Kemerin tokasının başka bir palaskaya ait olduğunu düşünüyorum.
Dikkatlice bakıldığında kemerin üzerindeki daha iri deliklere uygun bir toka değil. Sonradan küçük delikler kemer tokasına uygun açılmış.
” Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyen Mustafa Kemalim, Atatürk’üm.
Gazi Mustafa Kemal Paşa.
Duruşu; Türk duruşu.
Bu duruşun Türk duruşu olduğunu araştırmacı – yazar Nuray Bilgili hanımefendinin yazdığı kitaplarından öğrendim.
Uzun süredir yazdıklarından , eserlerinden Türk Töresi ve Türk Kültürünün ayrıntılarını görsellerle anlatıp yazdıkları geçmişimizin belgeleri. Nuray Bilgili’nin eserleri keşke okullarımızda kaynak kitap olarak okutulsa.
***
Türk Duruşu / Göktürk Beyi.
Elinde Türk Ant Kadehi Tutan Göktürk Beyi…
Sol eliyle erlik kemerini tutar.
Türk Kağan ve Alp ikonografik duruş şeklidir. Kemer Kuşanmak ya da Kur Kurşanmak, Türk savaşçılara özgü, er olma ve erginlenme ritüelidir.
Göktürkler’de er olma yaşı 14’tür. Ergenlik yaşına gelmiş gençler, Ata Mağarası’nda ant içerek yani yemin ederek ve Erlik Kemeri kuşanarak savaşa hazır hale getirilirler.
” Irak’ta bulunan Türklere ait Balbal-Taş Baba ve Kazakistan Taş Baba.
Göktürkler dönemindeki balbal taşların tipik özelliği, sağ elde Türk Ant Kadehi sol ile Erlik kemerine ya da kılıcına dokunma.
Türk Kağan ve Alp duruşudur.
Kırım’da bulunan Türk Alp Heykeli. Sağ eli Kadeh, sol eli ile kılıcını tutmuş.
Türk Alp ikonografik duruş biçimidir. Bıyıklar Türk Bıyığı, kaytan.
Yapracık / Ankara Türkiye.
***
GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA SAKARYA SAVAŞINI YÖNETİRKEN..
En zorlu vatan savunmasının başkumandanı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bağdaş kurup oturduğunda görülen potininin altının delik olduğunu daha önce görmeyenlere göstermek adına bir kez daha yazayım dedim.
Hani ” iki ayyaş” idiler ya. Yedikleri – içtikleri gözlerine batıyordu ya..
Şimdi buraya iyi baksınlar , koskoca Başkumandanın ayağına.
Altı delik potinle bir ulusun geleceğini kurtarırken , ayağındaki potinin durumu onun hiç umrunda değil.
Sakarya Savaşını kazanıp , düşmanı vatan toprağından sürüp çıkarmak .
Halkının ve Mehmetlerinin canını kurtarmak.
Anadoluyu , şehitler diyarını, en kutsal Türk toprağını tam bağımsız yapmak.
Yırtık postal ne ki..
Şimdilerde hangi paşanın ayağındaki pabucunun altı delik ?
Bırakın nutuk atmayı , hiç birimiz , ben , sen , o …
Asla Mustafa Kemal gibi bu ülkeye alın teri akıtmadık.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Türkiye Cumhuriyetini, vatanımızı hazır bulduk.
Eğri oturun , doğru yanıt verin.
Kendinizi , en çalışkan göstermekten vazgeçin , özünüzü yoklayın.
Sorun kendinize : Ben bu ülkenin kalkınması ve geleceğimiz için ne yaptım ?
Neler başardım ?
Ne oldu da , çarkın dönüşüne ayak uydurdum ? Sorgulayın.
Uzun yıllardır, Atatürk heykellerine saldıranların alayı ” akli dengesi yerinde değildir ” diye salıverildi.
Vatanını kurtaran atasının heykeline elinde balta ile saldıranı bile gördük bu ülkede.
Atatürk heykelini yakanları da buraya not edeyim.
Geçmişimizin notlarında zaten yer alıyor.
Dünyanın birçok şehrinde ve ülkesinde Atatürk heykeli ve anıtları var. Ve bu ülkelerdeki Atatürk anıtlarına tek bir saldırı yapılmadı. Sadece kendi ülkesinde O’nun heykellerine saldırıldı.
İnsanın içi eziliyor. Bu ayıpla yaşamak gücüme gidiyor.
Ve biz bu saldırganların yaptıklarından hiç kaygı duymadık..
Hiç kederlenmedik. Çözüm üretmedik.
Eğer bunları yapanları doğru dürüst eğitimden geçirebilseydik diye geçiyor aklımdan..
Sonuç daha farklı, atasına saygıda kusur etmeyen olurdu diye düşünüyorum.
İnsanlığımızı sorgulamanın zamanı çoktan gelip geçti.
Samsundaki Onur Anıtı dediğimiz Atatürk Anıtı’na yapılan hain saldırıyı , en son yaşadığımız o kederli günün yanıtını yine Samsunlular verdi.
Samsun Onur Anıtı’nda günlerce meşaleler yakıp nöbet tuttular.
Atatürk’ümüze yapılan saldırıdan keder duydular.
Çoluk çocuk , yaşlısı genci , kadın erkeği birlikte kol kola anıt etrafında döndüler. Geceler boyu nöbetteydiler.Ortalık ışıl ışıldı geceler boyu.
İçimiz huzur doldu.
İki meczubun hainliğine en doğru yanıtı Samsun halkı verdi.
.
***
Türk Bıyığı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve atasının bıyığı aynı. Türk bıyığı..
Bu yazımı hazırlarken Araştırmacı Yazar Nuray Bilgili hanımın arşivinden yararlandım.
Kendisine özel bir teşekkür ederek , çalışmalarında başarılar diler , saygıyla selamlarım.