İnsan yaş aldıkca..
Eskiler kıymete mi biniyor nedir?..
Siyaset de öyle..
Bugünkülere bakıyorum..
Birde arkama dönüp yitirdiklerimize..
Allah rahmet eylesin!..
Beğen veya beğenme..
Fikrini benimse veya benimseme..
Önemli değil!..
Önce..
Demirel, İnönü..
Didişirler..
Radyo ve gazeteler üzerinden birbirlerine
verip veriştirirlerdi..
Hiç unutmam..
Demirel başbakan, İnönü de ana muhalefet lideri..
Anıtkabir’de protokol gereği arkalı-önlü yürürken ;Demirel ‘in durur gibi yapıp İnönü ile “kolkola” yürümesi hala gözümün önündedir.
Bakın arşivlere..
Görün o fotoğrafı..
Biri 40,diğeri 80 yaşında..
Nezaket, edep, saygı..
Ve..
Verilen ince mesaj..
Sonra..
Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş, E.İnönü, Özal..
Dönemlerine göre..
Bir arada..
Sık,sık hem de..
Ekranlara çıkarlar,tartışırlardı..
Halkın karşısında..
Ağır eleştiriler yaparlardı..
Ama..
Nezaketten ödün vermezlerdi.
Zarif insanlardı..
Ertesi günü de muhalefetin
daniskasını yaparlardı.
Gazetelerde, dergilerde..
Siyasi liderlerin karikatürleri yayınlanırdı..
Bedri Koraman, Turhan Selçuk, Oğuz Aral,
Semih Balcıoğlu, Altan Erbulak, Nehar Tüblek..
Neler çizerlerdi neler..
Bakın arşivlere..
Bikinilisinden, mayolusuna..
Pehlivanından, dilencisine, şarkıcısına..
Siyasi eleştiri hiciv sanatı ile birleşir,
çizgilerle görsel anlam kazanırdı..
Ama..
O “ağır abiler”..
O ; memleketi yönetenler var ya..
Bunları..
Engin bir “hoşgörü” ile karşılardı..
İnanın kızmazlar..
“Onlar sanatını icra ediyor” derlerdi..
Tiyatro sahnelerinde..
Sanatçılar “liderlere” takılırlardı..
İktidar, muhalefet fark etmez..
Gülünecek hale getirip eleştirirlerdi..
Bazen onlarda kendilerini gidip izlerlerdi..
Gülerler, alkışlarlardı..
Levent Kırca usta daniskasını yapardı..
Bugün…
Arıyorum!..
Vallahi arıyorum..
O saygıyı..
O hoşgörüyü..
O edebi..
O nezaketi..
O espriyi..
O kıvrak zekayı..
O çizgileri..
O sahneleri..
Arıyorum..
Billahi arıyorum…
Neleri kaybetmişiz meğer..