Son zamanlarda Atatürk ve Din konularında hemen herkes bir şeyler söylüyor yazıyor ve konuşuyor.
Öncelikle belirteyim ki tarih, siyaset veya din konuları hiçbir zaman özel ilgi alanım olmadı. Paylaşımım yalnızca yaşanmışlıkları düşlerimi ve endişelerimi kendi gözümden aktarmaktan ibarettir.
Ben İslamiyet’i kutsal kitapta yazdığı gibi yaşamaya çabalayan bir Türküm.
Her ikisi de benim seçimim değildi. Çok şükür hiç pişman değilim.
İslamiyet’i yaşayan bir Türk ailesinin çocuğu olarak doğdum ve inançlı büyüklerimle geniş bir ailede büyüdüm. Farklı bir coğrafyada, farklı bir ailede doğsaydım belki bambaşka dinlerde eğitilir ya da ateist olabilirdim. Bu seçimler insanın elinde olan bir şey değil.
Lakin öğretmen olmak benim seçimimdi. Ancak Atatürk’ün ilkeleriyle kurulmuş Türkiye Cumhuriyetinde yaşamanın nasıl bir ayrıcalık olduğunun farkındayım.
Biliyorum ki kadınlara verilen özgürlükler olmasaydı ben böyle bir yaşama sahip olmayacaktım.
Benim için Hz Muhammet ve Atatürk değerli ve önemli iki insan. Biri peygamber biri dahi.
“Atatürk dinimizi elimizden aldı. Atatürk’ün soyu sopu belli değil, putlaştırıldı ” gibi bir dolu laflar geziyor dillerde… Laiklik ne olarak algılanıyorsa artık, sanırsın şeriat gelse her yer cennet olacak. Oysa laiklik ilkesi din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılarak din istismarının önlenmesi ve din özgürlüğünün garanti altına alınmasıdır.
Uygulamalarda çok yanlışlar yapıldı. Özellikle başörtüsü konusunda çok kişinin canı acıdı. Yanlıştı.
80 ihtilali sonrası her şeye her yere her konuya Atatürk konulmasını öyle abarttılar ki hepimiz bu kadar olmaz dedik. Kraldan çok kralcı olmak deyimi buydu bence.
Ben pek çok kişinin de yaptığı gibi tüm anmalarda Atatürk ve silah arkadaşları için Fatiha okurum.
Bir anımsatma olabilir düşüncesiyle dudaklarımı kıpırdatarak sessizce örnek olmaya çalışırım.
Atatürk’ün anıtında dua edip selam vermek, İstiklal marşı veya saygı duruşlarında başı önde ayakta durmak gibi hareketleri puta tapmak ile bir tutma hatasına düşenler var.
Bu hareketler bir anma, dua edip şükretme, teşekkür etmedir.
Putlaştırmayı değil sevgiyi ifade eder. İnançtır.
Kişisel tercihleriniz sizin özgürlüğünüzdür. Sizin özgürlüğünüz toplumun özgürlüğü kadardır.
Toplum özgürse namaz kılma özgürlüğü olur. Bayrağımıza ve özgürlüğümüze sahip çıkmazsak bizim gidecek başka toprağımız yok.
Atatürk ve arkadaşları olmasaydı bırakın dinimizi, yaşam özgürlüğümüz bile olamayacaktı. Atatürk’ün ısrarla kötülenmeye çalışılması kimin kazancı kimin kaybıdır? Düşünün…
Ne demek, Atatürk dinsiz inançsız?
Hz. Muhammet için gönderildiği söylenen göklerden inen savaşçıların, Atatürk’ün komuta ettiği savaşlarda da görüldüğüne inanıp söyleyen yabancı ve Türk ne çok kaynak var. Allah’ın yardımını görmez misiniz?
Bir dehanın komutasında birlik olan inançlı tüm Anadolu halkının özverisi ve canlarını ortaya koyan binlerce silah arkadaşı ile kazanıldı bu topraklar.
İçimizdeki insanlar bizi ayırmaya çalışıyor. Oysa birlik olma zamanı. Dağılıp kurda kuşa yem olmayalım.
Bize bu günleri yaşatan tüm şehitlerimiz ve onların komutanlarına dualarımızı yollayıp rahmetle analım.
Biz düğünde de ölümde de birlik olan bir halkız.
Düğüne davet için helvalı ekmekli okuntu gönderir, ölümün ardından helvalı hayır dağıtırız. Ölmüşlerimizin önüne gitsin, Allah rahmetini esirgemesin…
Size İrmik helvası yapıyorum. Her ne niyet üzerine derseniz…
İrmik Helvası
½ kg irmik
½ kg toz şeker
250 gr margarin veya tereyağı
1 litre kadar su (yarısı süt olabilir)
100 gr çam fıstığı
Bir tencerede su ile şekeri kaynatın (şekerden bir çay bardağı kadarını ayırarak)
Genişçe bir tencerede yağı eritip fıstığı ekleyin. Biraz sararsın irmiği ilave edin.
Fıstıklar renk almaya başladığında, irmikle yağ kesik gibi görünüp kavrulunca şerbeti kaynar olarak irmiklerin üzerine dökün.
Suyunu yavaşça çekmesi için ocağın altını iyice kısıp arada karıştırarak kıvamlaşmasını bekleyin. Ayırdığınız şekeri üzerine döktüğünüzde bir kez karıştırıp kapağını kapatın ocaktan alın. Ilık bir yerde üzerini sararak demlenmeye bırakın.
Meral hanım yazılarınızı dört gözle bekleyip okuyorum. Herkesin anlayacağı dilde yazıyorsun.teşekkürler size