvidia, ilk olarak 1 Ekim 2015’te yayınladığı bulut tabanlı oyun sistemi olan GeForce Now’ın standart sürümünü yayınladı. Önceki yazımda bulut teknolojilerinden söz etmiştim. GeForce Now da sözünü ettiğimiz bulut teknolojilerinden birisi. Bu sisteme abone olarak telefonunuzla, tabletinizle ya da bilgisayarınızla internet bağlantınız üzerinden Avrupa’daki bir bilgisayara bağlanarak dünyanın en güçlü ekran kartlarının çalıştırdığı oyunları oynayabiliyorsunuz.
Gelin bu sistemi nasıl kullanacağımıza, Nvidia’nın bize nasıl hizmetler sunduğuna bakalım. Nvidia’nın sunduğu GeForce Now yazılımını cihazınıza indirdikten sonra web sitesinden sisteme kayıt olmanız gerekiyor. Yazının yazıldığı gün itibariyle iki farklı paket sunuluyor. Bunlardan birisi tamamen ücretsiz olan paket. Bu paketi tercih ettiğinizde standart bir erişim elde ediyorsunuz ancak birer saatlik periyotlar halinde kullanabiliyorsunuz, bir saatlik kullanımın sonunda oyuna yeniden erişmeniz bekleniyor. İkinci paket ise aylık 5.49 euro olan kurucu(founder) paketi. Şirket bu ücretin sınırlı süreli bir teklif olduğunu belirtiyor. Bu paketi satın aldığınızda özel erişime, uzatılmış kullanım periyotlarına, ışın izleme teknolojisine sahip oluyorsunuz ve ilk üç ay ücretsiz kullanabiliyorsunuz.
Sizler için ücretsiz sürümünü denedim. Sistem internet hızımı test ettikten sonra 720 piksellik bir çözünürlükle oynamamı önerdi. Burada size süreci biraz anlatmak isterim. Ekranda görüntüyü gördüğümde elimdeki aracılarla (oyun kolu, fare, klavye vs.) bir sinyal gönderiyorum. Bu sinyal önce bilgisayarımda okunup daha sonra internet aracılığıyla Avrupa’da bulunan başka bir bilgisayara ulaşıyor. Avrupa’daki bu bilgisayar bu sinyali işliyor ve görüntüdeki harekete dönüştürüyor. Oluşan görüntü internet aracılığı ile benim bilgisayarıma ulaşıyor ve okunup ekrana veriliyor. Bütün bu sürecin çok küçük gecikme süreleriyle gerçekleştiğini söyleyebilirim. Ani refleksler gerektiren oyunlar için ideal bir hız sunmasa da piyasada bulunan pek çok oyunu keyfinizi çok kaçırmadan oynatacağını söyleyebilirim.
Bu sistemin verimli çalışabilmesi için iyi bir internet bağlantısı şart. Hizmeti satın aldığınızda içindeki oyunları da satın almış sayılmıyorsunuz, oyunları oynayabilmek için çevrimiçi oyun mağazalarında oyunu satın almış olmanız gerekiyor. Bütün bunlara rağmen teknolojinin ulaştığı bu noktanın benim açımdan hayrete düşürücü olduğunu söylemeliyim.
Güncel haber Nvidia’dan geldiği için şimdiye kadar sadece ondan söz ettik ama Nvidia’nın bu hizmeti rakipsiz değil. Başka teknoloji şirketleri de benzer yatırımlar yapıyorlar. Google Stadia’sıyla, Microsoft xCloud’ıyla, Sony Playstation Now’ıyla Nvidia’nın GeForce Now’ına rakip.
Kullanıcıların sorduğu sorulardan birisi şu, dünyanın en büyük ekran kartı üreticisi insanlara ekran kartı satmasına engel olacak bir hizmeti neden sunuyor? Fiziksel ürünü üretme, reklamını yapma, dağıtma masraflarını düşünürsek hizmet satmak pek çok açıdan daha az maliyetli ancak bu sorunun tek cevabı bu değil. Büyük teknoloji şirketleri şunu biliyor ki gelecek, önünde sonunda gelecek. Buna direnip yok olabilir ya da geleceğin parçası olabilirsiniz. Nvidia’nın bu hizmeti asla sunmadığını düşünsek bile rakiplerinin bunu yapacağı kesin. Geleceğin parçası olmakla geçmişin bekçisi olmak arasında doğru tercihi Nvidia’nın yaptığını düşünenlerdenim.