Atatürk’ün 22 Ocak 1923 tarihinde anıtlar kenti Bursa’da yaptığı konuşmadan bir bölümü şöyledir:
“Dünyada sürekli ilerlemek ve gelişmek isteyen her ulus, ne olursa olsun HEYKEL YAPACAK VE HEYKELTRAŞ YETİŞTİRECEKTİR. Anıtların şuraya buraya bir tarih anısı olarak dikilmesinin dine aykırı olduğu savını ileri sürenler, dinsel hukuk kurallarını gereğince araştırmamış ve irdelememiş olanlardır. Yüce Peygamber’in İslam dinini kurmasından bu ana kadar, bin üç yüz yıl geçmiştir. Hz. Peygamber’in Tanrı’nın buyruklarını bildirmesi sırasında, insanların kalplerinde ve vicdanlarında putlar vardı. Bu insanları Tanrı yoluna çağrı için, önce o taş parçalarını kırmak ve bunları o insanların ceplerinden ve kalplerinden çıkarmak zorunluydu. İSLAM DİNİ VE DÜŞÜNCESİ TÜMÜYLE BİLİNDİKTEN, ANLAŞILDIKTAN VE VİCDANLARDA OLUŞAN KANILAR GÜÇLÜ OLAYLARLA DOĞRULANDIKTAN SONRA BİRTAKIM ÇAĞDAŞ İNSANLARIN BÖYLE TAŞ PARÇALARINA TAPMASINI SANMAK, MÜSLÜMANLIĞI AŞAĞILAMAK DEMEKTİR. Aydın ve dindar olan ulusumuz, ilerlemenin ve gelişmenin gereklerinden olan heykeltıraşlığı en yüksek aşamada gerçekleştirecek ve ülkemizin her köşesi atalarımızın ve bundan sonra yetişecek değerli evlatlarımızın anısını sonsuza kadar yaşatacak güzel heykellerle dünyaya duyuracaktır….
İNSANLARIN GELİŞMEK İÇİN BAZI ŞEYLERE GEREKSİNMESİ VARDIR.
BİR ULUS Kİ; RESİM YAPMAZ,
BİR ULUS Kİ HEYKEL YAPMAZ,
BİR ULUS Kİ BİLİMİN GEREKTİRDİĞİ ŞEYLERİ YAPMAZ,
BİLMELİYİZ Kİ O ULUSUN GELİŞME YOLUNDA YERİ YOKTUR.
BİZİM ULUSUMUZ GERÇEK NİTELİKLERİYLE UYGAR VE GELİŞMİŞ BİR ULUSTUR VE BİZİM ULUSUMUZ BU UYGARLIĞINI VE GELİŞMİŞLİĞİNİ SÜRDÜRECEKTİR.”
Düşünün o tarihlerde ülke, yokluklar, yıkıklar, yoksulluklar, bilinmezlikler, dış ve iç tehlikelerle dolu bir dönemde iken yüce önder böyle bir konuşma yapmıştır.
Ünlü din bilimci Prof. Dr. Rosa KLİNGE ROSENBERGER, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arapça çeviri yayınlarından (1969) “İBN AL-KALBİ-NİN PUTLAR KİTABI” NA (KİTAP AL-ASNAM) yazdığı giriş bölümünde, ATATÜRK’ÜN İslam tarihine ve İslam düşüncesine ilişkin bilgilerini şöyle kuramsallaştırıyor. “İSLAMLIK, ARABİSTAN İÇİNDEKİ YAYILMASINA BAŞLADIĞI AN, İLK ÖZEN GÖSTERDİĞİ KONUM, PUTLARA TAPMANIN TÜM KALINTILARINI SİLMEK OLMUŞTUR. BU NEDENDEN ÖTÜRÜ İSLAMIN İLK DÖNEMİNDE İNSANLAR ARA SIRA ALIŞIK OLDUKLARI ‘PUTLARA TAPMAYA’ DÖNDÜKLERİNDEN, O DÖNEMİN İSLAM BİLGİNLERİ ‘CAHİLİYE ÇAĞI’NI ARAŞTIRMAKTAN VE İRDELEMEKTEN ÇEKİNMİŞLERDİR. ANCAK İSLAM DİNSEL TEMELİNİ VE ETKİNLİĞİNİ GÜÇLENDİRDİKTEN SONRA, BİLGİNLER ARAP PUTÇULUĞUNU ARAŞTIRMAYA VE İRDELEMEYE CESARET EDEBİLMİŞLERDİR.”
Türkler ilk heykel yapımını;
İ.S. 725’te TONYUKUK,
732’de KÜL TİGİN,
735’te BİLGE KAĞAN ANITLARINDAN OLUŞAN “ORHUN ANITLARI” KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR.
ORHUN ANITLARI, üstlerinde Türkçe yazılar bulunan, insan heykelleridir. Bu heykellerden biri olan KÜL TİGİN’İN HEYKELİ ÇOK GÖRKEMLİ VE ANLAMLI BİR HEYKELDİR.
OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE İLK RESİM VE HEYKEL ÖĞRETİMİ 17 EKİM 1876 TARİHİNDE MAARİF NEZARETİ(MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI) TARAFINDAN ‘SANAYİİ NEFİSE MEKTEBİ’ KURULARAK BAŞLATILMIŞTIR.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE RESİM VE HEYKEL ÖĞRETİMİ SANAYİİ NEFİSE MEKTEBİ YAPISINDA SÜRMÜŞTÜR. 1928 YILINDA SANAYİİ NEFİSE MEKTEBİ ADI ‘GÜZEL SANATLAR AKADEMİSİ’ ADINA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR.
GÜNÜMÜZDE İSE RESİM, MÜZİK VE BEDEN EĞİTİMİ DERSLERİ SEÇMELİ DERS OLMUŞTUR. SOSYALLEŞMENİN OLMAZSA OLMAZI OLAN BU DERSLER SEÇMELİ KONUMA GETİRİLEREK OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILAN YENİ DÜNYA DÜZENİNE UYGUN YENİ İNSAN MODELİNİN TEMELİNDE ARTIK ÇAĞDAŞ NORMLARIN GEÇERLİ OLMADIĞI VURGULANMAK İSTENİYOR.
CUMHURİYETİ KURAN YÜCE ÖNDER BU KONUŞMAYI 22 OCAK 1923’TE YAPMIŞTIR. YANİ DAHA CUMHURİYET İLAN EDİLMEMİŞTİR. ÜLKE SAVAŞTAN ÇIKMIŞ, HARAP DURUMDA VE HİLAFET KURUMU VARLIĞINI SÜRDÜRMEKTEDİR.
YÜCE ÖNDERİN NUTUK KİTABINI VE TÜM ESERLERİNİ OKUMAK BİR GÖREV OLMALIDIR.
KÖKENİMİZLE İLGİLİ KİTAPLARI DA OKUMAK ZORUNDAYIZ. ÇÜNKÜ “O” OKUDU. EĞER KÖKÜN GÜCÜNÜ BİLMESEYDİ BÜTÜN BUNLARI YAPABİLİR MİYDİ? (Metin ERKSAN’IN yazılarından faydalanılmıştır.)
