featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. ATATÜRK VE DEMOKRASİ

ATATÜRK VE DEMOKRASİ

Derler ki ; “Atatürk cumhuriyeti kurdu ama demokrasiyi getirmedi.”

Bu eleştirilerin kimisi bilgi sahibi olmamaktan, kimisi kasten yapılıyor…

“Engeller ve Demokrasi” adlı kitabımda konuyu 2,5 yıl derinlemesine çalıştım…

Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” sloganını duvarına yazdırdığı Millet Meclisi’nden yürüten bir lider olarak bu eleştirileri hiç hak etmiyor.

Vefatından önce iki kez demokrasiye geçmeyi deneyip vazgeçti.

Gerekçeleri vardı…

İlk muhalefet partisi 17 Kasım 1924 Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası 6,5 ay kaldı.

İkincisi 12 Ağustos 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası 3,5 ay sonra kapandı…

Sebep; saltanat ve hilafetin kaldırılmasına karşı olanların bu partilerde toplanmalarıydı.

Atatürk devrimlerine karşıydılar…

7 Ocak 1946 DP’nin kurulmasıyla birlikte çok partili siyasal yaşama geçildi…

Kuruluş aşamasında 13 milyonluk bir ülke olan TC okur-yazar oranı % 10’larda bile olmayan, parasını yabancı bir bankanın bastığı, bir çivi bile yapamayan, elektriği, yolu olmayan, soyadının, sokak isimlerinin, kapı numaralarının olmadığı savaştan çıkmış, yoksulluktan kırılan kendisini padişahın kulu olarak gören bir toplum demokrasiyi nasıl hazmedebilirdi…

Atatürk, Halk Fırkası’nı (CHP) kurarken amacı siyasal demokrasiye geçişin alt yapısını hazırlamaktı. Bu yüzden “Halk Fırkası’nı  halka siyasi terbiye vermek için kurduk.” demişti.

Çünkü halk siyasi terbiyeyi tekke ve zaviyelerden öğreniyordu.

O “demokrasi getirdim” demekle demokrasinin gelmeyeceğini çok iyi biliyordu…

Fransız siyaset bilimci ve anayasa uzmanı Marice Duvarger bakın ne diyor:

“Az gelişmiş ülkelerde nüfusun büyük bölümü okuma-yazma bilmeyen, feodal ve tarımcı ülkelerde çok partili ve serbest seçimli sistem büyük mülk sahiplerine yarar. Demokratik tartışma, halk buna katılmaya yetenekli hale gelince gelişebilir.”

Peki, demokrasinin alt yapısı nedir?

“Gelişmiş bir ekonomi, milli gelir düzeyinin insanca yaşanabilecek bir düzeyde olması, eğitim ve kültür düzeyi, STK’ların güçlü olduğu toplumsal örgütlülük düzeyi, demokrasi kentlilik bilinci oluşmuş, insan haklarına saygılı, modern, sanayileşmiş, sivil, katılımcı ve özgürlükçü bir alt yapı gerektirir…

Son olarak:

Aralık 1979’dan, Şubat 1989’a kadar SSCB “demokrasi getireceğiz” diyerek Afganistan’ı işgal etti. On yıl sonra geri çekilirken Afganistan’da Taliban’ın getirdiği şeriat rejimi vardı…

Devrim de demokrasi de ithal edilemez…

Alt yapısız olmaz…

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
ATATÜRK VE DEMOKRASİ
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!