Bir yazar, yazısının okurları tarafından okunup yorumlanmasından çok mutlu olur. Zaten yazarın amacı, düşünceleri ile okurları arasında bir bağ kurmaktır. Yazar, okurlarından gelen geri dönüşler ile daha iyiye ulaşmayı da amaçlar. Ne mutlu ki bana, bu mutluluğu pek çok okurum yaşatmaya devam ediyor. Her bir okuruma ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum.
Değerli okurlarım, sizlerin varlığı ile amaçlarıma adım adım ulaşıyorum. Her bir yeni yazımı, birlikte ne yapabiliriz de dünyayı daha yaşanılır hale dönüştürülebiliriz düşüncesi ile yazmaktayım. ‘’BAŞKA BİR ZEYTİNLİ MÜMKÜN’’ başlıklı en son yazıma gelen yorumlar, düşüncelerimi doğruladı. Bunun içinde sizlere bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum.
Gelen yorumlardan bir tanesi öyle can alıcıydı ki, bana nasıl olur da bunu düşünemedim dedirtti. Zeytinli’nin sanatsal, kültürel kimliğine katkı sağlayacak en güzel düşünce işte budur dedim. Sevgili okurlarımın desteği ve katkısı ile bu işin üstesinden geliriz dedim. O güzel yorumu okuduğumdan beri aklıma pek çok düşünce gelmeye devam ediyor. Çoktan bu işe giriştim bile. Bana bütün bunları düşündüren yorumu olduğu gibi sizlerle paylaşıyorum.
‘’ Yazıyı okurken duygulandım. Geçmişimizi neredeyse yok etmek gibi bir çaba içerisindeyiz. Buna kayıtsız kalmak hoş değil. Anlatım ve açıklamalar için çok teşekkür ederim. Zeytinli’ ye “ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANESİ” de yakışır diye düşünüyorum. İmece yoluyla karınca kararınca elimizden ne gelirse yapmaktan yanayım. Katkılarımız birikince değer bulur, çözüm yolları üretilir. Haydi, hepimize sevgiyle yoğrulmuş kolaylıklar. ‘’
İnanıyorum ki sizlerde yorumu okuyunca benimle aynı düşünceleri paylaştınız. Sayın Feyzi Keyik’in değerli yorumu için kendisine çok ama çok teşekkür ediyorum. Yazımın kendisinde bu duygu ve düşünceleri uyandırması beni çok mutlu etti. Asıl mutlu eden konu ise ortaya yepyeni bir düşüncenin çıkması. Feyzi beyin, yazımı okumasının ardından Zeytinli ’ye, büyük bir kültürel zenginlik sunacak kütüphanenin açılması gerektiğini dile getirmesine kayıtsız kalamazdım. Sizlerle paylaşmak için sabırsızlandım. Dile gelen olanaksız bir konu değil. Aksine bunca zamandır çoktan hayata geçmesi gereken büyük bir eksiklik. Gelin hep birlikte bu eksikliği ortadan kaldıralım. Zeytinli ‘ye hak ettiği kütüphaneyi kazandıralım. Ne dersiniz?
Kendimizden önce Zeytinli’nin durumunu değerlendirelim. Kütüphane nereye açılırsa daha uygun olur diye düşünelim. Sanat merkezine dönüşmesini istediğimiz eski ilkokul binasının bir kısmı kütüphaneye ayrılabilir. Geçtiğimiz yıllarda Zeytinli’de Kültür Bakanlığı’na bağlı bir Halk Kütüphanesi açılmıştı. Görevli memurun geri çekilmesi ve yerine yeni bir memurun getirilmeyişinden dolayı ne yazık ki kütüphane yaşamını devam ettiremedi. Bu kütüphane, belediye hizmet binasındaydı. Düşlediğimiz “ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANESİ” aynı yere açılabilir. Kapatılan kütüphanenin çocuklar için yeniden hayat bulacak olması nedeniyle sanırım burası en uygun yer. Ulu Önder Atatürk’ün ve Zeytinli’nin Kuvayi Milliye Kahramanı Kazak İsmail’in anıtlarının arkasında kültür yuvası bir kütüphane çok yakışır değil mi?
Geçmişteki olumsuzlukları olumluya dönüştürmeyi bilmeliyiz. Hepimiz için bu kütüphane en güzel fırsattır. Bakanlık, belediye ya da başka bir kurum ya da biz halk. Kendimizi düşünmeden geleceğin sahibi çocuklarımızı düşünelim. Onlar için kütüphanenin açılması için ortak akıl ile harekete geçelim. Önümüzdeki 23 Nisan’da bu açılışı gerçekleştirebiliriz. Önümüzde yaklaşık olarak beş ay var. Bu beş ay boyunca bırakın bir kütüphane açılışını istesek başka daha neler neler başarırız. Yeter ki isteyelim. Yeter ki düşüncelerimiz sözde kalmasın.
23 Nisan tarihinin önemini anlatmama gerek yok. Bu tarihte, Zeytinlili çocukların söz sahibi olacağı bir kütüphane için umarım sesimi duyan herkes ben de varım der. Ben de varım, evimdeki kitaplarımın bir kısmını getireceğim, ben de varım gönlümden kopan bir miktarı paylaşacağım, ben de varım elimde bulunan kırtasiye malzemelerini kütüphaneye ulaştıracağım, ben de varım binanın tamir ve onarımı için çalışabilirim, ben de varım kütüphanede gönüllü olarak görev alabilirim gibi daha nice ben de varımların çığ gibi büyümesini diliyorum. Elbette en önce binanın kütüphane için kullanılmasını sağlayacak prosedürlerin aşılması gerekiyor. Bunu sağlayacak makam ve mevkilerin en kısa zamanda bizler de varız diyebilmesini sağlamalıyız.
Zeytinli’ye açılmasını istediğimiz kütüphanenin , en canlı örnekleri çok uzağımızda değil. Zeytinli’nin hemen yanındaki Kızılkeçili’de geçtiğimiz mayıs ayında hizmete açılan Sabahattin Ali Kütüphanesi, Güre’de bulunan Özel Gülen Güray Kütüphanesi’ni hepimiz biliyoruz. Güre’deki güzel çocuklarımızın, amfi tiyatroda verdiği konseri neden Zeytinlili çocuklarımızda vermesin ki? Onları kütüphane çatısı altında toplayalım. Kitaplar eşliğinde kendi kimliklerini bulmalarına yardımcı olalım. Düşünen, sorgulayan, üreten bireyler olsun.
Çocuklarımızın okuldan çıktığı gibi gelmeye can atacakları bir kütüphane yaratalım. El ele verip bunu başarırsak çocuklarımız başta olmak üzere Zeytinli halkı ve bölgemizde yaşayan herkes kütüphanenin sonsuza dek yaşaması için çaba sarf edecektir. Buna yürekten inanıyorum. Zeytinlili çocuklarımız, diğer okullardan gelen öğrenci kardeşlerine ne de güzel ev sahipliği yapar. Birbirleriyle okudukları kitaplar hakkında görüş alışverişinde bulunsalar, kütüphaneden aldıkları kitaplar ile çay kenarına gelseler, evlerinde ailelerine kitaplar okusalar… Çok güzel olur ve hiç kimseye bir zararı olmaz. Bunu hepimiz biliyoruz.
Çocuklarımızın teknolojiyi öğrenirken onun esiri olmasını istemiyorum. O nedenle dünyada eşi benzeri olmayan Kazdağları’nın eteğindeki Zeytinli ‘de çocuklar onuruna bir kütüphane açılmalıdır diyorum. Çocuklarımız, kitap sevgisi ile büyüdükçe bu topraklara sahip çıkacak Atatürk, ülke ve doğa sevgisini de kazanacaktır. Onlar kitapları okuyarak yaşamları boyunca karşılaşacakları insanları tanıyacaktır. Görmedikleri şehirleri bilecekler… Hayal dünyaları zenginleşecek… Çok daha güzel okuyup yazabilecekler… Kendilerini ifade edecekleri en doğru cümleleri kuracaklar. Çocuklarımızın hayatlarına güzellikleri getirmek bizim elimizde. Bunu sakın unutmayalım.
Yaz tatilini geçirmek için Zeytinliye gelen bir çocuğun da kütüphane ile tanışması başka bir güzellik olacaktır. Ailesi ile birlikte köy meydanındaki çay bahçelerinin birinde otururken canı sıkılan bir çocuğun, çevreyi gezmeye başladığında kolayca ulaşabileceği, kendini hiç yabancı hissetmeyeceği bir dünya olsun kütüphanemiz. Bilirsiniz çocuklar kendi aralarında hiç yabancılık çekmezler. Oyunlarını çıkarsızca hemen kuruverirler. Kütüphane onlar için en güzel oyunların bilimle, kültürle, çağdaşlıkla yoğrulduğu evleri olsun. Kitap dostlukları hiç bitmesin. Düşünceler ve iyi dilekler sürer gider. Bunları artık sonlandırıyorum. Yazıma da kütüphanenin açılması için, bilimin, sanatın, kültürün peşinden koşan Kazdağ Çiğdemi olarak, kendi adıma ne görev düşüyorsa bunu gerçekleştirmeye çoktan hazır olduğunu belirterek son veriyorum. Altınkum’dan bisikletimle Zeytinli’ye geldiğimde kitaplara gömülmüş çocuklar görmek istiyorum. Artık sadece dünyanın kirlendiğini söylemekle kalmayalım. Canım çocuklarımız için bir daha kirlenmesine izin vermemek üzere temizleyelim.
1 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Merhabalar Çiğdem hanım… Bu güzel ve anlamlı yazınız için teşekkür ederim… 4 Mayıs 2019 günü Akçay, Kızılkeçili’de ATATÜRK ÇOCUKLARI KÜTÜPHANESİ açmıştık. Zeytinli’ye de neden olmasın. Büyük bir olasılık Yılbaşından önce oraya geleceğim… Arzu ederseniz bu konuyu da görüşebiliriz… Teşekkürler. sevgiyle….