Boş lafların peşinden gitmeyi ve polemik üretmeyi çok sevdiğimizden şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın “Belediyecilikte Eskişehir modelini örnek alıyorum” sözüne dolandı bir kısım.
Yuvarlayıp duruyorlar.
Türkiye’nin önünde bir gerçek var nice yıldır.
Dünyaya örnek olan, kentler listelerini allak bullak eden harika bir örnek Eskişehir.
Neden örnek alınmasın?
Sadece Yılmaz değil, keşke tüm belediye başkanları örnek alsalar Eskişehir’i.
Nesi kötü?
Niye kötü?
Neden yanlış olsun ki?..
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen hocanın kenti böylesine değiştirmesi, Anadolu’nun ortasında harikulade örnek bir şehir yaratması ancak alkışlanır ve örnek alınır, örnek gösterilir. Yücel Yılmaz’ın Eskişehir örneği vermesi siyasi polemik konusu olabilecek nitelikte mi?
Değil.
Ama dedik ya polemiği ve boş lafların ardına düşmeyi çok severiz.
Yılmaz’ın dediğine değil, Eskişehir’de olup bitene baksalar anlayacaklar zaten neden Eskişehir örneği verildiğini.
Senfoni konserleri, sürekli tiyatro, harikulade müzeler, Venedik’i aratmayan gondol sefası, her yerin yeşil-çiçek-park olması, trafiği rahatlatan tramvay hattı, öğrencilerin ihtiyaçlarına göre şekillenen düzenlemeler, canlı sosyal hayat, geceleri ışıl ışıl yaşayan caddeler, tarihi eski rengarenk evleriyle ayrı bir dünya Odunpazarı, Bilim Kültür ve Sanat Parkı…
Çağdaş bir şehir.
Mutlu bir şehir.
Nesi örnek alınmasın?..
Geçtiğimiz Cuma günü Ali Poyrazoğlu’nu konuk etti Balıkesir.
Biliyorsunuz Ali Poyrazoğlu sivri dillidir.
Avlu’nun hınca hınç dolu Fatih Salonu’nda oyun bitiminde hitap etti usta sanatçı.
Önce ağır hastalık nedeniyle oyunu iptal etmek yerine iğnelerle sahneye çıktığını belirtti ve Avlu’daki salonun muhteşemliğine ve böyle bir salonun Türkiye’nin pek çok kentinde bulunmadığına övgü yağdırırken sivri dilini çıkarıverdi ve ekledi:
“Donduk, benim sayemde ısındınız, buz gibiydi burası, ısıtmazsanız çıkmam sahneye dedim, ısıttılar sonunda”
Evet her tiyatro sergilendiğinde aynı şikayeti dile getiriyor seyirciler ama bu kez çıkışı Poyrazoğlu yaptı.
Harika oyunlar, muhteşem sanatçılar geliyor ardı ardına Balıkesir’e.
Ve büyük ilgi de görüyor hepsi.
Neden salonlar ısıtılmaz?
Hele o fuaye alanı…
İşte orası tam buz!
Neden?..
Kim ne derse desin şehrin sosyalliği anlamında harika bir kazanım Avlu.
Ama Avlu’nun can suyu mu çekildi ne?..
Neden geceleri yeterli aydınlatma yok?..
Neden su yok havuz ve kanalda?..
Yılbaşı öncesi ışıl ışıl ve sularıyla dolu, hatta pek çok yerde olduğu gibi fıskiyelerle su gösterilerinin yapıldığı bir gösteri alanına dönüşse ya Avlu.
Çok mu zor?
Değil. Hiç değil.
Ama “ruh” çekilmiş gibi…
Avlu’da neler çıkar hayata, nasıl bir çekim merkezi haline gelir orası…
Can suyu verip ışıl ışıl yapsak…
Gelen sanatçıları üşütmemeyi bir becerebilsek ya; lisenin konferans salonundan ne farkı kalıyor Avlu da buz olunca?
Yılmaz, “Eskişehir modelini örnek alıyorum” demiş…
Vay efendim nasıl dermiş?
“La havle” diyor insan…
Başka bir şey de diyemiyor zaten o an!